Hikmet Çetinkaya

Rakınız Sulu mu Sek mi Olsun!..

21 Mart 2013 Perşembe

Türkiye’de hep askeri vesayetten, darbelerden söz edilir ama nedense hiçbir zaman dinci ve tarikatçı kuşatmadan söz edilmez...
90’lı yılların başlarında İstanbul’da son model otomobillerin arka camındaki
tek yol İslamyazıları şimdilerde yok.
Demek ki işlem tamamlanmış!
Alkollü içkilerin
günahsayıldığı bir dönemden geçiyor Türkiye...
Bugün İstanbul
Büyükşehir Belediyesi’nin işlettiği tesislerin hiçbirinde alkollü içki verilmiyor...
Anadolu’da da durum hemen hemen aynı...
Güneydoğu’da da Diyarbakır’ın dışında hiçbir kentte lokantalarda alkol bulamazsınız, yassaak!
Salt beş yıldızlı otellerde bu yasak uygulanmıyor...
13 yıl içinde Türkiye’nin geldiği çizgi bu!
Neden bunları yazıyorum?
Başbakan
Erdoğan, CHP’lilerin Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’la görüşmesini eleştirirken “Kim diktatör” diye sorup devam etmişti:
“CHP’lilerin ne içtiklerini çok merak ediyorum... Meğer rakıyı sulu içerlermiş...”
Erdoğan’ın keyfi yerinde...
Balyoz ve Ergenekon...
KCK,
Odatv...
Onlar umurunda değil...
Oysa tüm
Avrupa ve ABD medyası, Ergenekon savcısının 2 bin sayfalık mütalaasını tartışıyor.
Türkiye’de ideolojileri farklı bile olsa, intikam, nefret, kin duyguları taşımayan hukukçular, siyasetçiler şu noktada birleşiyorlar:
İntikam mütalaası!

\n

***

\n

Ergenekon ilk çıktığındaderin devletya dagladyoyla bir hesaplaşma olarak gösterildi...
4 yıllık yargı sürecine baktığımızda bunun böyle olmadığı açıkça görüldü...
Örneğin, bu dava sürecinde
90’lı yıllardaki katliamlar, faili meçhul cinayetler, kıyımlar aydınlatılacaktı...
Bunların hiçbirisi yapılmadı...
Bir torbanın içine, önüne gelen konuldu...
Bunun adına ben
çorba davasıdiyorum.
Amaç ortada:
Ergenekon
derin devletle hesaplaşmanın önünü kapatmaktır.
Muhalifleri sindirmek!
Özellikle AKP’ye karşı darbe girişiminde gördüğü kesimlerden intikam almak.
Balyoz’dan da aynı karar çıktı...
Bir karar,
bir mütalaa var şimdi ortada...
Derin devlet yerli yerinde duruyor!
2002’de iktidara gelen AKP, Adnan Menderes’in 10 yıl 5 gün kaldığı iktidar süresini geçip rekor kırdık” diye böbürleniyor.
Kim ne derse desin
Balyoz ve Ergenekon siyasi bir davadır.
Çünkü
faili meçhul cinayetleri işleyenler, kıyımları yapanlar, tetikçiler dışarıda...
Açık açık soruyorum:
PKK’ye karşı Hizbullah’ı kurup örgütleyen derin devlet değil midir?”
1994 tarihli “TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu Raporu” Meclis kütüphanesinde vardır...
AKP milletvekilleri gidip baksınlar...
Hizbullah nerede silahlı eğitim almış ve eğitimi kimler vermiş!
Eğitim yeri
Batman yakınlarında Jandarma Alay Komutanlığı...

\n

***

\n

Bir farklı ses...
ÖDP Eş Genel Başkanı
Alper Taş’ın açıklamasından bir bölüm:
“...AKP, emperyalizmin ve sermayenin yönelimleri çerçevesindeki düzenin restorasyonu olarak, güç kazandığı noktada Ergenekon adı altında kendisiyle çatışan güçleri tasfiyeye yöneldi.
Bu süreç bazı kesimler tarafından bir tür demokratikleşme ve derin devletin tasfiyesi olarak görülse de gerçekten iktidarın el değiştirmesinin ve tahakküm kurmasının ayağı oldu!”
Aynen öyle oldu!
Siyasal bir temizliktir
Ergenekon’un adı...
Muhalif olmayacaksın, biat edeceksin biat!
Tıpkı yandaşlar, cambazlar gibi...
Ya
Ergenekon’a girersin ya da işinden olursun!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları