Hikmet Çetinkaya

Silahlı ve Sakallı...

18 Mayıs 2013 Cumartesi

Reyhanlı katliamının üzerinden bir hafta geçmesine karşın bir bilgi kirliliği olduğu artık kesin...
Kimilerine göre
MİT’le polis arasında “çatışma” falan yok, “bilgi paylaşımı” var.
Acaba hangisi doğru!
Hükümet, kamuoyuna inandırıcı açıklamalar yapmadığı ve
Reyhanlı katliamına “sansür” uyguladığı için her kafadan bir ses çıktı.
Pek çok olayda olduğu gibi
30 yıldır terörle birlikte yaşayan Türkiye’de bu tür olayların “kanlı bilmeceye” dönüştüğüne tanık olduk.
Gaziantep’te patlayan bombalar ve masum insanların ölümü, Uludere kıyımı...
Bu olaylar nedense tümüyle aydınlatılamadı...
Gaziantep’in en kalabalık caddesinde patlayan bombalı araç, Şanlıurfa’dan Gaziantep’e nasıl gelmişti?
Öğrenebildik mi?
Öğrenemedik!
Günlerdir Reyhanlı saldırısını kimlerin yaptırdığını yazıyoruz.
MİT’in polise önceden patlayıcı yüklü araçların plakalarını ve
eylemi gerçekleştirecek teröristlerin adlarını verdiğini öğreniyoruz.
Peki polis ve jandarma ne yapıyor?
Reyhanlı’da önlem almıyor!
Ne zaman ki bombalı araçlar patlıyor, insanlarımız ölüyor, aradan beş-altı saat geçmeden
saldırıyı yapanların yakalandığını yetkililer açıklıyor.
O zaman yurttaşın kafası karışıyor ve
“fısıltı gazetesi” yayına başlıyor:
Bu işte bir bit yeniği var!”

\n

***

\n

Medyaya sansür uygulanmasa bunların hiçbirisi olmayacak.
Çünkü medya araştıracak, yazacak, halkı bilgilendirmeye çalışacak.
Hatay’daki yargının, işi gücü bırakmış, kanlı bir eylemin üstünü örtercesine “yayın yasağı” koymasına bu ülkeyi yönetenler izleyeci kalsa iyi!
Bir de destek veriyor!
Yok kamuoyu üzülecekmiş, halkın üzerindeki tedirginlik artacakmış!
Suriye’de bir iç savaşın olduğu kesin!
Böyle bir acımasız eylemi
Esad rejimi de yapar, başka yabancı istihbarat birimleri de.
Çünkü
940 kilometre uzunluğunda olan Türkiye-Suriye sınırı yolgeçen hanına dönmüş.

\n

***

\n

Bölgeyi iyi bilenler Hatay yöresinde yabancı istihbarat birimlerinin cirit attığını çok iyi biliyor.
Sık sık değindiğim gibi “
kimin elinin kimin cebinde” olduğunu kimse bilmiyor.
Türkiye sınırları içinde kamplarda yaşayan sakallı muhalif gruplara, geceleri sınırın değişik noktalarında sivil giyimli
Türkler tarafından silah ve mermi verildiğini gazete haberlerinden de öğreniyoruz.
Reyhanlı’da tedavi gören Suriyeli muhalif savaşçılar
Amberin Zaman’a açık açık söylüyorlar:
“Allah razı olsun Türkler bize hafif silahlar ve mermi veriyorlar. Silah teslimatı, sınırın sıfır noktasında gece yapılıyor.”
Tedavi merkezi Reyhanlı’da bombanın patladığı yere çok yakın...
Bunlar “
silahlı, sakallı muhalifler” diye adlandırılıyor Reyhanlı’da...
Haberde, bu silahlı militanların
Suriyeli bir askeri öldürüp göğsünü yararak kalbini çıkarıp yiyen Abu Sakar komutasında bulunan, “ılımlı Selefi” diye adlandırılan El Faruk Tugayı’ndan olduğu söyleniyor...
Fotoğrafları ve açıklamaları ortada...
Gizledikleri bir şey yok!
Suriye’de savaşıp Reyhanlı’ya dönüyorlar, yatıyorlar, kalkıyorlar, tedavi görüyorlar.
Reyhanlı halkı korkmasın da ne yapsın?
Bilgi kirliliği, tedirginlik, yılgınlık!
Kime anlatacak sıkıntısını Reyhanlı’da yaşayan insanlar?

\n

***

\n

Artık bu işin gizlisi saklısı kalmamış...
Başbakan
Erdoğan ve Obama görüştü.
Suriye’de yaşananlar
ABD’nin gündeminin ilk sırasında değil.
Kaçıncı sırada o zaman?
Siz
15 deyin, ben diyeyim 20!
Eh o zaman sonucuna hep birlikte katlanırız!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları