Savunmasız...

20 Ocak 2023 Cuma

Günün sözü Suudi Arabistan Maliye Bakanı Muhammed El-Cedan’dan geldi. 

Dünya Ekonomik Forumu’nun Davos toplantısına katılan Suudi bakan, “savunmasız” olarak nitelediği Türkiye, Pakistan ve Mısır gibi ülkeleri “desteklemeye” devam edeceklerini söyledi. Savunmasız ekonomimiz, patronlar kulübünde dillendirilirken Pakistan ve Mısır ile aynı kefede olduğumuz da AKP iktidarının en büyük ittifakı Suudi Arabistan tarafından bizzat tescillendi. Suudi Arabistan Maliye Bakanlığı, 22 Kasım’da Türkiye Merkez Bankası’na 5 milyar dolar yatırmak için görüşmelerde sona yaklaştıklarını açıklamıştı.

Cumhuriyetimizin 100. yılına, ülkenin kaderini, geleceğini belirleyecek 14 Mayıs seçimleri damgasını vuracağı kesin. İkinci yüzyılını planlamaya odaklı çağdaş, vizyoner ve kapsayıcı siyaset şimdilik hayal. 112 günlük maraton belli ki sayısız tartışmalarla, anketlerle, çirkin polemiklerle, tehditlerle, baskılarla geçecek. Tamam buna da razıyız ama 15 Mayıs sabahı aydınlık bir Türkiye’ye uyanmanın tek koşulu altılı masanın bu 112 günü tek bir gün bile harcamadan ortak hedef doğrultusunda politikalar üreterek verimli şekilde kullanması. Nereye çeksen uzayan, her an dağılacak izlenimi veren yapısından bir an önce kurtulması elzem. HDP’yi dışlayarak bir seçim kazanmanın mümkün olmayacağı da kabullenilmeli. Hadi her şey yolunda gitti ve Millet İttifakı dört dörtlük yol haritasını ve “ortak adayını” açıkladı diyelim. Bu ancak yolun yarısı sayılır. En az onun kadar önemli bir değil olgu seçim güvenliği. Bugüne kadar doğu illerinde yaşananları, sandık başındaki cinayetlerin bile nasıl örtbas edildiğini unutmamak ve önlem almak şart. Sorunlar çok, krizler katmanlı...

Davos toplantılarının ana teması “bugün dünyanın kritik bir dönüm noktasında” olduğu ve “sürmekte olan çok sayıda krizin cesur kolektif eylem gerektirdiği”nden yola çıkılarak “parçalanmış bir dünyada işbirliği” olarak belirlenmişti. Aynı söylemi alın, dünya sözcüğünü yerine Türkiye’yi yerleştirin. Anahtar burada. 

Daha seçim kazanmadan yapılan bakanlık planlarını, kişisel hırsları, eski kavgaları bir yana bırakmadan 15 Mayıs’ın aydınlık Türkiyesi hayal olmaktan öteye geçemez.

***

Davos demişken patronlar kulübünün kendi gündeminin Davos toplantılarında belirlediği temalardan çok farklı olduğunun da altını çizelim. Her yıl özel jetlerle, binlerce koruma ile İsviçre’nin bu küçük dağ köyüne gelen siyasi liderler ve büyük şirketlerin patronlarının iklim krizinden bahsetmesinin absürtlüğü, kendi ödeyecekleri vergi diliminin artırılmasına asla razı olmamaları, dünyanın “kendi yarattıkları” sorunlarına “asla uygulamayacakları” çözüm önerileri geliştirmeleri, kısacası kendilerine “evrenin efendisi” rolü biçmeleri; küresel kapitalizmin her yıl dünyanın geri kalanına sahnelediği bir tiyatro gösterisi...

Dünyayı kontrol edenlerin, kendilerine hizmet eden kararlar almak için özel olarak bir araya gelmelerinden başka bir şey değil. Böyle olmasaydı Oxfam’ın yeni raporu “tokat gibi” şaklamazdı. Rapora göre son iki yılda ortaya çıkan 42 trilyon dolarlık servetin yaklaşık üçte ikisi, dünyanın en varlıklı yüzde 1’lik kesime gidiyor. Bu pay, dünya nüfusunun geri kalan yüzde 99’unun elde ettiği miktarın yaklaşık iki katı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları