Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Cumhuriyet, Okurlar, Medya
Kartal Belediyesi’nin düzenlediği Kitap Fuarı’nda, çoğu Cumhuriyet okuru aydınlık insanlarla bir araya geldik. Geçen iktidar döneminde ve seçim sürecinde yaşadıklarımızdan yola çıkarak, yeni iktidar döneminde olası beklentiler üzerine bir ufuk turu yaptık... Cumhuriyet gazetemiz üzerine sorular yönelttiler. Cumhuriyet okuru her yerde sorar!
\nBir okur gazete pahalı, çok satması için fiyatının düşürülmesi gerekir dedi. Evet ucuz değil Cumhuriyet, ayda 30 lira.. Ama bu göreceli bir konu. Dar bütçeli okurlar, bu toplamın yarısını başka harcamalardan minik tasarruflarla karşılamayı deneyebilir. Ben içlerindeki emeği hesap ettiğimde, gazeteleri ucuz bulurum. Gazetenin yaşamının bütünüyle ilanlara bağlı olması da özgürlük zorlukları çıkartır. Bunu her gazete bir şekilde yaşar... Cumhuriyet dahil! (*)
\n***
\nBir okur, Cumhuriyet’i yeteri kadar muhalif bulmadı... İki aydır çok sevdiğim gazetemi bıraktım bile dedi. Bir başkası, “Kemalist olmayan, gazetede yazar olamaz” sert çıkışını yaptı! “Onu niye çıkarttınız, bunu niye aldınız” diyen de...
\nArkadaşlar bunlar yönetimin meselesi, onlara sorun, kestirme yanıtıyla işin içinden sıyrılmak da mümkün değil... Bunlar Cumhuriyet Okuru! Türkiye’nin Kurtuluş, Kuruluş’unun taşıyıcıları. Cumhuriyetin yetiştirdiği parlak insanlar, özellikle kadınlar!
\nBirçok şeyin yanı sıra, şu noktalara değindim:
\n• Beğenmediğiniz kişi veya yaklaşımlar olabilir, eleştirebilirsiniz. Okur olarak sizlerle pek çok şeyi paylaşabilirim. Ancak herkes gazete satın almamak için bir bahane bulsa, gazetenin kepenklerini indirmek gerekir. Cumhuriyet, bilime, özgürlüğe, insan ve bütün canlıların haklarına, üstelik gezegenin haklarına saygılı, laik, sosyal bir hukuk devletinin, bir ülkenin savunucusudur... Kurtuluş ve arkasından Kuruluş’un, Atatürk’ün savunucudur ve iz sürücüsüdür. Kazanımların ve bütün gerçeklerin savunucusudur...
\n• Cumhuriyet, geçmişle gelecek arasındaki bağdır. Bu bağı her gün tazeleyen bir kurumdur; Cumhuriyet Atatürk’ün geleceğe bıraktığı mesajlardan biridir; bu mesajı her gün yayımlanarak sürdürmektedir! Okurlar ve çalışanlar olarak, bize düşen en önemli görev, bu “mesajı”, çok daha kaliteli, bizden sonraki kuşaklara devretmektir... Sanki Atatürk Yunus Nadi’ye değil de bizlere “Git çocuk Cumhuriyet’i kur..” demiş gibi.
\nO kurdu, biz Cumhuriyet’i her gün daha büyük kitlelere mal ederek büyütmek zorundayız...
\nİşte böyle...
\nNesnellik ve iyi habercilik kaka
\n(*) Basın Özgürlüğü zorda ve çıkmazda: Holding gazetelerinde, patronun mal varlığı, ticari ve siyasi ilişkileri, devletle ilişkileri, yatırımları, bağımlılıkları vb. işin içine girer. Yöneticileri duruma göre de kendilerine balans ayarı yapmak durumunda kalır. Medyası olan patronlar, eğer özgür basın gibi bir dertleri varsa, iktidarın maliye polislerine sıfır fırsat verecek kadar saydam olmalıdır.
\nMedya üzerinde iktidar baskısının ayyuka çıktığını bütün dünya biliyor. Başlıca sorunu demokratik sakatlık olan bir sayın Muktedir karşısında, en düzgün patronlar bile kendilerine durup dururken çekidüzen vermek zorunda kalabiliyor... Şu günlerde, NTV’de bazı programların “yaz tatili” bahanesiyle erkenden kaldırıldığı söyleniyor. Basın Odası, Can Dündar’ın başarılı akşam haberleri, en masumundan, “hele durumu görelim bir..” düşüncesiyle kaldırılmış olabilir... Veya, iktidar bunlardan kesin hoşlanmaz, düşüncesi mi artık egemen oldu?..
\nNesnellik ve iyi habercilik bile tehlikeli sayılacak bir düzleme ulaştıysa, basın özgürlüğü diye hiçbir şey kalmamıştır ortada... Hapishanelere tıkılan gazeteciler, Odatv, Şık ve Şener rezaletleri, medya özgürlüğünün sıfır noktasında olduğunun okkalı belgeleridir. Bu örneklerden “ders” mi alınıyor? Olgular zaten bu amaçla yaratıldı: Dikkat et, yakarım seni de!
\nİktidar ortaklarının, kurdukları kumpas ve tuzaklar, basın tarihimizin bugüne kadar rastlanmamış en karanlık dönemidir.
\nMeslektaşlarımızın başına örülen çorapların geçmişi, Ergenekon ve Balyoz davalarındaki hukuksuzluklar, keyfilikler, adaletsizlikler ve sahteciliklere uzanır. Oralarda yaptıkları provaları, medyayı dize getirmek ve değerli meslektaşları susturmak için kullanmaya yöneldiler...
\nİktidarın mottosu: Satın aldığını al, alamadığını sustur, susturamadığını engelle, engelleyemediğini en azından tarafsız gibi yap...
\nDaha nereye kadar?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
En Çok Okunan Haberler
- Kepez Belediyesi'nde yeni başkan belli oldu
- ‘Haddini bilsin, tepemin tasını attırmasın’
- Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
- AKP'li isimden istifa çağrısı!
- Dilan ve Engin Polat çiftinin yargılandığı davada karar
- 'Kapıdan içeri sokmayın'
- Evlilikte şanslı olan 4 burç!
- Soylu geri mi dönüyor?
- Çorlu tren katliamı davasında karar!
- Yunanistan'da gündem Samet Akaydin!