Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İngiltere’nin tarihle sınavı - Onur ÖYMEN
İngiliz Parlamentosu'nun Muhafazakar Parti'ye mensup üyelerinden Tim Loughton’un sözde Ermeni soykırımının tanınması için çeşitli partilere mensup bazı milletvekilleriyle birlikte Avam Kamarası'na sunduğu yasa tasarısı 9 Kasım tarihindeki ilk okunuşunda kabul edildi. Tasarının ikinci okunuşu 18 Mart 2022 tarihinde yapılacaktır. Tasarının daha sonra Lordlar Kamarası'na da sunulacağı belirtilmektedir.
Ermeni soykırımı yolundaki iddialar Birinci Dünya Savaşı yıllarında, İngiltere tarafından, gerçek olup olmadıklarına bakılmaksızın propaganda amacıyla yaygın biçimde kullanılmıştı. Çalıştığı binanın adı nedeniyle “Wellington House” olarak anılan İngiltere Propaganda Bakanlığı, aralarında Arthur Conan Doyle, Rudyard Kipling, H. G. Wells, Arnold Toynbee gibi ünlü yazarlara, gerçeklerle bağdaşmasa da İngiltere’nin savaş yıllarındaki politikasını destekleyecek nitelikte kitaplar ve broşürler hazırlamayı milli bir görev olarak verdi.
Bu propaganda kitap ve belgelerinin öncelikli hedefi savaşta İngiltere’nin düşmanı olan Almanya ve Türkiye’ydi. Bu iki ülke aleyhinde yayınlanan ve Mavi Kitaplar denilen Wellington House’un yayınlarında Alman askerlerinin Belçika’da çocukları süngüleyerek öldürdükleri, bebeklerin ellerini kestikleri, papazları çan kulesine astıkları iddia ediliyordu.
MİSYONERLER VE AKTİVİSTLER
Wellington House’un Türkiye’yle ilgili olarak yayınladığı kitaplardan birinin başlığı şöyleydi: “Türklerin Caniyane Tiranlığı”. Arnold Toynbee ve Viconte Bryce imzasıyla yayınlanan Mavi Kitap'ın başlığı ise “Osmanlı İmparatorluğunda Ermenilere Yapılan Muamele” idi.
Bu kitapta kaynak gösterilmeden Türklerin Ermenilere yaptığı iddia edilen ‘katliamlara’ yer verilmekte ancak Ermenilerin Türklere yaptığı katliama hiç değinilmemekteydi. Bu kitapları okuyanlar Türklerin hiç bir zaman başkalarının zulmüne uğramadığı, hep onların zulmettiği izlenimine kapılabilirdi.
GERÇEK NEYDİ?
Atatürk bu konudaki tespit ve düşüncelerini Nutuk’ta şöyle anlatıyor: "Şüphe etmemek gerekirdi ki, Ermeni kıtali konusundaki sözler, gerçeğe uygun değildir. Aksine, güney bölgelerinde, yabancı kuvvetler tarafından silahlandırılan Ermeniler, gördükleri koruyuculuktan cesaret alarak bulundukları yerlerdeki Müslümanlara saldırmaktaydılar. İntikam düşüncesiyle her tarafta insafsız bir şekilde öldürme ve yok etme siyaseti gütmekteydiler. Maraş’taki feci olay bu yüzden çıkmıştı. Yabancı kuvvetlerle birleşen Ermeniler, top ve ağır makineli tüfeklerle Maraş gibi eski bir Müslüman şehrini yerle bir etmişlerdi. Binlerce çaresiz ve suçsuz ana ve çocukları işkenceyle öldürmüşlerdi. Tarihte bir benzeri görülmemiş olan bu vahşeti yapan Ermenilerdi. Müslümanlar yalnız namuslarını ve canlarını korumak için karşı koymuş ve kendilerini savunmuşlardı."
O tarihte İngiltere Hükümetinin amacı bu gibi propaganda yayınlarından etkilenecek Amerikan kamuoyunun ABD Hükümetini İngilizlerin yanında savaşa katılması için etkilemekti. Wellington House’un propaganda yayınları Parker isimli bir Kanadalı aracılığıyla 170 bin Amerikalıya dağıtılıyordu. Bunların arasında 555 gazeteci vardı.
Savaştan sonra Wellington House’un, Mavi Kitapların dışındaki bütün yayınları yakılarak imha edildi. Ancak Amerikalı tarihçi Justin McCarthy yaptığı araştırmalar sonucunda Mavi Kitap'ta adı verilmeyen kaynakların listesine ulaştı. 150 görgü tanığının 59’u misyonerlerden, 52’si Ermeni aktivistlerden, yedisi isyancı Ermeni Taşnak partisi mensuplarından oluşuyordu. 32’si ya gerçek dışı isimler veya aynı ismin başka bir kod adıyla yazılmasından kaynaklanıyordu.
‘LANET DERECEDE YALANLAR’
İngiliz Dışişleri Bakanı Neville Chamberlain 1925 yılında Avam Kamarasında yaptığı bir konuşmada Almanya aleyhindeki iddiaları içeren Mavi Kitabın bir propaganda yalanı olduğunu ifade etti ama aynı şeyi Türkiye için yayınlanan Mavi Kitap hakkında söylemedi.
Savaştan sonra İngiltere’nin ünlü siyasetçilerinden Arthur Ponsonby “Savaş Zamanı Yalanları” başlıklı bir kitap yazarak
O yıllarda üretilen yalan haberleri bir araya getirdi. Amerika’da yayınlanan The Nation gazetesi: “Artık herkes biliyor ki, savaş yıllarında gazetelerimizin sütunları yalanlar ve propaganda zehirleriyle doluydu” diye yazdı.
TARİHİ İTİRAFLAR
1918 yılında yazdığı “Ermenistan’daki Katliamlar başlıklı kitabının Ermenişleri eleştiren bazı bölümleri sansürlenen Fransız yazar Pierre Loti, Dışişleri Bakanı Aristide Briand’a yazdığı açık mektupta “Kitabımda tanıkların ve kanıtların desteğinin gücüyle sanıyorum ki söylenebilecek hemen her şeyi söyledim: Öldürmelerin karşılıklı olduğunu... Ermenilerin sahip oldukları Hıristiyanlık sıfatını kullanarak Batı'nın bağnazlığını Türkiye’ye karşı kışkırtmak için yaptıkların şikayetlerindeki çılgınca abartmaları anlattım”(1) diyor.
İngiliz yazar ve diplomat Harold Nicolson, Parlamentoda yaptığı bir konuşmada “Birinci Dünya Savaşı'nda lanet edilecek derecede yalan söyledik” dedi.
Ünlü tarihçi Bernard Lewis 16 Kasım 1993’de Le Monde gazetesine verdiği bir demeçte Osmanlı Hükümetinin Ermenilere yönelik kitlesel imhayı öngören bir planı olduğunu gösteren bir kanıt bulunmadığını belirtti. Lewis, 1 Ocak 1994’de gene Le Monde’da yayınlanan makalesinde Ermeni tehcirinin meşru nedenlere dayandığını, Ermenilerin ellerine geçirdikleri köylerde korkunç zulümler yaptıklarını kaydetti. Amerikalı tarihçi Stanford Show da İttihat ve Terakki liderlerinden hiçbirinin Ermenilere katliam yapılması için talimat verdiğini gösteren bir belge bulunmadığını yazdı.
Amerika’da yaşayan ve aralarında Bernard Lewis ve Stanford Show’a ilaveten, J.C. Hurewitz, Tibor Halasi-Kun, Dankwar Rustow, Frank Tachau, Pierre Oberling gibi şahsiyetlerin de bulunduğu 69 bilim adamının imzasıyla 19 Mayıs 1985 tarihinde The New York Times ve Washington Post gazetelerinde yayınlanan bir ortak bildiride Amerikan Temslciler Meclisi'nin hazırladığı 192 sayılı kararda yer alan ‘Türkiye’de 1,5 milyon Ermeni kökenliye soykırım yapıldığı’ iddiasının kabul edilemez olduğunu, o bölgede yaşayan Müslüman halkın acılarının da farklı biçimde değerlendirilemeyeceğini ifade ettiler. Bilim adamları, bütün arşivlerin açılmasından önce ve tarihsel olaylar tam aydınlığa kavuşturulmadan ithamlarda bulunulmasının doğru olmayacağını vurguladılar.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, 2005 yılında İngiltere Avam ve Lordlar Komitesi Başkanlarına gönderdiği mektupta Türkiye aleyhinde yayınlanan Mavi Kitab'ın da tarihi bir belge olarak geçersiz olduğunun açıklanmasını istedi. Arınç’ın mektubunun ekinde, Sayın Büyükelçi Şükrü Elekdağ’ın katkılarıyla hazırlanan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Ana Muhalefet Partisi CHP lideri Deniz Baykal’ın imzalarını taşıyan beş sayfalık bir belge bulunmaktaydı.
ÇELİŞKİLİ TAVIR
14 Nisan 1999 tarihinde İngiliz Hükümetinin Devlet Bakanı Barones Ramsey of Cartvale Avam kamarasında yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“...Osmanlı İdaresinin Ermenilerin yok edilmesi kararını kanıtlayacak bir belgenin yokluğu nedeniyle İngiliz Hükümetleri 1915 ve 1916’daki olayları soykırım olarak tanımamaktadır. Bizce seksen yıl önce cereyan etmiş olayların bugünkü hükümetler tarafından değerlendirilmesi uygun değildir. Zira bu olaylar hukuki ve tarihi tartışmalardır.”
24 Ocak 2001 tarihinde İngiltere’nin Bayındırlık ve Çevre Bakanı Beverly Hughes İstanbul’da basına yaptığı bir açıklamada şöyle diyordu: “Bir süre önce İngiltere Hükümeti Ermeni konusunda sunulmuş olan delilleri gözden geçirdi. 1915 ve 1916 yıllarında meydana gelmiş olayların belgelerini inceledi. Bu olayların Birleşmiş Milletler tarafından tanınmış olan soykırım tanımlamasına uymadığına karar verdi. Bu İngiliz Hükümetinin tutumudur ve değişmeyecektir."
22 Ocak 2007 tarihinde Lordlar Kamarasında bir soru üzerine Dışişleri Bakan Yardımcısı Lort Triesman şunları söyledi: “Ne bugünkü hükümet ne de daha önceki İngiliz hükümetleri bu olayların Birleşmiş Milletlerin 1948 tarihli soykırım sözleşmesi çerçevesinde soykırım olarak nitelendirilebilecek yeterince tartışmasız deliller oluşturduğu kanısını taşımaktadır.”
Bütün bu gerçekler ortadayken bugün bir İngiliz milletvekilinin Avam Kamarası'na bir Ermeni soykırımı tasarısı sunması şaşırtıcı olmuştur.
İngiltere Hükümeti’nin ve Parlamentosunun bu tasarı hakkında izleyeceği tutum tarih karşısında bir dürüstlük sınavı olacaktır.
ONUR ÖYMEN
EMEKLİ DİPLOMAT
(1) *Pierre Loti, Ermenistan’daki Katliamla ve Türkler, Kaynak Yayınları, İstanbul, 2015, s. 14
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Önce kağıdı yırttı, sonra valizi çıkardı!
- Kalben ödül gecesine 'erkek' olarak katıldı
- Cumhurbaşkanı sekreterine bıçaklı saldırı
- Tapuda yeni dönem başlıyor!
- Trump tarih verdi, tehdit etti: 'Cehenneme dönecek'
- TÜİK kasım ayı enflasyonunu açıkladı
- Esad'a çağrı yaptı: 'Sırada Münbiç var...'
- Sucuk, peynir, börek ve zeytinyağında sahtecilik!
- Sıkı yönetim ilan edildi
- İstanbul'un suç haritası belli oldu