Duydunuz mu, Atatürk Irkçıymış...

19 Ocak 2013 Cumartesi

Gazeteci-yazar olduğu iddia edilen birisi, “Atatürk ırkçıydı” demiş, “Bu yüzden zamanında insanların kafatası bile ölçülmüştür”.
Bu zırvayı, daha önce parlatılmış bir medyacı da gündeme taşımış,
“kafatasçılık” diye nitelediği bilimsel çalışmaları, sinsi sinsi yürüttüğü Atatürk’ü ve Cumhuriyeti karalama kampanyasına alet etmişti.
Bir insanın o dönemde yapılan bilimsel çalışmalara
“kafatasçı” diyebilmesi için “kafa”sından bir sorunu olması gerekir. Çünkü, “insanbilim” olarak tanımlanan “antropoloji” adında bir bilim dalı vardır. Antropologlar, toplumları, kültürleri, insan kalıntılarını ve fiziksel, biyolojik yapılarını incelerler. İnsanın iskelet, kafatası gibi fiziki yapısını araştırırlar ve insanlık tarihinin en eski dönemlerinin aydınlatılmasına yardımcı olurlar.
Örneğin, bu dalda önemli araştırmalar yapmış Ord. Prof. Dr.
Şevket Aziz Kansu önce tıp okumuş, ardından Fransa’da tıp ve antropoloji uzmanlığı yapmış, Sorbon Üniversitesi’nde antropoloji okulundan mezun olmuştur. Atatürk’ün isteği üzerine Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde antropoloji profesörü olarak görevlendirilmiştir. Antropoloji alanında uluslararası düzeyde kabul görmüş, Paris ve Roma antropoloji cemiyetleri ile Alman Arkeoloji Enstitüsü asli ve Floransa Antropoloji Cemiyeti muhabir üyesi olmuştur. Ayrıca, Prehistorya ve Pretohistorya Bilimler ile Antropoloji ve Etnoloji Bilimleri uluslararası kongrelerinin konsey üyeliğinde de bulunmuştur.
Şevket Aziz Kansu, Alacahöyük’te bulunan iskeletlerin antropolojik incelemesini de yapmıştır, kız ve erkek Türk çocukları üzerinde antropometrik araştırmalar da... Afyonkarahisar’da çıkarılan bakır çağı ve Hitit döneminden kalma iskeletler üzerinde de çalışmıştır; Anadolu ırk tarihi üzerinde de, Van Tilkitepe kazısında bulunan kemikler üzerinde de, Eskişehir Yazılıkaya’daki kazıda çıkarılan Frig çağına ait kafa üzerinde de...
Türkiye’de antropoloji bilimini kuran, geliştiren, Anadolu topraklarında tarih boyunca yaşamış insan topluluklarına ilişkin verileri bilimsel yöntemlerle inceleyen insanları ve onların yetişmesi için olanaklar sunan Atatürk’ü
“kafatasçı”lıkla suçlamak insafsızlıktan öte kötü niyettir, kör cahilliktir, hatta kafasızlıktır.

\n

Ayrıştırmaya kredi yok

\n

CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç ile partinin Kürt sorunu konusundaki tutumunu görüştük. Recep Tayyip Erdoğan’a güvenmediklerini açık seçik ifade etti:
“Başbakan’ın bu tür dönemleri kendi yakın dönem siyasi çıkarlarına dönük kullandığına tanık olduk. Topluma verilen umut, daha sonrasında artarak geri dönen çatışmayla sonuçlandı. CHP’nin barış süreci önünde engelmiş gibi gösterilen algıyı kırmak istedik. Çözüm süreci yaşanırsa bundan mutluluk duyacağımızı söyledik. Ama bu tür görüşmelerin gizli kapaklı, kapalı kapılar arkasında yapılmamasını ifade ettik ve Başbakan ile yardımcılarının sürekli televizyonlarda ifade ettikleri gibi ‘Biz görüşmüyoruz, devlet görüşüyor’ mantığının ters işlediğini söyledik. Devlet kendileri, 10 yıldır da iktidardalar.”
Koç’a, CHP’nin AKP iktidarına kredi açarken öne sürdüğü ilkeler arasında
“ulusal birlik” koşulunun yer almadığını anımsattık. Hem siyasal hem de toplumsal mutabakat zemininde çözüm yolları aranmasını istediklerini kaydeden Koç, şimdiye değin dile getirmedikleri bir ayrıntıyı açıkladı:
“Birlikte yaşama irademizi koruyacak her türlü siyasal ve toplumsal mutabakat zeminine hazırız. Ama bizi birbirimizden ayrıştıracak ve bu yönde önkoşullu olarak süreci işletecek her türlü girişime karşıyız.”

\n

İyi de...

\n

PKK yöneticisi Sakine Cansız’ın evine taziye ziyaretine giden CHP Tunceli milletvekili seçtirilen Hüseyin Aygün, aynı günlerde, sosyal paylaşım sitelerinde Diro Sotiriyu’nun “Benden Selam Söyle Anadolu’ya” adlı kitabına ilişkin duygularını paylaştı:
“Roman, geçen yüzyılın bu yıllarında Ege’de Rumlara yapılan etnik temizliği anlatıyor.”
Yani Hüseyin Aygün’e göre biz Ulusal Kurtuluş Savaşı filan vermemişiz, Rumları kesmişiz!
Aygün’ün işi gücü, görevi; bu garip sayıklamaları dillendirmek... Biliyoruz artık ama bilmeyenler de var galiba.
Örneğin, CHP lideri
Kemal Kılıçdaroğlu’na, Aygün’ün Cansız’ın taziyesine gitmesine tepkisini sormuşlar, “Bir siyasi parti üyesinin koyulan kural ve ilkelere özenle uyması lazım” demiş.
İyi de Hüseyin Aygün’ü Tunceli’den CHP milletvekili yaparken onun değil CHP üyesi, CHP’ye yakınlık bile duymadığını bilmiyor muydu?

\n

Eğitimci mitingi

\n

Eğitim-İş Sendikası bugün Tandoğan

\n

Meydanı’nda olacak.
Medrese eğitimi ile ortaçağ karanlığına sürüklenmemek için, öğretmenlere baskı ve şiddetin durması için, ALO 147 telefon ihbarlarıyla eğitimcilere soruşturma açılmaması için, atanamayan öğretmenler için, Cumhuriyetin geleceği için...
Eğitim-İş, tüm eğitimcileri yanında görmek istiyor...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları