Samimiyet

07 Temmuz 2012 Cumartesi
\n

\n\n\n

Leyla Zana, “güvendiği ve samimi bulduğuRecep Tayyip Erdoğana 6 öneri götürdü:

\n

Öcalan ev hapsine alınsın. Kürtçe eğitim verilsin. Oslo süreci yeniden başlasın. ‘Silahları bırakınsöylemi ve KCK tutuklamaları son bulsun. Devlet, Kürtlerden özür dilesin.

\n

Aslında bu önerilerin perde arkasını, geçen günlerde Diyarbakırdaki Dicle Fırat Diyalog Grubu bir basın toplantısı ile açıklamıştı. Hem de, arkalarında Recep Tayyip Erdoğan ile feodal bey Mesud Barzaninin yan yana asılmış fotoğrafları ile...

\n

Grubun başkanı Muhittin Batmanlı, Abdullah Öcalanın ev hapsine alınmasını, Mesud Barzaninin arabulucu ve garantör olmasını, Kürdistan coğrafyasının resmi olarak kabul edilmesini istedi, Türkiyenin Doğu ve Güneydoğusunda Kürt bayrağının dalgalanacağını umut ettiklerini söyledi ve ekledi:

\n

Mademki Hazreti Nuh, Kürdistan coğrayasında bir peygamberdir; insanlığın ikinci dedesidir,Ben Müslümanımdiyenlere sesleniyorum: Hz. Nuhun memleketi bir asırdır bombalanıyor. Bu coğrafyada Türklere de Kürtlere de Araplara da çok yer var. Bu coğrafya hepimize yeter. Kürdistan devletinin kurulması, Kürdistanın en az federal devlet olması, Türklerin de faydasınadır.

\n

Leyla ZananınDevlet, Kürtlerden özür dilesinönerisinin ne anlama geldiğini de yine o toplantıda Muhittin Batmanlının söylediklerinden anlıyoruz:

\n

Cumhuriyet dönemi boyunca Kemalist rejim tarafından yapılan katliamlar için özür dilenmeli, devletin elinde olan geçmiş döneme ait bütün arşivler açılmalı. Kürdistan önderlerinden başta Şeyh Sait ve arkadaşları, Cibranlı Halit Bey ve arkadaşları, Seyyid Rıza ve Bediüzzaman Saidi Kürdi olmak üzere bütün şehitlerinin mezar yerleri açıklanmalı.”

\n

Recep Tayyip Erdoğana güvenenlerin, onu samimi bulanların, Kemalizme karşıtlıkta AKP ile örtüştükleri ortada.

\n

Gelelim bir başka gruba...

\n

Milliyetten Kadri Gürsel, Nazlı Ilıcakın Beylerbeyi sırtlarındaki evinde bir grup köşe yazarı ile Kürt siyasetinin önde gelen isimlerinin geçenlerde bir akşam yemeğinde buluştuğunu yazdı. Kürt siyasetçiler, barış görüşmelerine paralel olarak, eşitlik konusunun ele alınacağı bir anayasa komisyonukurulmasını, oradan çıkacak anayasada ise Kürt bölgesine ademi merkeziyetçi yapıda bir statü(özerklik) tanınmasını istemişler. Anadilinde eğitim hakkında ısrarlı olmuşlar. Türk etnisitesine dayalı ulus devletin yerini alacak bir Türkiyelilikten söz etmişler. Kadri Gürsel, şöyle bitirmiş konuya ilişkin yazısını:

\n

Türk toplumunun, özellikle de laik kesimin, Kürtlere ve Kürt taleplerine bakışı olumlu yönde büyük bir sıçrama yaşamadığı sürece Türkiyede siyaset dengelenemeyecek, kopuş ve ayrışma dinamikleri daha da güçlenecek.

\n

Laik kesimlerin kendi geleceklerine, Türkiyenin rejimine ve üniter devlete dair kavrayışları bu bağlamda dramatik biçimde değişmek zorunda.

\n

Tüm göstergeler, bu köşede birkaç kez vurguladığımız bir yeni devlet yapısında son taşların konmakta olduğuna işaret ediyor:

\n

Tam bağımlı, piyasasever, ılımlı İslam federasyonu...

\n

\n\n\n

Cumhuriyetin Gazeteciliği

\n

\n\n\n

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile bir tek Cumhuriyet görüştü. Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer, nalına da mıhına da vuran sorularını Esada takır takır sordu. Hem AKPnin hem de Suriyenin politikasını sorguladı. Yanıtlarını da dünya âlem Cumhuriyetten öğrendi.

\n

Utku Çakırözer, egemen gibi gözükenler karşısında büzüşmedi, boyun eğmedi, görevini yaptı. Cumhuriyet, uluslararası düzeyde güvenirliği, saygınlığı bulunan bir bağımsız gazete olduğunu bir kez daha kanıtladı.

\n

Yüzyıla dayanmış bir birikimin ve ilkeliliğin sonucudur: Cumhuriyet, kendisini yırtık don projecisi olarak tanımlayanların değil, acar gazetecilerin yuvasıdır.

\n\n\n

Askerimiz

\n

\n\n\n

ABDnin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, Suriyenin düşürdüğü uçakta şehit düşen pilotlardan kahraman askerlerimizdiye söz etmiş.

\n

Görüntü, sözle de doğrulanmış oldu. ABD, bizi bölgedeki askeri gibi görüyor.

\n

\n\n\n

Yine Kota

\n

\n\n\n

CHPde 11. kadın kurultayı yarın yapılıyor.

\n

Kadın kollarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler, son tüzük kurultayında partinin demokratikleşmesinin göstergesi olarak sunulan yüzde 33lük kadın kotası uygulamasının yaşama geçmediğini duyurdu:

\n

Kadın temsil oranında yüzde 60ı bulduğumuz, yüzde 40lar düzeyinde olduğumuz ilçe yönetimleri de oldu, çok düşük düzeylerde, yüzde 2-3 gibi kaldığımız yerler de oldu.

\n

Birgül Ayman Gülere göre, bu durum, CHPnin kota uygulamasından kaynaklanmıyor. Türkiyenin eşitsiz sosyo-ekonomik gelişmişlik durumuyla ilgili bir olay.

\n

Geçenlerde bir il başkanının ağzından duyduk şu sözleri:

\n

Kadın kotasını uygulasaydık, il kongresini kazanamazdık. Dengeler bozulurdu çünkü!

\n

CHPde bile bile tüzük uygulanmıyor.

\n

Bildiğiniz eski tas, eski hamam. Tellaklar da aynı. Göbek taşında, yıkanıp gidiyoruz işte.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları