Hikmet Çetinkaya

Umut Çiçekli Bir Bahçedir...

22 Ağustos 2013 Perşembe

Günler, haftalar, aylar, mevsimler geçer ya, gözünüzü kapayıp açtığınızda...
Bir ağacın gölgesi
ıslak bir geceyi kucaklarken bir yalnızlık çöker ya içinize...
Hüzün!
Acı!
Umut!
Avuçlarınızın içinden kaçıp gider ya!
Öyle bir şey işte
bizim, sizin, hepimizin yaşadıkları dün ve bugün.
Değişen çok şey varmış gibidir
göz açıp kapayana kadar.
Sevinçle, çiçeklerle bezenmiş çayırlarda, kıyılarda, denize inen yamaçlarda büyümüştür çocuklar.
İşte o zaman anlarsınız hayatı!
Yaşamın tadına varmak, düşünmek,
kanla sulanmış topraklarda büyümek.
Ölmek ve öldürmek...
Yaşamın anlamını istersek bulabiliriz,
sevgiyi, dostluğu, kardeşliği, barışı.

\n

***

\n

İnsanca yaşamayı öğrenebiliriz.
Eğer
insanlığa yakışır biçimde bakabiliyorsak dünyaya, savaşın acımasızlığını görebiliyorsak, özgürlüğü bir hava gibi içimize çekebiliyorsak...
Gerçeklerin anlamını
dağların doruğunda buluşan bulutlara anlatabiliyorsak...
Bu dünyanın mutluluklarını paylaşabiliyorsak
dünya halklarıyla, emeğin en yüce değer olduğunu kavrayabiliyorsak.
Seviyorsak, âşık oluyorsak!
Soyguna,
talana dur diyebiliyorsak!
Doğaya sahip çıkabiliyorsak!
Tüm değerlerle donatılmışlığın içinde
insanca yaşamak istiyorsak, baskılara karşı direnip örgütlü bir toplum olabiliyorsak.
Mutlu zamanların özlemini çeken insanoğlu, gözyaşının, acının, ölümün adresini bulabiliyorsa...
Bir gökyüzü tutuşmasının içindeyiz demektir.
Sevecen!
İçten!
Duygulu!

\n

***

\n

Demokrasilerde hangi devletleri örnek alıyoruz?
Parlamenter sistemin temel taşı
İngiltere mi yoksa ABD mi?
Fransa, Almanya, Belçika, Hollanda mı?
Bu ülkelere baktığımızda
sömürgeci ruhlarını hâlâ sürdürdüklerini görürüz!
Bugün
Çin ve Rusya’da demokrasi yok!
Rusya’da var gibi gözükse bile baskıcı bir rejim ağırlıkta...
Demokratikleşemeyen bir dünyada, kalkıp
Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın demokratikleşmesi için, kimi zaman darbeyle, kimi zaman işgalle kendi çıkarları uğruna o coğrafyanın halklarını birbirlerine boğazlatanları tanıyoruz elbet.

\n

***

\n

Tanıdığımız halde tuzağa geliyor, emperyalizmin ağabalarının taşeronluğunu yapıyoruz.
Hukuk temeline dayalı bir demokrasi olmazsa, demokrasisi gelişmekte olan ülkelerde hukuksuzluk alıp başını gider.
2000’li yılların ortalarında başlayan yasal ve
yasadışı dinlemelere dayanarak demokratik hak ve özgürlüklere sahip çıkan insanlar, parasız eğitim isteyen gençler, aydınlar, bilim insanları, gazeteciler, eski komutanlar bir torba davada katillerle, mafya liderleriyle, suikastçılarla, itirafçılarla birlikte yargılandı.
Demokrasilerini örnek almaya çalıştığımız ülkeler
kendi içinde demokratik, dışarıda saldırgan.
Bizdeyse hukuk ve adalet kendi içinde demokratik değil...
Bu sadece yasalardan değil,
savcı ve yargıçlardan da kaynaklanıyor.
Demek ki biz hukuk temeline dayalı bir
demokrasiye sahip değiliz...
Verilen kararlar bunu gösteriyor!

\n

***

\n

Hayat var ya hayat!
Kimi zaman
kaygılarımızı artırır, kimi zaman umutlarımızı...
Türlü değerlerle donatılmış bir insan, demokrasiyi, hukuku,
adaleti savunur!
Baskıya, zulme karşı
dimdik ayakta durur...
Boyun eğmez...
Kendi çıkarlarını değil,
toplumun çıkarlarını savunur.
Irkçılık ya da inanç, mezhep ayrımcılığı yapmaz.
Kana kan intikam duygularıyla beslenmez.
İyiye doğru adım atar,
kötülüğün yolunu seçmez.
Donmuş engin bir gökyüzünün altında,
sessiz bir gecede, derin uykularda umudun düşleriyle avunur...
Yeni renklerle donanmış
bahçelerin derinliğini, insan olmanın onurunu yaşar!
Örgütlü bir toplum yaratıp, hukuksuzluğun, adaletsizliğin karşısın
a çıkar...

\n

***

\n

Bugün demokrasiyle yönetilen ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkeler kendi yurttaşları için hukuk, demokrasi, özgürlük öngörürken, Ortadoğu coğrafyasındaki mezhep savaşlarından, halkların birbirlerini kırmasından, kan gölünden çıkar sağlanmasından yana tavır alıyor.
Ya işgal ediyor
“demokrasi, özgürlük, hukuk” adına ya da Türkiye gibi ülkeleri gaza getirip “haydi sen önden yürü ben arkadan gelirim” diyor.
Suudi Arabistan’ı ve Katar’ı devreye sokup “darbeye destek” komutu veriyor.
Bizimkiler de Gezi Direnişi’ni,
darbe girişimi sanıyor...
Müslüman Kardeşler’e destek çıkıyor!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları