Futbol tribündeki insana bakılıp genel anlamda sanatsal yanı olması gereken bir spor etkinliği. Yani seyir sporu! Ama bu sporun  içine sokulan parasal ve ticari kolaylığı nedeniyle adını değiştirip endüstriyel olması tüm yapısıyla işleme alınması sıkıntılı bir alan oldu. Çok komik gelecek ama profesyonel ve amatör diye ayrılıyor futbol. Sanatsal yanı zedelendi! Eğlence ve sağlık adına hobi olan tarafı da kirlendi, önemsenmez oldu. Sonuçta iki ayaklı çıkarcı olan bizler futbolun içine yapmasak veya alakasız olsak da ahkâmla girdik! Geçmişte tribünde yan yana oturanlar artık yer ve gösterilen sınırlı alanda güvenlik güçlerinin daha etkin gözlemi altına alınmaya başladı. Hani neredeyse zevkle izlenen stres atma ve aidiyet duygusuyla sahiplenmez oldu. Yerini “Kazan da nasıl kazanırsan kazan!” dayatması aldı. Birçok etken var içinde. Ama en önemli yanı ve onu hedefinden saptıran para oldu. Yani hesapsız çok para dönen bir sektör!

Yıllarca adım adım Anadolu’yu gezerek, İstanbul’u adeta tarayarak genç aday yetenek arardım kendi adıma. O kadar çok ünlü futbolcu yetiştirdim ve onlara teknik adamlık yaparak başarılar kazandım ki konuşmaya gerek yok! Tek cümle ile özetlemek gerekirse futbolu seviyoruz ama bir yanlışımız var! Sadece bir olan şampiyonluk adına her yolun geçerli olduğu girdabına düştük. Eskiden bizler arardık futbolcuyu şimdi onlar kapımızdan eksik olmuyorlar. Açıkçası ailemizin ve çevrenin oynayana iyi gözle bakmadığı bir alemdi futbol dünyası. Şimdi ise sınırları zorlayan aileler ve çok para kazanma adına futbolcu olmaya çalışan zorlama adayların istilası yaşanıyor. Peki bu neyi getirmelidir? Herkese futbol! Sanki öyle gibiyiz ama uygulamada hiç de öyle düşünmüyoruz. Ciddi değiliz ve başarısız sayılırız!

Ben federasyonda teknik görevdeyken ağabeylerimle kavga ede ede iki kez ellerimle UEFA’ya yaptığım başvuruda 14-16 yaş grubunun ulusal anlamda katılımına ve kadro tespitine emek verdim. Karşı çıkanlar isyan edenler oldu! Ama daha sonra bu arkadaşlar oluşumun başında seve seve görev aldılar! Sinan Engin kadrodaki futbolcum olarak iyi bilir. Bunu niye hatırlattım? Federasyon yakın zamanda U21 ligini kapattı. 137 genç kulüpsüz kaldı! 76’sı amatör liglere düştü. Önceki yılda da amatörlere yaş sınırı geldi! Kısacık futbol yaşamı olan futbolcunun hepsinin profesyonel olması artık çok zor. Çok sayıdaki yabancı futbolcu işgalinde olan ülkemizde forma almaları ucuza mal olunca ilgi çekmiyor!

Futbol tüm spor dallarında dünyada önde giden yapı. Böyle bir alanda var iken gelişme ve kendi gencimizi yetiştirme şansımız az! Her alanda halı sahalar ve kulüp isimlerini kullanan özel yapılar var ama eğitim adına pek de başarılı sayılmayız. Çıkarı yüksek yabancı almak ve kolay yolu seçip kendimizin üretimi ve eğitimini ıska geçmek çok büyük bir yanlıştır. Yurtdışında eğitim alan gençlerimiz ya da oynayanlara ağzımızın suyu akarak bakmaya gerek yok. Biz bu yoldan çok kazanabilen bir güven gerçeğine dönmeliyiz. 

Lider olma şansını sonuncu Kayserispor karşında yenilerek kaybeden Fenerbahçe şaşırttı. Antalyaspor karşısında iki ayrı görüntüyle oynayan Beşiktaş kazandı ve Galatasaray da üç puanı aldı. Kanımca Sivasspor hepsinden daha istikrarlı gidiyor. Bu kadar para harcanan bir sektörde herkes transferi konuşur oldu. Ama beni üzen hakem konuşmasam da kenar yönetiminden sorumlu teknik adam Sergen ile kavgası görüntü ve gelecek için kötü örnek oldu. Bu çifte standarttır! Kimine suskun kimine tavırlı olmak ayrıcalık olup futbolu daha da sıkıntıya sokmuştur. Dileğim herkesin sorumluluk ve haddini bilmesidir! “Kalın sağlıcakla” derken futbolu neyin yerine olduğunu ve nerelere geldiğini üzülerek hatırlatırım...