Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Her adım, Saray’ın onay aracı işlevine yarayacak Meclis için..

02 Ekim 2018 Salı

Saray’ın emrinde yüzde doksan beş üstü kamuoyunun güdülenmesi görevini üstlenmiş medyamız, algı yaratılmasında profesyonel seçicilikle Meclis’in açılış programlarının haber sunumlarında ilk başarılı sınavlarını verdiler. Aslında Meclis’in açılış günü programı sadece Meclis Başkanı, Cumhurbaşkanı açılış konuşmalarıyla sınırlıydı. Adli yılın açılışında, yargıçlar için özel taşımalı Saray’da yemek düzenlenir, çok lüks yemek listeleriyle binlerle konuk ağırlanırken, kamuda tasarruf ilkeleri gereği Meclis’in açılış resepsiyonunun yapılmaması vurgulaması ilginç, yeterince çarpıcı bir çelişki değil mi?
Daha çarpıcısı, algıda seçicilik yaratmaya dönük Cumhurbaşkanı’nın Meclis’e gelişi görüntüleri eşliğinde, altı çizilen ayrıntılarla başlıyordu. Geleneksel Meclis bahçesinde partilerin etkin isimleriyle yapılan söyleşilerde, AKP-MHP’nin yeni dönem Meclis’inde uyumlu çalışmalarına ilişkin tartışmaların öne çıkarılması, diğerlerinin açılış gündemi içinde yerlerinin, önceliklerinin olamayacağı gibi bir seçicilik, kimi gündemlerde diğer partilerin Saray’ın istekleri, öncelikleri doğrultusunda ne kadar uyum sağlayabileceklerinin sorgulanması, anlamlı değil mi?
Başkan Erdoğan’ın Meclis açılış konuşmasındaki gündemleri bir yana bırakalım.. Nasılsa haberler içinde kim bilir kaç kez izleyecek, medyanın altını çizeceği öncelikleriyle okuyacaksınız. Özenle yazıldığını varsaydığımız metinler, öncelik başlıkları ile en azından durum saptamaları ölçeğinde onay verebileceklerimiz, itiraz edebileceklerimizi de bir köşe yazısının içine sığdırmaya kalkışmanın pek bir anlamı yok. Anlamlı olan asıl saptamalar, Saray rejiminin nasıl işlediği, işlevi, Meclis çalışmalarına ilişkin, kalın kalın altı çizilen cümleler değil mi? Cumhuriyet tarihinin tek partili, çok partili dönemlerinin bütünlüğünde yaşanmış dönemleri değerlendirirken, iki sözcük vurgulamasıyla sadece “kaostan, tuzaklardan” söz edilmesi. Ülkenin içinde bulunduğu sorunlar, koşullardan çıkış için tek çözüm, kurtuluş yolu olarak, dünyada başkanlık rejimleri içinde bir benzeri olmayan, hem parti hem de başkan olarak tek adamda iktidar erkinin toplanmasının kaçınılmaz çözüm olarak gösterilmesi.
Hemen arkasından Meclis’in çalışmasının nasıl yürütüleceğinin altını çizerken, “Meclis karşısında yürütme adına tek sorumlu kişinin kendisinin olacağının vurgulanması”. Devamla ancak zorunlu olan anayasal, yasal değişikliklerde, kendisinin Meclis’e yasa önerisi götüremeyeceği gerçeği karşısında, milletvekilleri, Meclis’teki siyasi partilerin görev yapacaklarına işaret etmesi..

***

Doğaldır ki Meclis gündemine taşınan, Meclis aylarla kapalı tutulmuşken, ülkenin yaşadığı çok yaşamsal sorunlar, ülke adına alınmış kararların tek yanlı, tek adam rejimi, Saray üzerinden içeriklerinin eleştirilmesi hak götüre, sorgulanamaması havasında mutlak bir üslup geçerli idi... Meclis yetkileri, sorumlulukları, güçler ayrılığı yok sayılarak, olağan yetkin icraatlar gibi alınmış Devlet, kamu erki, kamu kurumları bağımsız işlevleri, var olan anayasal, hukuk düzenlemeleri yok sayılarak gerçekleştirilmiş icraatların sorgulanmasının bile düşünülemeyeceği algısının egemen kılınması yolunda, bugüne kadar muhalefet, kimi zarar gören mağdurlar adına dillendirilmiş eleştirileri baştan baskılayıcı, sert suçlayıcı dile ağırlık verilmişti..
Güleriz ağlanacak halimize özdeyişini, bu kez yandaşlık yapmak zorunda olan yılların deneyimli habercilerinin zorlanmalarının kanıtı, en anlamsız ayrıntılarla yayın sürelerini doldurma çabalarına bakarak söylemeliyim.. Karşılama töreninde MHP’nin temsilcisinin ağırlayıcı olması, geçmiş Meclis ittifakının değişmeyeceğinin kanıtı olarak gösterilebildi. Kılıçdaroğlu’nun gelmemesi üzerinden yine sert muhalefet yapılacağının kanıtı olarak çizilirken uzmanlık, gazetecilik olarak değerlendirilmelerinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açış konuşmasında aslında İktidarlarına destek değil, ülke sorunlarına sahip çıkılması çağrısını yaptığı sonucuna varıyorlardı. İYİ Parti’nin kimi gündemlerde Saray’a destek olacağı vurgulamalarını ortaya koyacak kimi jestlerin yaşandığını da altını çizmelerinin ardından, tekil irade ile ortaya konmuş Meclis’siz dönemin gelişmelerine ilişkin, “zorun geriye bırakıldığı” vurgulaması ile uyumlu anlamlı buldukları mesajlarını özetlemeyi seçiyorlardı...
Seçimlerde Saray’la uyumlu bir Meclis dağılımı öngörülmüşken, gerçekleşmemesi gerçeği karşısında çalıştırılmayan Meclis’in yerel seçimlere kadar üç aylığına çalıştırılacak bir süreci var. Şimdiden öncelikli Başkanlık rejimi ile ortaya çıkmış anayasal, yasal uyumluluk yasaları öncelikli bir çalışmanın sağlanması, ülke gündeminin yaşamsal sorunlarının Meclis gündeminin dışında tutulabilmesinin arayışlarının, çarpıcı taktikleri, siyasetten algı yönetimi ile baskılamaları dikkat çekiyor.    



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘5N1K’ 26 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları