Cumhuriyet Bayramı’ndan Marmaray Bayramına...

30 Ekim 2013 Çarşamba
Bu ülkeyi Cumhuriyet değerlerinden
ve Atatürkçü düşünceden
uzaklaştırmaya çalışan bir iktidar
ve buna tepki gösteren halk. Daha
doğrusu halkın bir kesimi... Diğerlerinin
umurunda bile değil. Süreci en yalın
haliyle böyle tanımlıyorum ben.
Geçen yıl 29 Ekim kutlamalarında
Ankara’da Ulus Meydanı’ndaydık.
Anıtkabir’e doğru yürüyüşe geçmeye
hazırlanırken bir anda kendimizi basınçlı
su ve gaz bombaları arasında bulmuştuk.
Daha o zaman hepimiz terörist ilan
edilmiştik. Aradan 7 ay geçip Gezi
olayları patlak verdiğinde ve halkın bir
kısmı sokaklara döküldüğünde önce
“Biz de yüzde 50’yi evde zor tutuyoruz”
diyen Başbakan, ardından dayanamayıp
Ankara Sincan, Kayseri ve İstanbul’da
ardı ardına “Milli İradeye Saygı” mitingleri
düzenlemişti. Belediye otobüsleri, yolcu
motorları insanları miting alanına ücretsiz
taşımış, hatta iddialara göre ceplerine
harçlık bile konmuştu.
Onun da üzerinden 4 ay geçti. Şimdi
Cumhuriyetin 90. kuruluş yıldönümünde
halk yine meydanlarda. Polisin Taksim’de
etten duvar ördüğü bir ortamda ulusal
bayramımızı kutlamaya çalışıyoruz.
Şişhane’den İstiklal Caddesi’ne çıkmaya
çalışanların üzerine yine gaz bombaları
atılıyor.. Ve yine yüz binler yurdun tüm
meydanlarında, genci çocuğu yaşlısı yine
coşkuyla yılmadan...
Peki ya halkın, Erdoğan’ın deyimiyle
“öteki” kesimi?
Onlar 29 Ekim’de Cumhuriyeti değil
Marmaray’ın açılışını kutluyorlar. Haber
kanallarında geziniyorum. “Asrın
projesi” Marmaray’ın açılışına tanıklık
etmek istiyorlarmış... Türkiye’nin
dört bir yanından ve İstanbul’un 39
ilçesinden gelmişler. Kendilerine uzatılan
mikrofonlara Abdülmecit’in
153 yıl önceki hayalini AKP
gerçekleştiriyor; bu bizim milli
gururumuz ” diye sıralıyorlar
düşüncelerini... Vesaire, vesaire...
Hatta insanlık projesine bile
dönüşüyor tüpgeçit projesi.
Uzmanların henüz kullanımına
açılmasın uyarısını dinleyen yok.
Dilerim insanlık projesi insanlık
dramına dönüşmez bir gün.
Eğer Türkiye insani gelişmişlik
endeksinde, küresel cinsiyet
eşitsizliğinde, eğitimde üst sıralara
doğru bir ilerleme gösterebilseydi,
doğru, o zaman Marmaray benim de milli
gururum olurdu. Bu ülkede insanların bu
en önemli ulusal bayramlarını kutlaması
yasadışı olarak kabul edilmemiş olsaydı,
Marmaray benim de milli gururum
olabilirdi. Ama bu iktidarın derdi bunlar
değil, hiç olmadı. Cumhuriyetin değerleri
olmadığı gibi insanı da olmadı. Ranta
dayalı büyük projeler, AVM’ler, dünyanın
en büyük adalet sarayları oldu onun ilgi
alanı... İnsan kalitesi, eğitimi değil çocuk
sayısı ilgilendirdi onu. Ve tabii kendisine
oy verecek kitlelerin çokluğu...
İstanbul’a son 10 yılda 150 milyar dolar
harcandı AKP hükümetleri tarafından.
Peki hangi sorunu çözülebildi? Trafik
mi, konut mu, altyapı mı? 3 büyük
imparatorluğa başkentlik yapan kent hızla
betonlaştırıldı, üstelik kimliksizleştirildi.
Önceki gün Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanı Fatma Şahin açıkladı. Aile
ve nüfus politikaları kapsamında
yapılan mevzuat çalışmalarına göre
yeni evlenen çiftlere faizsiz 10 bin
TL kredi verilecekmiş. Üstelik evli
çiftlerin ilk yıl çocuk sahibi olmaları
ya da hamilelik durumunda kredinin
geri ödemesi konusunda da öteleme
imkânı getirilecekmiş. İşte size yeni
oy potansiyelleri... Bir taşla iki kuş;
hem gencecik insanları hemen çocuk
yapmaları için teşvik et hem de kadını eve bağla...
Cumhuriyet Bayramı’ndan Marmaray
bayramına dönüştürmeye çalıştıkları
bir ülke burası. Halkı bölerek,
kutuplaştırarak, ötekileştirerek... Göz
boyayarak, yalan söyleyerek, dini
siyasete alet ederek...
Hal böyle olunca 29 Ekim Cumhuriyet
Bayramı da tüm ulusun değil, sadece
Cumhuriyeti ve onun değerlerinin
korumak için kenetlenen insanların
bayramı oluyor. Hepimize kutlu olsun...


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Biz modern insanlar... 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları