Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Seçimin sayısal ve siyasal tahlili
Seçimler bitti. Sonuçlarını tartışıyoruz. Sonuçları, sayısal ve siyasal boyutuyla yorumlamak için, önce net fotoğrafa bakalım.
Birincisi, AKP, yüzde 35 oyla, 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde aldığı oy oranına geriledi. Her zaman partisinden çok daha fazla, lideri olduğu ittifaktan ise birkaç puan fazla oy alan Cumhurbaşkanı Erdoğan da oy kaybetti. Cumhurbaşkanlığı seçimindeki oyuyla, Cumhur İttifakı’nın oyu neredeyse aynı, yüzde 49.5.
İttifakın kazanan iki partisi var; yüzde 10’u geçen MHP ve girdiği ilk seçimde yüzde 3’e yakın oy alan YRP.
İkincisi, muhalefet umduğu oyu alamadı. CHP; geleneksel oy bandında kaldı. Kendi listesinden hayli bonkör biçimde milletvekili kontenjanı dağıttığı müttefiklerinin de (Saadet, DEVA, Gelecek ve Demokrat Parti) CHP’ye ve Kemal Kılıçdaroğlu’na hiçbir katkısı olmadı. Tersine, geleneksel CHP seçmeninin kırılmasına, gücenmesine neden oldular. Üstelik CHP, kontenjan verdiği 40 kadar milletvekili, mazbatalarını alıp, TBMM’de yemin edip, partilerine döndükten sonra, milletvekili sayısı olarak da gerileyecek. Yüzde 10’a yakın oy alan İYİ Parti de umduğunu bulamadı. Millet İttifakı’nın adayı Kılıçdaroğlu, CHP, İYİ Parti, Yeşil Sol Parti ve TİP’in toplamı kadar oy aldı, yüzde 45.
Üçüncüsü, seçime Yeşil Sol Parti çatısı altında giden HDP de yüzde 9 oyla kaybeden partilerden biri oldu. TİP ise yüzde 1.7 oyla büyük başarı elde etti, her ne kadar kendi beklentisi daha yüksek olsa da.
Dördüncüsü, seçime katılım oranı yüzde 89 olurken umduğunu bulamayan partiler arasında Zafer Partisi, Memleket Partisi, BBP gibi partiler de vardı. TİP dışındaki sosyalist, komünist partiler de varlık gösteremediler.
Beşincisi, ATA İttifakı’nın büyük partisi Zafer Partisi her ne kadar umduğunu bulamasa da ittifakın adayı Sinan Oğan yüzde 5’i geçen oy oranıyla, büyük başarı kazandı. MHP, İYİ Parti, Zafer Partisi’nin oyları toplamının yüzde 23’e yaklaşması ve Oğan’ın başarısı, toplumdaki milliyetçi yükselişi de yansıtıyor. Diğer partilerdeki milliyetçi, ulusalcı duyarlılığı yüksek seçmeni de unutmamak lazım.
Altıncısı, Türkiye 28 Mayıs’ta, ilk kez böylesi büyük bir seçimde ikinci tur deneyimi yaşayacak. 14 Mayıs’ta TBMM’de çoğunluğu sağlayan, cumhurbaşkanlığı seçiminde de rakibinin 4.5 puan (kabaca 2.5 milyon oy) önünde olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçime avantajlı giriyor.
Yedincisi, iktidarın seçmeninde rehavet oluşmasını önlemek; muhalefetin ise seçmenindeki motivasyon kaybını engelleyip, umut vermek ve oylarını artırmak için 28 Mayıs’a kadar yeni bir siyasal kampanya, siyaset dili ve siyasal iletişim stratejisi geliştirecekleri görülüyor.
Sonuçta 14 Mayıs’ı geride bırakan Türkiye, 28 Mayıs’ta yeni bir döneme hazırlanıyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Turizm öğrencilerinden çarpıcı yanıtlar
- Babadan Asker oğluna duygusal karşılama
- Dikkat! Kavimler Göçü 2.0 başlıyor mu? Dr. Cenk Özatıcı
- İBB'de yeni uygulama: Ücretsiz HPV aşısı
- Milli Eğitim Bakanı Tekin'den 'mülakat' açıklaması
- Besin alerjisi nasıl tedavi ediliyor?
- 10-16 Mayıs Engelliler Haftası
- Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun konuşma
- Özgür Özel'den 'atama' çıkışı
- Özgür Özel kutlama programında
En Çok Okunan Haberler
- Dolar mı, mevduat mı?
- Reisi'nin helikopteri sert iniş yaptı!
- Erdoğan ‘bu iş çığrından çıktı’ diyerek kızdı!
- Prof. Dr. Görür 'periyodu doldu' diyerek açıkladı
- Yüksek Güvenlik Konseyi, iddiaları yalanlandı
- Arda Güler'den sevgilisi ile paylaşım
- Futbolcular arasında kavga çıktı!
- Buğday fiyatlarına dair tahminler belli oldu
- Dev derbide ilk gol geldi!
- Evde 'patlama' meydana geldi, yaralılar var!