Almanya Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanı Svenja Schulze, Afganistan’a verilen desteğin askıya alınmasından yana olduğunu söylemiş. Nedeni, Taliban’ın Afganistan’da faaliyet gösteren yabancı demokratik toplum örgütlerinin kadın personel çalıştırmasının ikinci bir duyuruya kadar askıya almasına ilişkin yazılı açıklaması...

6 Nisan 2022’de bu köşede “Atatürk’ü kullanarak gericiliği savunmak” başlıklı yazım yayımlanmıştı. TGB genel başkanı ve uluslararası ilişkiler bürosu başkanının, 28-30 Mart’ta Pakistan’ın Ketta kentinde düzenlenen İslami Gençlik Kurultayı’na katıldığını ve Taliban hükümeti yöneticilerinden Ketta Başkonsolosu Gul Hassan ile görüştüğünü yazmıştım.

“Taliban’ın halkçı olduğunu, Sovyet ve ABD emperyalizmine karşı çıktığı için ilerici olduğunu” söyleyen TGB ekibi, kız öğrencilerin okuması konusunda Gul Hassan’ın sözlerini şöyle aktarmıştı:

“Benimsediğimiz İslam inancına göre kız ve erkek çocuklarının ayrı eğitim görmesi gerektiğine inanıyoruz. Öngördüğümüz eğitim için gerekli altyapıyı oluşturma çalışması 6 ay ile 1 yıl içerisinde sonlanacak. Bu süreç tamamlanınca herkes eğitimine rahatlıkla devam edecek.”

Buna inanan TGB ekibi, “Kız çocuklarının da eğitim ve toplum hayatına katılacağını Taliban yöneticileri ifade etmektedir” diyerek insanları kandırmaya çalışıyordu. 

Aslında şaşırtıcı olan, terör üzerinden para kazanan cihatçı militanlardan oluşan Taliban’ın yaptıkları değil; Batı’nın eseri olan, ABD’nin eğitip silahlandırdığı şeriatçı Taliban’ın “ilericilik” ve “antiemperyalizm” adına savunulmasıydı. 

KADINI KÖLELEŞTİREN ONURSUZLUK

Ancak kısa bir süre sonra görüldü ki Taliban önce ülkedeki tüm kamu ve özel üniversitelerde kadın öğrencilerin üniversiteye gitmesini yasakladı, Kadın Bakanlığı’nı kapatıp Fazilet Yayma ve Ahlaksızlığı Önleme Bakanlığı kurdu, yeniden açılacağı vaadi ile kapatılan ortaokullar kız çocuklarına açılmadı, peçe zorunluluğuna uymayan kadınlar cezalandırıldı, kamu ve özel sektörde çalışan çok sayıda kadın da işini kaybetti, okullarda sınıflara harem-selamlık uygulama getirildi.

Bu arada bu çağdışı kararları alan Taliban’ın Sözcüsü Suhail Shaheen’in kızlarının ise Katar’da okuduğu ortaya çıktı!

Taliban geçici hükümetinin Yüksek Öğrenim Bakan Vekili Nida Muhammed Nedim, bu kararlara gerekçe olarak örtünme, karma eğitim, seyahat ve konaklama gibi konularda gördükleri sorunları gösterdi.

Utanmadan dedi ki: 

“Üniversitelerde bazı kız öğrenciler örtünme kurallarına riayet etmiyor…

Yasağa karşın bazı üniversitelerde karma eğitim sürüyor...

Kız öğrenciler, üniversite eğitimi için farklı vilayetlere gidip ailesi ya da herhangi bir ‘mahremi’ olmadan yaşıyor ve oradaki yurtlarda kalmaları uygun olmuyor...

Ziraat ve mühendislik gibi bazı bölümlerde kızların eğitim alması, İslami kurallara ve Afgan onuruna ters.”

Bu nasıl bir onur ki kendi ülkesindeki yasaklar yurtdışına çıkınca geçerli olmuyor. 

Bu nasıl bir onur ki 21. yüzyılda kadını köle gibi görüp ikinci sınıf insan konumuna indirgeyerek korunuyor...

Bu nasıl bir onur ki kadın ile erkek yan yana gelince yok oluyor...

Bu nasıl bir onur ki kadınlardan bu kadar korkuyor...

Bu nasıl bir onur ki onursuzluktan güç alıyor!

GERİCİLİĞE EN AĞIR TOKAT: CUMHURİYET DEVRİMİ 

Aynı bakan, sosyal medya hesabından “Kız çocuklarının eğitiminin yasaklanmasından dolayı bana kızıyorlar. Bu Resulullah’ın (sav) emri iken İslam, kadınların eğitim görmesine izin vermiyor. Kadın, erkeğin çiftliğidir ve ona eğitim değil, erkeğin hizmeti farzdır” açıklamasını paylaştı.

Hani bazen “Senin malın değil” anlamında “Babanın çiftliği mi?” deriz ya, adam kadınları erkeğin malı olarak gördüğünü bu sözleriyle anlatmış. Kadın, kimsenin çiftliği değildir; kadın, bedeni ve aklıyla sadece kendine aittir!

AKP’li cumhurbaşkanı, “Türkiye’nin Taliban’ın inancıyla alakalı ters bir yanı yoktur” demiş olsa da Türkiye, bu gerici uygulamalara tamamen ters bir devrim ile kuruldu. Cumhuriyet Devrimi, halkının çoğunluğunun Müslüman olduğu bir toplumda kadını karanlığa boğan şeriat hukukunu kaldırıp attı, laik devleti kurdu.