Hiç enerjim yok

28 Ocak 2022 Cuma

Yağışlar azaldı, kuraklık baş gösterdi, tarımsal üretim düştü. Üstüne üstlük, ekonomik kriz nedeniyle gübre fiyatları tarihsel rekorlar kırarak yükseldi. Ekim ayında ekim yapan çiftçi ilk gübresini atamadı. Verim düşecek baştan belli. Çiftçiler yağışları dört gözle bekliyordu ki soğuk hava ile birlikte kar da geldi. Herkes rahat bir nefes aldı. Ankara’ya su sağlayan barajların da bu yağışlara çok ihtiyacı vardı. Gitgide kurak iklim bölgesine dönüşen başkentte su sorunu geçici değil, üst düzey bilinç üretmek kaçınılmaz. Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş bu anlayışla kent estetiğini su tüketimi yapmadan sağlamak için yeni bir anlayışı uygulamaya başladı. Yaygınlaştırmaya çalışıyor.

Kar geldi gelmesine de… Dert bitmedi ki… Bu sefer de çözümsüz sorunumuz plansızlık yüzünden enerji krizi patladı. Farkındaysanız, şarkı sözünde olduğu gibi, “talihin elinde oyuncak olduk”. Yaprak gibi, rüzgâr nereye savurursa oraya gidiyoruz. Kar yağmıyor, su sorunu, tarımsal üretim düşüklüğü yaşıyoruz. Kar yağınca da ısınma ve sanayi üretimine yetecek doğalgaz, elektrik bulamıyoruz.

Dışsatımımız patlayacaktı, yükselen döviz karşısında üretim maliyetleri düşmüş siparişler gelmişti de… Üretecek enerjimiz yok. Niye? Çünkü İran gazı kesti, arıza varmış. Bizim yetkili heyetlerimiz de gitmiş onlar da yerinde görmüşler.

Uzmanlık alanı bu tür boru hatlarının güvenliği ve arz güvenliği olan bir dostumuz şöyle diyor: “Boru hatlarının arızalanması veya arızalandırılması çok kolaydır. Eğer ihtiyacınız var ve o hattan sevkiyatı kesmek istiyorsanız, bunu çok rahatlıkla yapabilirsiniz.”

Enerji Bakanı Fatih Dönmez’in sanayicilere, “gittik arızayı yerinde gördük” deyip ama “İran’da da hava soğudu biliyoruz. Çünkü aynı iklim kuşağındayız” diye eklemesi insanın aklına bunları getiriyor. Ancak arızayı yerinde görüp, tespiti yaptığımız için İran’a bir yükümlülük yüklemeyeceğimiz, örneğin tahkim sürecine gerek görmediğiz de anlaşılıyor.

YÜZDE 50’Sİ İRAN GAZIYLA

Dönmez, sanayicileri bilgilendirirken bazı bilgiler de veriyor, kesintiyi gerekçelendiriyor. Elektrikte kısıntıya gitmemiz gerekiyor, çünkü “İran’dan gaz kesilince elektrik üretimimiz zora girdi. Yüzde 50 düşüş yaşadık” diyor. Kullandığımız elektriğin büyük bölümünü doğalgaz yakarak ürettiğimizi biliyorduk, ancak yarısının İran gazına bağımlı olduğunu bilmiyorduk. Bu çok kritik bir durum. Türkiye, İran’la her türlü ilişkilerinde kendisini bu baskı altında hissedecektir.

Bakanın bilgilendirmesi sırasında bir sanayici ülkemizin doğalgaz stokunun ne kadar olduğunu soruyor. Ancak Bakan, “Stokumuzun en fazla yüzde 20’sini kullanabiliyoruz” diyor. Bu yanıt değil ki… E, hani damat bakan Tuz Gölü’nde doğalgaz depolarının temel atmasını, açılışını yapıyordu ekranlardan naklen… Mevcut Bakan Dönmez de depolama kapasitesinin yükseltileceğini söylüyor. Umarız…

Ülkeyi 20 yıldır yöneten iktidar, sanayicisine gaz veremiyor, elektrik veremiyor. Bu 20 yılın hiçbir zaman diliminde planlama yapmak aklınıza gelmedi mi?

Bir sanayici “Elektriğimizi yüzde 10 keserseniz işlerimiz yüzde 90 durur” diyor. Yetkililer ise “Kotayı aşmayın” içerikli tehdit yazıları gönderiyor. Farkında mısınız, tüketime sınır koyarsanız, doğal olarak üretime de sınır koyuyorsunuz…

Belki bilmiyorsunuzdur, uzman arkadaşımızın son uyarısıyla noktalayalım: Türkiye’deki boru hatları dahil kritik tesislerin hiçbiri uluslarası ölçütlerde korunmuyor.

Lütfen, saldırıyı, arızayı beklemeyin…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşamı ıskalamak 22 Kasım 2024
AKP’yi yansılamak 15 Kasım 2024
Zihinlere operasyon 8 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları