Ürettikçe gençleşmek...

01 Şubat 2013 Cuma

HIZFI TOPUZ 90 YAŞINDA:

\n

Meyyale”, 1998’de yayımlanan ilk romanı... Sonra sırasıyla, Hatice Sultan, Gazi ve Fikriye, Çamlıca’nın Üç Gülü, Devrim Yılları, Tavcan, Başın Öne Eğilmesin, Kara Çığlık, Abdülmecit, Hava Kurşun Gibi Ağır, Elbet Sabah Olacaktır, Eski Dostlar, Elveda Afrika Hoşça Kal Paris, Fikret Mualla, Paris 68, Bana Atatürk’ü Anlattılar, Gülümseyen Anılar ...
Bu saydıklarım
Hıfzı Topuz’un kitapları. Eğer ders notlarından oluşturduğu kitapları da katacak olsam liste çok uzar...

\n

Yaş aldıkça ‘gençleşen yazar’

\n

Geçen hafta Hıfzı Topuz 90. yaşını kutladı. Ama kutlamada tek 90’lık o değildi. Masanın çevresinde Nermin Abadan Unat Biz 90’lıklar” diye söz başlamasa, inanın fark etmeyecektim... Aydın Boysan ise konuşmasına “Biz Hıfzı’yla tanıştığımızda Almanya’da Hitler, İtalya’da Mussolini iktidardaydı” diye başlayınca masadaki gençlerden güncel Türkiye politikasına ilişkin fısıldaşmalar başladı ama neyse ki çabuk dindi...
90’lık olmasam da söz sırası bana geldiğinde, kimi insanların, yaş aldıkça, yaşlanacak yerde gençleştiğinden söz ettim. Hıfzı Topuz bunlardan biriydi. Onu 1964’ten beri tanıyorum. Onun aracılığıyla bir kez daha gördüm ki, emek kimliğimizdir, emek sevgidir; gördüm ki, emek yaratıcılıkla bütünleştiğinde, üretime dönüştüğünde yaşlanmak yok!
Kutlamadan ayrılırken çantamda iki kitap vardı:
Biri: Hıfzı Topuz’la
Öner Ciravoğlu’nun yaptığı geniş kapsamlı söyleşi kitabı: “Ardından Yıllar Geçti” (Remzi Kitabevi) Adeta bir serüven kitabı...
İkincisi: Bugüne dek bir türlü elime geçmeyen
Coşkun Özdemir’in “Urfa’dan Harvard’a” adlı kitap. (Kaynak Yayınları.)

\n

Urfa’da Oxford yok ama...

\n

Aynen böyle, söyleyen haklıydı: Urfa’da Oxford Üniversitesi yok! “Ama” diyor Coşkun Özdemir, “Cumhuriyet devriminin Urfa”sı, Oxford’da, Harvard’da okuyan halk çocukları yetiştirmişti. İşte bu kitabı yazmaya o Urfa’dan yola çıkmıştı yazar.
Cumhuriyet devrimlerini, Anadolu aydınlanmasını benimsemiş iki öğretmenin çocuğu Coşkun Özdemir, günümüzün ünlü bir bilim insanı Urfa’dan dünyaya açılan serüvenini anlatırken aynı zamanda Türkiye’deki değişimi de anlatıyor...
Gerek
“Ardından Yıllar Geçti”, gerek “Urfa’dan Harvard’a” her iki anı kitabını da bir çırpıda okudum. Farklı yerler, yöreler, farklı dünyalar ve birbirinden ilginç insan manzaraları... Dolu dolu yaşamlar... Böyle yaşandığında yaşlanmamaya hiç ama hiç şaşmaz oluyor insan!

\n

Demokrasi tramvayı

\n

Ne zamandır bir başka kitaptan, Nilgün Cerrahoğlu’nun “Demokrasi Tramvayı” kitabından söz etmek istiyordum. (Kırmızı Kedi Yayınları) Bu ülkede yaşayan herkes okumalı.
Fark etmeden ya da çok iyi fark ettiğimiz gibi, şu son on yılda nelerin nasıl değiştiğini ortaya koyan bir kitap. Nilgün, kitabın ilk bölümünde başına
“İslam” sözcüğünün eklenmesiyle “İslam demokrasisine” dönüşen günümüz ülke gerçeğinin günlük yaşamdaki örneklerini gözler önüne seriyor. Sonra da bu “Müslüman demokrasi” ile “demokrasi” arasındaki ayrıma odaklanıyor.
Gazete köşesinden sıyrılıp belli bir kurgu içinde bir araya gelen yazılar, bir süreklilik, bir bütünlük oluşturuyor. Başbakan’ın bir zamanlar Nilgün’e verdiği röportajda söylediği
“Demokrasi amaç değil, araçtır” düşüncesinin, nasıl hayata geçirildiğini görüyoruz sayfalar boyunca. Herkesin okuması gerek demem de bundandır.

\n

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Nice 100 yıllara 9 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları