Yakup Kepenek
Yakup Kepenek yakupkepenek06@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sermayeciliğin Böylesi!

02 Haziran 2014 Pazartesi

Üç hafta önce bu köşede T. Piketty’nin, gelişmiş kapitalist ülkelerdeki servet ve gelir dağılımı eğilimlerinin tarihsel istatistiklerinin karşılaştırılmasına dayanan 21. Yüzyılda Kapital adlı yapıtından Türkiye için de dersler çıkarılabileceği belirtiliyordu. Ancak araya giren Soma acısı ve kurt-kuzu olayı konunun yazılmasını geciktirdi.

***

En baştan belirtmeliyim ki, istatistiklerin yetersizliği, Türkiye ekonomisinde servet ve gelirin geçmiş yıllardaki gelişmelerini izleme olanağı vermiyor. Bu durumda yapılabilecek olan, kimi göstergeler eşliğinde şimdiki duruma bakmaktır.
Elimizde iki veri var; vergiler ve dolar milyarderleri sayıları.
Türkiye’nin vergi düzeni tümüyle sermaye yanlısıdır, adaletsizdir. Örneğin 2013’te toplam vergi gelirleri 367.5 milyar liraydı. Bu toplamın yalnızca 78.7 milyar lirası, yüzde 21.4’ü, yani yaklaşık beşte biri gelir vergisinden, kalanı çok büyük bölümüyle varsılyoksul ayırımı yapmayan dolaylı vergilerden oluşuyor.
Asıl acı gerçek bundan sonra başlıyor; gelir vergisinin yüzde 67.1’ini ücretliler ödüyor. Bitmedi; 5.5 milyon asgari ücretli, gelir vergisinin yüzde 11.08’ini öderken, beyanname veren 4 milyon 39 bin gelir vergisi mükellefi de 5.6 milyar lira ile toplamın yalnızca yüzde 1.53’ü (yazıyla yüzde bir buçuk) kadar vergi ödüyor. Kamuoyunda bu yüzde 1.53’ün şampiyonları konuşuluyor; oysa asıl vergi şampiyonu Şükrü Kızılot’un da yazdığı gibi ücretlilerdir. (Hürriyet, 5, 7 Mayıs)
Türkiye yüksek gelir sahiplerinden vergi almadığı için bütçe açığını yüksek faizle borçlanarak kapatıyor; o kadar ki 2014 merkezi yönetim bütçesinden yılda 52 milyar lira faiz ödenecektir. Yıllardır yüksek faiz ödemeleri nedeniyle bütçeden başta eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik olmak üzere en temel kamu hizmetlerine yeterince ödenek ayrılamıyor.

***

Vergi adaletsizliğinin kaçınılmaz bir sonucu olarak Türkiye dolar milyarderi üretiyor, bu konuda rekorlar kırıyor. Forbes dergisinde yayımlandığına göre, AKP iktidara geldiği 2002’de dünya dolar milyarderleri arasında yer alan Türk vatandaşlarının sayısı yalnızca 6’ydı. Bu sayı 2013’te yedi katından fazla bir artışla 44’e çıkmış bulunuyor. Oysa aynı dönemde dünyadaki dolar milyarderi sayısındaki artış oranı bizdekinin yarısı dolayında kalıyor!
Bu bağlamda çok önemli bir nokta daha var. 2013’te Türkiye’nin en zenginlerinin sayısı bir önceki yıla göre yüzde 8.4 artarken, servetleri yüzde 10.5 büyüyor. (Cumhuriyet portal, 13 Mayıs)
Geçen yıl Türkiye ekonomisi yüzde 4 oranında büyüdüğüne göre sermaye kesiminin kazançlarının büyüme oranı, ülke ortalamasının 2.6 katıdır; iki buçuk katından daha fazladır.
Gelir eşitsizliği derinleşiyor ve kalıcılaşıyor. Üstelik, yüksek gelirler üretimden ve gelecekte ekonomiyi büyütecek olan ileri teknolojiden değil, özelleştirme yağmasından, artık yüzde 95’i adamına göre dağıtılan devlet ihalelerinden, kent rantlarından ve sermaye üzerindeki denetimlerden tümüyle vazgeçilmiş olmasından kaynaklanıyor.
Bu fotoğrafa bakıp AKP’nin emeğinden başka geçim kaynağı olmayanların yararına bir iktidar olduğunu öne sürebilmenin gerçekle hiçbir yakınlığı yoktur.

***

Bu aşırı sermayeci ekonominin kendisi sakattır, uzun dönemde sağlıklı bir biçimde büyüyemez.
Dahası, bu ekonomi politikasıyla, genişletilmesinden vazgeçtik, olduğu kadarıyla bile hak ve özgürlükler özümsenip yaşatılamaz; var olanlar da iktidar sahiplerinin eliyle kolayca yok edilir!
AKP ekonomisinin gerçek tehlikesi budur!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerelde yeşermeli 25 Mart 2019

Günün Köşe Yazıları