Hikmet Çetinkaya

Toplumsal Tepki ve Şiddet...

22 Haziran 2013 Cumartesi

Hiç sesini çıkarmayacaksın, bir köşeye oturup olupbitenleri sessizce izleyeceksin...
Boyun eğeceksin!

Ezilenlerin değil ezenlerin safında yer alacaksın!
Polisin orantısız güç kullanımını,
şiddeti gözardı edip, eylemcileri suçlayacaksın:
“Yakıp yıkıyorlar, kırıyorlar, izinsiz eylem yapıyorlar, her yere işiyorlar...”
AKP hükümetinin, yandaş ve candaşların, sözde bilim insanlarının, vicdanı olmayan bizim dönek arkadaşların söyledikleri bunlar:
“Eylemciler masum falan değil!”
Anayasal haklarını kullanmak, demokrasi ve özgürlüklerin genişletilmesini istemek, yağmaya,
talana karşı direnmek, doğaya sahip çıkmak suç mu?
Suç!
İktidar ne yaparsa doğru yapar!
Çünkü baskıcı rejimlerin özelliği budur!
Karşı çıkmayacaksın, bir köşeye
sinip oturacaksın, sana sorduklarında şu yanıtı vereceksin:
“Diktatör, kral, padişah ne yaparsa haklıdır, ona karşı çıkmak günahtır!”
Eşit yurttaşlık, hak arama,
sendikal hak ve özgürlükler...
Geçiniz efendiler geçiniz!
Dış güçler var,
Türkiye’nin kalkınmasını istemeyenler, ABD, AB, İsrail, şu bu...
Onların planı bunlar, gençler, onları destekleyen medya
bu oyuna sakın gelmesin...
11 yıllık AKP iktidarının son altı yılı aşağı yukarı şöyle geçti:
“Ben bildiğimi okurum, bana kimse dokunamaz!”
Kimse dokunamadı!
Askeri vesayetin yerini
sivil iktidarın vesayeti aldı...
Sonunda hiç beklenmedik bir anda tepkiler eyleme dönüştü.
İktidar, böyle bir
patlamanın temeline inmek, doğru analiz yapıp toplumu kucaklamak yerine, ayrıştırmadan yana tavır alıp, önce Ankara, ardından İstanbul mitinglerini düzenledi.

 

***


 

Türkiye, Suriye, Irak, Libya, Tunus değildir...
Az ya da çok
toplumun eğitimli ve eğitimsiz kesiminde demokrasi bilinci vardır.
Bunun için yakın tarihimizin sayfalarını karıştırmak yeter de artar bile...
İktidarın 11 yıllık
süreci doldurmasına birkaç ay kaldı.
Siyasal erk, karşısında güçsüz bir muhalefet görünce
“ben bilirim halk bilmez” diye düşündü.
Suskun,
tepkisiz bir toplum yaratıldığına inanmışlardı.
Bildiklerini okuyorlardı...
Medya ellerindeydi artık!
31 Mayıs’ta başlayan toplumsal patlamayı merkez medya ve televizyonlar vermedi...
Sosyal medyayı ve
90’lı kuşağı hepimiz unutmuştuk!
O gençleri siyasetten uzak sanıyorduk!
Yanıldık!
Öyle bir tepki gösterdiler ki medya patronları ve büyük sermaye bile sarsılıp kendilerine geldi.
Canlı yayınlar başladı, dünya medyası da Türkiye’de yaşananları haber yaptı.
AKP iktidarının kimi hükümet üyelerinin bazıları olayı kavradı ama Başbakan
Erdoğan dik başlılığını, buyrukçu tavrını korudu.
Polis şiddeti
halkı sokaklara döktü...
Biri polis dört ölü, yüzlerce yaralı...
Gözleri kör olan insanlar.
Eylem
gücünü nereden almıştı?
Demokrasiden, barıştan, özgürlükten, akıldan, sevgiden.
Bu güç muhalefetin desteğiyle oluşmamıştır.
Kitlelerin verdiği ders, salt AKP’ye değil hem
CHP, hem MHP, hem BDP hem de Meclis dışında olan tüm siyasi oluşumlaradır.
Aynı coğrafyada yaşayan insanlarımızı
ayrıştırma çabaları da boşa çıkmıştır.
Kazanan kitleler değil demokrasimizdir...
Ne yazık ki AKP iktidarı bugün bunun ayrımında değil.

 

***


 

İnsanlık tarihini okursanız, dünyanın her yerinde böyle kitlesel eylemler olmuştur.
Siyasetçilerin bunları bilmeleri, bilmiyorlarsa
okuyup öğrenmeleri gerekir.
Devrimci ruh, akıl, zekâ, dayanışma ürünüdür bu tür eylemler...
Baskı tepkiyi getirir!
Demokrasiyi,
barışı, kardeşliği içine sindiremeyenler köleci bir toplum yaratmak ister.
Yaratamaz beyler yaratamaz!

Toplumsal Tepki ve Şiddet...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları