Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Al Sana Ahlak!
Bir yanda “barış” sözü edeceksiniz, öte yanda sizinle aynı düşüncede olmayana meydan savaşı ilan edeceksiniz!
Hem “barış” diyeceksiniz, hem de düşünce özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü yok sayacaksınız! Al sana ahlak!
Elinde silah değil kalem tutanı, duvara afiş asanı, Grup Yorum konserine bilet satanı, 1 Mayıs yürüyüşüne katılanı içeri tıkarken “Yargıya karışamam” diyecek; işinize geldiği zaman yargıyı parmağınızın ucunda döndüreceksiniz! Hoşunuza gitmeyen her durumda “Yargı gereğini yapacaktır” diyerek işaret fişeğini yakacak, yargıya yol göstereceksiniz! Al sana ahlak!
Hukuksuzluğa göz yumacak, hukuksuzluğu dile getireni işinden kovduracak, süründürecek, cezalandıracaksın!
Haksızlığa, hukuksuzluğa karşı haykıranlara tazyikli su, biber gazı! Haksızlığa, hukuksuzluğa direnene polis copu! Gözü dönmüş polisleriniz ne bebek, ne çocuk, ne de yaşlı demeden kıyıma girişecek, siz de ellerinizi ovuşturup “Efendim provokasyon var!” diyeceksiniz. Sonra bir de utanmadan “Eğer orantısız güç kullanılmışsa icabına bakılır” diyeceksiniz! Al sana ahlak! Sanki bugüne dek işkencecisinden sadistine herhangi bir polis cezalandırıldı da bu ülkede!..
Hem barış süreci diyeceksiniz, hem de her gün bir meydan savaşı!
Bu ne yaman çelişkidir! Bu ne tutarsızlık! Bu ne ikiyüzlülük! Siz buna ahlak mı diyorsunuz? Bu mudur iman, bu mudur inanç?
Geçen pazar Emek Sineması protestosunda yaşanan meydan savaşıydı. Pazartesi Silivri’de yaşanan meydan savaşıydı... Salı günü hükümetin kışkırtmasıyla jet hızıyla CHP’li milletvekillerine soruşturma açılması, yine meydan savaşıydı!
Her gün bir meydan savaşı! Bunca savaşa, bunca gerilime nasıl dayanır insanım diyen...
Bütün bunlara gözlerini, kulaklarını kapayan nasıl insanım der kendine!
Bu kadar aptal yerine konmayı, bunca yok sayılmayı, bunca aldatılmayı nasıl, nasıl kabullenir!..
Emek ve inadına haykırmak
“Sözün, yazının önemi kalmadı artık. Bu durumda, sessiz kalmak, belki de çığlık atmaktan daha çok önem kazandı” diyordu Atilla Dorsay, Sabah gazetesinden ayrılırken yazdığı veda yazısında... Ülkemizde birkaç kuşak sinema izleyicisi, onun yazılarıyla, onun eleştirileriyle sinema kültürü edindi.
“Emek Sineması’nı bile kurtaramayacak olduktan sonra...” demişti... Ve bıraktı gazeteciliği...
Yıkmıyoruz, yeniliyoruz, yukarı taşıyoruz diyorlar. AVM değil, pasaj yapıyoruz diyorlar. Hepsi kandırmaca! Kültür mirasımızı, sadece sinema değil gösteri ve konser salonu olarak da kullanılan 900 kişilik tek salonumuzu, Mimar Alexandre Vallaury’nin eserini (1884), belleğimizi, anılarımızı, düşlerimizi yok ediyorlar!
Hayır sevgili arkadaşım Atilla Dorsay: İnadına sürdürmelisin yazmayı! İstanbul’u Dubai yapmaya çalışanlara inat, yıkımlara inat, yok edişlere inat yazmak ve haykırmak!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun konuşma
- Özgür Özel'den 'atama' çıkışı
- Özgür Özel kutlama programında
- CHP'li vekilden Soma için flaş çağrı...
- Mine Esen'den anlamlı konuşma...
- Serra Menekay yazdı, Aysim Dolgun Ildız besteledi
- İşte Cumhuriyet'in tarihi
- Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri eylem yaptı
- Cumhuriyet 100 yaşında! İyi ki Cumhuriyet var
- Şişli'de Hıdırellez coşkuyla kutlandı
En Çok Okunan Haberler
- 'Ana hedef Recep Tayyip Erdoğan'
- 2025'te dolar TL ne kadar olacak?
- 7 banka artık tek ATM'den hizmet verecek
- Herkesten nefret eden 4 burç
- Müdürün odasını bastı
- Emsal olacak bir karar: Kiracıya 55 günde jet tahliye!
- 'Şehadet parmağını kaldırmasıyla mesaj vermiş'
- Erdoğan'dan 'operasyon' sonrası dikkat çeken açıklama
- Tekel bayi saldırısı davasında yeni gelişme
- Yargıtay'da 'düğüm' çözülüyor