Hikmet Çetinkaya

Savaş Oyunu...

14 Mayıs 2013 Salı

30 yıldır terörle iç içe yaşıyoruz...
Bu süreç içinde kanlı katliamlar gördük,
50 bin insanımız öldü.
Yüreğimiz alev alev yandı!
Analar,
babalar, eşler, çocuklar, kardeşler ağladı.
Sonunda bir sürece girdik,
silahlar sustu...
Bombalı
tuzaklar, mayınlar, sınır karakolları, şehitler unutuldu.
Hep birlikte, ilkyazın toprak, çiçek kokusunu soluduk,
memleketimizin dağlarına bahar geldiğini söylemeye başladık.
Şimdi
Reyhanlı’yı konuşuyoruz...
Yine
gözyaşı, yine kan, yine ölüm!
Anneler Günü için alışverişe çıkan kadınlar, çocuklar, işyerlerinde çalışanlar.
O sabah Reyhanlı’da
maviler giyinmiş bir günün içinde uyandıklarında neler düşünüyorlardı?

\n

***

\n

Biliyorum hepsinin özlemleri vardı, yaşama sevinçleri, tutkuları!
Kör
terör vurdu Reyhanlı’yı...
Hem de nasıl!
Yüreğimiz yandı, kavruldu.
Hükümet yetkilileri hemen açıklama yaptılar...
Suriye istihbaratıyla ilgili örgüt, şu bu...
Örgütün
Türkiye kökenli Marksist bir örgüt olduğu, 9 kişinin gözaltına alındığı...
Elbet bu iddialar da doğru olabilir, başka iddialar da!..
Özellikle
Hatay yöresinde Sünni-Alevi çatışması için kışkırtıcı güçlerin, terör örgütlerinin dışarıdan bağlantılı yöntemle bu katliamı gerçekleştirdikleri düşünülebilir.
Çünkü eylemi yapacak taşeron terör örgütü bulmak güç bir iş değildir...
Sağcı solcu, dinci dinsiz!..

\n

***

\n

Terör bir insanlık suçudur ve nereden gelirse gelsin lanetlenmeli...
Bu
alçakça, kalleşçe, sivil halka kurulan kanlı bir tuzaktır.
Eylemi yapanların elleri kırılsın!
Kendi halkını, başka halkları öldürenler haindir!
Ortada duran bir fotoğraf var şimdi...
Reyhanlı’daki insanlık dışı kalleş terör eyleminden
24 saat geçmeden, bombalı tuzağı kurup korumasız 50 canı alan hainleri devletimiz yakalayabiliyor.
Tamam!
O zaman şu soruyu sormak hakkımız:
“Peki devletin güvenlik güçleri eli kanlı teröristleri, istihbarat birimlerimiz güvenlik güçlerini uyarmasına karşın, eylemi yapmadan neden yakalayamıyor?”
Eylem gerçekleşmiş, insanlarımız ölmüş...
Devlet, adlarını, yaşadıkları yerleri, evlerini biliyor, terör eylemini düzenleyenleri kan aktıktan sonra yakalıyor.
Güvenlik birimleri, bu işi daha önceden niçin yapmıyor?
Paramparça olan kadın, erkek,
çocuk bedenleri...
Acı ve gözyaşı!
Devlet Reyhanlı ve Hatay halkından özür bile dilemeyip hâlâ
“Büyük Türkiye” diye bas bas bağırıyor.
O zaman bir soru daha:
“Bu eylemin arkasında Suriye varsa, neden bu kanlı saldırı İsrail’e değil de Türkiye’ye?”

\n

***

\n

Bu bir savaş oyunu aslında...
Birileri
Ankara’ya “Sen önden yürü ben arkadan geliyorum” dedi. Ankara balıklama atladı ve önden yürüdü.
Uzakta duran
ABD, İngiltere, Katar, Suudi Arabistan’dı...
İsrail’le Türkiye el sıkıştı, “van münit” geri çekildi, perde açıldı.
İsrail,
Şam’a hava saldırısı yaptı, birkaç kez...
Reyhanlı’nın nüfusu 60-70 bin...
Suriye’den gelen sığınmacı sayısı kaç?
Bir o kadar!
Suriye bizim sınır komşumuz...
Üstelik en uzun sınır...
Aşılması ise çok kolay...
Daha önce çok yazdım, Suriye sınırının yolgeçen hanı olduğunu,
Hatay halkının sorunlarının gün gün arttığını.
Sınırda ajanlar, köktendinci örgütler kol geziyordu...
Muhalifler gündüz Suriye’ye geçip savaşıyor, akşam Türkiye’ye dönüyordu.

\n

***

\n

Dedim ya, Ankara’nın arkası sıvazlanmış, demokrasi şampiyonu iktidar “Sen önden yürü ben arkadan geliyorum” diyenlere inanmıştı.
Oysa arkadan gelen falan yoktu!
Faka basmış,
oyuna gelmiştik!
Sınırda daha önce meydana gelen
kanlı eylemler, Reyhanlı olayının öncü sarsıntılarıydı...
Yani!
Savaş oyunu!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları