Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yüz yıl önceki gibi; şeytanların barışla savaşlı dansı...

13 Kasım 2018 Salı

Birinci Dünya Savaşı’nın bitiminin, barış anlaşmasının 100. yıl kutlanması etkinlikleri elbette, dünyamız için yeniden “barış” arayışları gündemli olacaktı.. Bir araya gelen dünya liderlerinin yüzlerine takılı gülen maskelere bakılırsa, hele de şenlikli kutlama etkinlikleri çerçevesinde fotoğraf karelerinden çıkarılabilecek görüntüler de verilmek istenen algıya dönük kusursuz sayılabilirdi...
İnce ince hesapların yapılmasında özenilen algı yönetiminin programlanmasındaki ayrıntılar kusursuzdu. Birinci, dünyanın ilk çok büyük kanlı emperyal güçlerinin çatışmaları, çıkar savaşları odaklı savaşın sona erdirilmesinin barış anlaşması törenlerine en son Almanya eklemlenirken, “savaşın seyri, sonuçları gereği en son katılması gerekiyordu” açıklamasının eklemlenmesi unutulmamıştı...
Bugünün dünya ölçeğinde yaşanan, insana dönük olanlarının yanında, tüm canlılara, dünyaya, geleceği dönük vahşet ölçeklerinde kayıplarının çok da umursanmadığı, daha doğrusu algılanmaması istendiğinden.. Savaşların ağırlıklı yoksul, İslam dünyası, Ortadoğu halklarına dönük, emperyal ülkelerin enerji kaynakları paylaşımı ile atbaşı, kirli çıkar savaşlarının hesaplarının bütünü paketlenmiş, başrollerde, dünyanın otoriterleşmede de birbirleriyle yarışan en sorumlu, en güçlü liderlerinin; nerede ise topu bir arada olarak, yemekler, törenlerde yana yana duruşları, el sıkışmaları, yemek yemeleri şaka yapar gibi, aslında eklemlenen özel notlara göre ellerindeki kozlara göre tehditli pazarlık etmeleri sahneleri satır aralarının okunabildiği kadarı ile yürekler ağızlarda, sonrasında sonuçları da algılanmaya çalışılarak izlendi...

***

Bizim kamuoyunda en çok Trump ile Erdoğan’ın öngörüldüğü üzere bir araya gelip gelemeyecekleri, nasıl bir seyre yol açılabileceğinin yorumları yapılıp durulmuştu. Yemekte yan yana oturtulmaları, uzunca konuşma, pardon restli ellerdeki kozlara göre pazarlık yapma şansı verildiği apaçık sergilenmişti. Yandaş oldukları kadar uzmanlaştıkları da varsayılan uzmanlardan sızdırılan bilgilendirmelere göre de en son Suudi gazetecinin buharlaştırılma, katledilme sahnelerinin belgeleri, kozları üzerinden estirilen rüzgârlarla, şimdilik Türkiye topraklarına dönük Büyük Kürdistan projesinin Amerika cephesinden de sonraya atıldığı, Suriye topraklarına dönük ise desteğin sürdürüldüğü noktalarda bir yerlerdeler...
Sızdırılan yorumlara bakılırsa Putin ile AB liderlikleri, İngiltere, Fransa, dahası Trump buluşturmalarının yoğunluğundan ise yeni dengelerin arayışları sorgulanmalıydı. İkili gülerlerken, kozlara göre sert pazarlıklar hesaplaşmaların satır aralarında yine Trump kimlikli Amerika’nın güncel siyasal hesapları, Avrupa çıkarları pazarlıkları öncelik almış, dahası güvenlik, NATO harcamalarının bedellerinin ödenmesi pazarlıkları öne çıkmıştı amma...

***

Barış sloganlı, savaşlı dans oyunlarının devamı, geleceği üzerinden sonuç algılamalara ulaşmak hiç de kolay olmayacaktı. Amerika’nın İran ambargosu üzerinde estirip gürlemelerinin ardından, Türkiye için erteleme vereceği beklense de... Çin’in eklemlenmesi önce sürpriz gibi algılanmış, sonrasında özünde Amerika’nın dünya ölçeğinde iç içe geçirilmiş emperyal çıkarlar gerçeği üzerinden yapılmış hesaplarda, Çin’in enerji sıkışıklığına hızlı sokulamayacağı bilgilendirmeleri de uçurulmuştu.. Çin’le gergin siyasal meydan okumalarının ardından, akılcı uzlaşmalar ittifakları pazarlığına geçilmesinin kaçınılmaz olacağıydı...
Aslında en güncel, en işlevsel Akdeniz sualtı doğalgaz kaynaklarının emperyal paylaşım haritaları üzerinden gelişmeler saklandı gibi... Bilinmez daha zorlu pazarlıklar, uzlaşmalar gündeminde olduğundan mıydı? İngiltere’nin Avrupa - Amerika arasındaki yeri, en zorlu çözümler arasında görülen göçmenlerin Güney’den Kuzey’e doğru ölümüne gözü kara yolculuklarındaki ölümlerin varılmış dehşet boyutları, sorunlarının örtbas edilmesi pazarlıkları telaşından mı?
İsrail’in Gazze, Filistin’e yönelik şiddet, kan dozu yükselen siyasetleri, Suudiler’in Yemen odaklı akıttıkları kanın dozu, Saray içi hangisi olursa olsun Amerikan çıkarları adına desteklenmesi formüllerinin bulunması zorunlu savaşlarının, saklanamayan kapkara, kirli yüzleri...
Hani şu medya güdüleme gücünde, giderek daha az çokuluslu tekel elinde, geçişlerdeki tuzakları, oyunları bile görülemeyen ileri teknoloji gücü, yapay zekâ katkıları üst üste kimselerin ne dolaplar döndüğünü öğrenmeleri alabildiğine zorlaşmış olsa da, açığa çıkma, ters tepme etkileri de var ya...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘5N1K’ 26 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları