Hikmet Çetinkaya

Üşüyorum, Elimden Tutar mısınız?..

21 Aralık 2012 Cuma

\n

Soğuğun ilk gününde gidiyor aklımız...\n

\n

Kar yağıyor, hiçbir derin alevin ısıtamayacağı biçimde.\n

\n

Gözlerim gökyüzüne takılı...\n

\n

Kapılar kapanmış, bir türlü açılmıyor.\n

\n

Bonnefoy’un dizelerinden yola çıkarak yazıyorum, pencereden karın yağışını seyrederken... Sanki eğilimlerimizin toplandığı o karanlık taş evin, çocuk gözleriyle yıkanmış odalarında yalnızlığın resmi...\n

\n

Toprağın delice saldırdığı o kıvrım, mazlumların üzerinde bir akrep gibi dolaşıyor.\n

\n

Yitirdiğimiz çocuklarımızın acısı, egemenlerin gücü, insanlık tarihinin çiğnenmesi...\n

\n

Halkları birbirine düşüren, kan gölünden beslenen, sömürgecilerin, emperyalistlerin kurdukları tuzaklara düşen, petrolün karası için kanı dökülen yoksul halklar.\n

\n

ABD tüm oyunları 30-40 yıl önce yazmış, şimdi sahneye koyuyor.\n

\n

Millet olarak izliyoruz bu kirli, kanlı oyunları...\n

\n

Mazlumlar konuşmuyor, konuşmadıkça eziliyor.\n

\n

İnsanlık ayaklar altında...\n

\n

Kardeş kardeşi öldürüyor...\n

\n

***\n

\n

Bak, kar yağıyor...\n

\n

Mehmetim sen sınır boylarındasın, nöbette...\n

\n

Biliyorum, göz gözü görmüyor...\n

\n

Hava çok soğuk, üşüyorsun, annene, babana, eşine, yavukluna telefon ediyorsun.\n

\n

Hayatın kuşatılmış vadilerinde, dağların yamaçlarında, yollarda.\n

\n

Umudunu yitirmiş halklar!\n

\n

İsrail’in güvenliği için Malatya Kürecik’e kurulan füze kalkanı, Pakistan, Afganistan, Filistin, Lübnan, Suriye, Mısır, Libya.\n

\n

Diktatörler yıkıldı, Esad kaldı ayakta...\n

\n

Peki, diktatörlerin yıkıldığı ülkelere demokrasi ve özgürlükler geldi mi?\n

\n

10 yıl önce Irak’ı yerle bir eden egemenler, sömürücüler, emperyalistler akan kana doymadıkları için, Afganistan’da...\n

\n

***\n

\n

Gün doğumunda sekiz on kadın, ormanda...\n

\n

NATO ve ABD güçleri, odun toplamaya giden kadınları öldürdü...\n

\n

Libya’da 15 kadın çarşaf giymedikleri için kurşuna dizildi...\n

\n

Kana kan ekleyerek, kardeşi kardeşe öldürterek bir yere varılmayacağını öğrenemedik.\n

\n

Egemen güçlerin taşeronluğuna soyunduk.\n

\n

Ölüm hangi yolcuların üstüne esiyor bu rüzgârda, bu suda, bu soğukta şimdi.\n

\n

Bak, kar yağıyor, üşüyor çocuklarımız...\n

\n

Terlikle okula gidiyor çocuklar...\n

\n

Bir kız çocuğu kerpiçten yapılmış damda yaşıyor kardeşleri, anası ve babasıyla...\n

\n

Güneydoğu’da, Doğu’da bir dağ köyünde.\n

\n

Çığlık çığlığa hepsi:\n

\n

Üşüyorum, elimden tutar mısınız!\n

\n

Bak, kar yağıyor...\n

\n

En güzel ve gülüşüne işlenmiş hayatın o karanlık sisi içinde bir an durup sana bakıyorum.\n

\n

Ezilen halkları, üşüyen çocukları, petrol şeyhlerini, sömürgecileri, emperyalistleri görüyorum...\n

\n

***\n

\n

Mazlumların diliyle konuşuyorum, egemenlerin değil!\n

\n

Onurumuzla ayakta kalmanın, boyun eğmemenin, ezenden yana değil ezilenden yana tavır koymanın gerekli olduğunu vurguluyorum...\n

\n

ABD ve NATO ne yapıyor Afganistan’da...\n

\n

Bakın, gün ağarırken kadınlar ormana odun toplamaya gidiyor, Libya’da kadınlar kara çarşafa bürünmeyince neler oluyor...\n

\n

Tüm bunlara karşın ayağa kalkmıyor ABD ve AB’de insan hakları örgütleri.\n

\n

Acı, hüzün ve gözyaşı...\n

\n

Kimse görmüyor yaşananları, o çocukları, hayatın bir ırmak gibi akışının kanla buluştuğunu...\n

\n

Bir sessizlik içindeyim.\n

\n

Pencereden dışarıya bakıyorum, giderek kararan bir gökyüzü, kar ve soğuk.\n

\n

Ezilenleri düşünüyorum...\n

\n

Ezilen halkları!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları