Mehmet Ali Güller

İsrail’in Biden endişesi

07 Kasım 2020 Cumartesi

Eski ABD Başkanı Barack Obama’nın son yılında, 2015’te P5+1 ülkeleri ile İran arasında nükleer anlaşma imzalanmıştı.

Joe Biden’ın yardımcılığını yaptığı Obama, bu anlaşmayla İran’ı bir yönüyle “uluslararası sisteme” dahil etmeye çalışmıştı. Böylece İran, İsrail için güvenlik tehdidi olmaktan çıkacaktı…

Trump ise başkan olduktan sonra ABD’yi bu anlaşmadan çekti.

Biden, İran’la nükleer anlaşmaya döner mi?

Biden, adaylığı sırasında başkan olduğu takdirde bu anlaşmaya dönebileceğinin işaretlerini verdi.

İşte bu olasılık, İsrail’de ciddi endişe yaratmış durumda.

İsrail Yerleşim Birimleri Bakanı Tzachi Hanegbi, Joe Biden’ın ABD’deki başkanlık seçimini kazanması ve Obama döneminde yapılan nükleer anlaşmaya dönmesi halinde, bunun İsrail ile İran arasında şiddetli bir çatışmaya kadar gidebileceğini söyledi (AA, 5.11.2020).

Kuşkusuz bu, oldukça abartılmış ve Amerikan kamuoyuna şimdiden verilen “o anlaşmaya dönülmesin” mesajıdır.

İsrail Trump’tan çok memnundu

İsrail devleti, Trump yönetiminden oldukça memnundu. Trump hem Obama’nın İran’la yaptığı nükleer anlaşmadan çekilmiş hem de Körfez ülkeleri ile İsrail arasında “normalleşme” başlatmıştı. İsrail-Körfez ittifakı, İran için oldukça tehditkâr bir gelişmeydi.

Önceki yazılarımızda da işlemiştik: Obama ve Trump’ın İran politikaları birbirine zıttı ama aslında aynı büyük stratejinin altındaki farklılıktı. Obama da Trump da ABD’nin büyük stratejisi gereği esas rakibi Çin’e yönelmek üzere Ortadoğu’dan asker çekmeye çalıştı, önemli ölçüde de çekti.

Bu süreçte İsrail’in güvenliği için Obama farklı bir yolu, Trump ise farklı bir yolu seçti. Fakat İsrail devleti Trump’ın yolundan memnundu, Obama’nınkinden değil…

Amerikan Yahudileri Biden’ı destekledi

Ancak buna rağmen ABD başkanlık seçiminde Yahudilerin Trump’ı desteklemediği belirtiliyor.

Eski İsrail İletişim Bakanı Eyüb Kara, Amerikan Yahudilerinin büyük çoğunluğunun başkanlık seçiminde Demokrat Parti’nin adayı Biden’a destek vererek Başkan Trump’a “ihanet” ettiğini savundu (OdaTV, 5.11.2020).

Eyüb Kara’ya göre Amerikan Yahudilerinin yüzde 72’si Biden’a, yüzde 28’i Trump’a oy vermişti.

Bu oran doğru mudur, yoksa Trump’ın kaybetmekte olmasından İsrailli eski bir bakanın duyduğu memnuniyetsizliğinin abartısı mıdır, bilinmez ama son tahlilde İsrail’in devlet olarak Biden yerine Trump’la çalışmayı tercih ettiği ortada.

İsrail işgali genişliyor

Biden’ın nükleer anlaşmaya dönme olasılığından endişe eden İsrail Yerleşim Birimleri Bakanı Tzachi Hanegbi’nin dikkat çektiği diğer bir durum ise şu: İsrail, Biden’ın seçimi kazanması halinde işgal altındaki Batı Şeria’da yer alan yasadışı Yahudi yerleşim birimleri dahil birçok konuda sorun yaşanabileceği endişesini ise hiç taşımıyor!

Yani, Trump da seçilse, Biden da seçilse, İsrail’in işgal planına tam destek verecek, veriyor!

Nitekim, siz bunları okurken bile İsrail yeni yerleşim bölgeleri işgal etme peşinde ne yazık ki...

Önceki gün Sputnik’te bu konuda önemli bir haber vardı: “Uluslararası toplum ABD seçimiyle meşgulken, İsrail, Batı Şeria’da son 10 yılın en büyük yıkımını gerçekleştiriyor.

Filistin Benimdir

Filistin ve bölge açısından asıl sorun budur; İsrail işgalinin kesintisiz genişlemesi…

ABD’nin başına Trump mı yoksa Biden mı geçmiş, fark etmiyor; ABD’yi bir Cumhuriyetçi mi yoksa bir Demokrat mı yönetiyor, fark etmiyor. İsrail ABD desteğiyle Filistin işgalini genişletmeyi sürdürüyor!

Bu işgale Arap tepkisini iyice sönümlemek için de İsrail-Arap normalleşmesi başlattılar. Körfez ülkeleri de karşılığında petrollerini bir boru hattıyla İsrail limanından Doğu Akdeniz’e indirme kazancı elde etmiş olacaklar.

Kısacası İsrail’in Filistin’i işgal sorunu bölgemizin en önemli sorunlarından biri olmayı yeni dönemde de sürdürecek.

Konunun oldukça kapsamlı olan siyasi tarihi konusunda, Ortadoğu uzmanı Hüsnü Mahalli tarafından geçen günlerde çok önemli bir kitap yayımlandı: Filistin Benimdir (Kırmızı Kedi Yayınevi).

19. yüzyılın sonunda ortaya çıkmaya başlayan sorunun özellikle 20. yüzyılda hangi hatalarla ne noktaya geldiğini ve 21. yüzyılın ilk çeyreğinde nasıl şekillendiğini tüm ayrıntılarıyla okuyacaksınız.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları