Caz ve Gaz...

25 Temmuz 2013 Perşembe

Hayır hayır, başlık “Caz ve Gaz” değil, “Ramazanda Gaz”, özür dilerim, “Ramazanda Caz” olmalıydı! Ama gelin görün ki, son zamanlarda yaşadığımız olaylar, sadece kavramları değil, dilimdeki sözcükleri de yoldan çıkardı.
Örnek mi istiyorsunuz, ibadullah! En “
ileri demokraside” yaşarken hapiste en çok gazeteciye sahip, ikinci ülke olmak... (İlki Çin)... Bir yandan helal kan, haram kan; helal ilaç, haram ilaç tartışması sürerken her gün şu ya da bu nedenden kadın öldürmenin helal mi, haram mı olduğunu hiç sorgulamamak... (Kes Zeynep! Gaza değil, caza gel! Tamam kestim!)

\n

Dünyada ilk ve tek

\n

Önceki akşamdı. Emirgân’da Sabancı Müzesi’nin o muhteşem bahçesinde kurulmuş sahnede üç genç insan, biz ölümlü dinleyicilere olağanüstü bir gece yaşatmaya hazırlanıyordu. Adları: Kerem Görsev, Ferit Odman, Kağan Yıldız...
Ramazanda Caz” Festivali’nin ilk konseri. Bu festival dördüncü kez yapılıyor. Ve tanıtımına ben bayılıyorum: “Dünyanın İlk ve Tek Ramazanda Caz Festivali...” (Gel de Atatürk’ü anma!)
Fırtına gibi eserek başladı konser. Sahneden taşan ritmi ve o enerjiyi duyan dolunay, daha hemen konserin başlarında, dayanamayıp kendini gösterdi. İnadına aydınlık, inadına büyük!
(İki gündür her yer gazetecilik üzerine toplantılarla dolu. Sansürün kaldırılamamasının 105. yıldönümü... Bugün tutuksuz 123, tutuklu 64 gazeteci, terör suçlamasıyla yargılanıyor! Ve “Gezi Direnişi suçu” işleyen 72 gazeteci artık işsiz!)

\n

Üç çocuk, üç bilge

\n

Şimdi dinlediğim, Kerem Görsev bestesi: “Happiness on My Mind” (Aklımda Mutluluk)... Sahneden yükselen müzik aklımdaki gazı yok edip yerine mutluluğu yerleştiriyor.. Piyanonun sihirbazı Kerem Görsev’i hepiniz biliyorsunuz. Ferit Odman, bilmeyenler için belirteyim, yalnız ülkemizin değil, dünyanın en başarılı genç kuşak caz bateristi (982 d.). Bilgi Üniversitesi mezunu. Son plağı “Autumn in New York.” Kağan Yıldız (1980 d.) yurtdışında da aranan bir basçı. Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı mezunu. İkisi de dünyanın belli başlı caz ustalarıyla çalıyorlar... Bu üç insan arasındaki iletişim, görülecek bir şey.
(Konser günü sabahında Basın Konseyi yeni başkanı
Pınar Türenç’in düzenlediği paneldeydim. Yazgülü Aldoğan’ın yönettiği, Turgut Kazan, Metin Feyzioğlu, Hakan Aygün’ün ve Ezgi Başaran’ın konuşmacı olarak katıldığı panelde, Ezgi’nin bir cümlesi gün boyu beni terk etmedi: “Gazetecilik, bir haysiyet meselesidir”.)
Kerem Görsev, Ferit Odman, Kağan Yıldız... Aralarındaki iletişim sadece müzik diliyle değil. Beden dili, yüzleri, mimikleri, birbirlerine bakışları, gülümseyişleri... Aralarında yarattıkları sinerji, anında dinleyiciyi sarmalıyor. Afacan üç çocuk ve hüznün mavisine, derinlere dalmış üç bilge... Şimdi ironiye, biraz sonra başkaldırıya yönelmiş... Ustalara saygılı, yaratıcılığa açık... 2006’dan beri birikte çalışıyor Kerem Görsev Triosu...
(Anlamadığım bir şey var. Gazeteciliğin bir haysiyet meselesi olduğunu bilmeyen, fark etmeyen gazeteci yeryüzünde var olabilir mi? Olmaz diyorsanız, peki yapılan haksızlığı görmeyen, hapisteki gazetecileri yok sayan gazeteciler nasıl var olabiliyor ülkemizde?)
Bir ritimden ötekine... Doğaçlamalardan, ustalık ve yetkinlik gösterilerine... Bestelerden, bir çalgıya delicesine sarılmaya... Dolunaya göz kırpmaktan \t
(“Moon River”) bir günün tüm ayrıntılarına (“What a Difference a Day Makes...”) sürüp giden eşsiz bir şölendi bu konser.
“Ramazanda Caz Festivali” (Hakan Erdoğan prodüksiyon) İlhan Erşahin’den Kudsi Erguner’e; Omar Hakim’den Jon Balke’ye, Önder Focan’a 1 Ağustos’a dek o büyülü bahçede sürüyor. Benden söylemesi. Hâlâ içeri tıkılmadıysanız...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Dans hayattır 2 Mayıs 2024
Kaburga sohbetleri 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları