Çanakkale üstünde bir uzun köprü!

26 Nisan 2022 Salı

Çanakkale Zaferi deyince akla ilk 18 Mart 1915’te sonuçlanan deniz savaşları geliyor. Bu büyük zaferden sonra İngilizler yenilgiyi hazmetmediler, pes etmediler. Denizden olmadıysa 25 Nisan 1915’te karadan, Gelibolu Yarımadası’nın batısından çıkarma yapmayı denediler. Öylesine büyük bir çıkarma yaptılar ki zafer kesindi!

Bu kez Mustafa Kemal’e çarptılar. Yarbay Mustafa Kemal’in Çanakkale kara savaşlarındaki dehası, ona yenilen devletlerin de hakkını teslim ettiği bir gerçektir. Mustafa Kemal, hem düşmanın nasıl hareket edeceğini öngörmüş hem buna karşı en uygun müdahalenin nasıl olması gerektiğini planlamıştır. 

İngilizler, büyük bir hayal kırıklığı yaşadıkları kara savaşlarını bir başka açıdan şöyle yorumlarlar:

Churchill’in Mustafa Kemal’e karşı ilk Çanakkale yenilgisi!

***

26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz 400 kilometrelik uzun yürüyüşle 9 Eylül 1922’de İzmir’de noktalandı. İngilizler şöyle düşündü:

Mustafa Kemal, kendisini padişahlığa kadar taşıyacak bir başarı elde etti. Ordusu da bitkin. Bu zafer ona yeter. 1918’de işgal ettiğimiz İstanbul’u ve Çanakkale Boğazı’nı vermeyelim.

Bu mesajı alan Mustafa Kemal, 10 Eylül 1922’de iki süvari birliğini Trakya yönüne sevk eder. Lozan görüşmeleri iki konuda kesilir:

İstanbul ile boğazlar ve kapitülasyonlar. 

Görüşmeler sürerken İngilizler boğazlara gemi göndermeye kalkar. Mustafa Kemal’in buna karşılığı, orduya “Savaşa hazır ol” emri vermektir. 

Sonuçta İstanbul ve boğazlar işgalden kurtarılır. Kapitülasyonlar kaldırılır. 

Bu da Churchill’in Mustafa Kemal’e ikinci Çanakkale yenilgisi olarak kayda geçer.

Boğazlar artık Türkiye toprağıdır ama tam hâkimiyet sağlanamamıştır. İki yakasında asker bulundurmak yasaktır. 

Mustafa Kemal dünya dengelerini kollar ve büyük bir diplomatik atakla 1936’da Montrö Sözleşmesi uluslararası hukukun tüm kuralları uygulanarak imzalanır.

Bu da Churchill’in Mustafa Kemal’e karşı üçüncü Çanakkale yenilgisidir.

Sadece bu hat bile Mustafa Kemal’i dünya lideri yapmaya yeter.

25 Nisan Çanakkale Zaferi’nin 107. yılı kutlu olsun. Zaferin mimarı Mustafa Kemal’e selam olsun.

***

Bugün Çanakkale Boğazı’nın üzerinde bir köprümüz var. İşi bilenler yapı olarak bir mühendislik harikası olduğunu söylüyor. Elbet bu yanı da önemli, hakkı teslim etmek gerekir. Köprünün yapım koşulları, geçiş ücreti ve güzergâh seçimi ise hâlâ konuşuluyor. Her geçen anısını yazıyor!

Kazıklar iyi çakılmış. Hem boğazın iki yakasına hem milletin cebine!

Görünen o ki yakın gelecekte de konuşmaya devam edeceğiz. Dünyada iki tarafı aynı ülkeye ait uluslararası su yolu yoktur. İstanbul ve Çanakkale Boğazı’ndan gayri. 

Yapım koşulları kapitülasyonları andıran Çanakkale köprüsünün iki ayağı da bizim topraklarımıza basıyor. Bağımsızlık bilincimizi yitirmezsek yeni bir iktidarda yeni koşulları da biz belirleriz. Yeter ki Necmettin Halil Onan’ın “Dur yolcu!” diye başlayan şiirindeki ruhu unutmayalım.

Çanakkale deniz ve kara zaferlerinden sonra pek çok türkü yazılmıştır. En bilineni Muzaffer Sarısözen’in derlediği Kastamonu yöresinin türküsüdür:

Çanakkale içinde aynalı çarşı

Ana ben gidiyom düşmana karşı…

Belki bugün de şöyle bir türkü çıkar:

Çanakkale üstünde bir uzun köprü

Geçenin geçmeyenin cebine törpü!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

CHP üzerine tezler! 25 Eylül 2024

Günün Köşe Yazıları