Hikmet Çetinkaya

MİT Yanıltıldı mı?..

17 Mayıs 2013 Cuma

İmralı-Kandil geliş gidişleri bitti...
Apo’nun mektupları, Murat Karayılan’ın açıklamaları yapılmıyor.
15 terörist silahlarıyla birlikte Kuzey Irak’a geçti.
Akil insanlarımız dolaştı, toplantılar düzenledi, Türkiye genelinde havayı kokladı, barışın
“dili”ni, “demokrasiyi”, “özgürlüğü”, “sivil anayasa”yı tartıştı...
Kürt sorunu nasıl çözülecekti pek bilinmiyordu ama
“barış rüzgârları” tüm Türkiye’de esiyordu.
Asker anaları, babaları, eşleri, çocukları, kardeşleri
gece rahat uyuyor; şehit haberleri ve “etkisiz hale getirilen” teröristlerden söz edilemiyordu.
Oysa yanı başımızda bir iç savaş vardı...
ABD-İsrail-AB yapımı BOP, Ortadoğu’da “Arap Baharı” hamlesinin bir ayağını daha yaşama geçirirken bölgede Sunni-Şii çatışmasından sonra Sünni-Alevi çatışmasını Suriye’de başlatmıştı.
Şimdi soruma geçiyorum:
“Türkiye’de barış iklimi mi var, yoksa savaş iklimi mi?”
ABD, İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkeler Türkiye’ye “Sen önden yürü ben arkadan geliyorum” deyince Ankara balıklama atladı:
“Irak’ı kaçırdım, Libya’da geç kaldım, emriniz olur!”
Bu sırada hızlanmıştı İmralı-Kandil seferleri.
Emperyal güçlerin
Türkiye üzerinde planlarını görmeyenler bu süreç başladığında gözlerini açtılar.
Kimdi bunlar?
Cemaatçiler...
Şimdilerde dedikleri şu:
“BOP, Türkiye’yi yutmak istiyor!”
Günaydın!

 

***


 

Merkez medya, televizyonlar tam siper!
Muhalif basın tek başına, gerçeklerin üzerini örten siyasal iktidarın
“barış dili”nin bir kandırmaca olduğunu ortaya çıkarıyor ama yurdum insanının olup bitenlerle ilgisi yok denecek kadar az.
THY yönetimi grev kırma çabasında.
Yolcuların can güvenliği
Tanrı’ya emanet!
Yüzlerce polis
Atatürk Havalimanı’nda nöbet başında.
Öğrenciler
Reyhanlı’daki patlamayı protesto ediyor... Polis öğrencilere saldırıyor, biber gazıyla, copla, gaz bombasıyla yaralıyor.
Kaç kez yazdım, yineleyeyim:
Anlasınlar
barışın dilini, demokrasiyi, özgürlükleri...
Demokratikleşme ve barış şimdilik rafa kaldırılmış durumda.
PKK sürecin nasıl işlediğini görüyor...
Kaç PKK’li var Türkiye sınırları içinde?
2 bine yakın!
Kaç ayda çekilirler?
Bir yıl mı desem, iki yıl mı?
Bilinmiyor!
Sen yasal bir grevi hükümet için kırıyorsun, ardından
“demokrasi, özgürlük, barış dili” diyorsun...

 

***


 

Ne Kürt sorununda adım atıldığı var ne barış dilinin konuşulduğu bir süreç.
Baskıyla,
gözdağıyla bunlar olur mu?
Kimse kimseyi kandırmasın!
Savaşın kıyısındayız!
Reyhanlı
saldırısının arkasında yatan gerçekleri bilmek zorundayız.
Cemaate yakın gazetelerin yazarları,
BOP ve MİT üzerine neler yazıyorlar, isterseniz bir bakın!
Cemaat
medyası, ihbarın geldiğini, patlamanın önlenemediğini, Reyhanlı’ya giriş çıkışların izlenmediğini, MOBESE kameralarının olmadığını, sınırın denetlenmediğini yazıyor.
Polis ve MİT’in bir çatışma içinde olduğunu o gazetelerden öğreniyor olayı bilmeyenler.
Oysa bunlar daha önce çok yazıldı, çizildi!
Emperyal
güçlerin Türkiye üzerine oyunları anlatıldı...

 

***


 

Eski bir polis olan öğretim üyesi Emre Uslu, Reyhanlı katliamını değerlendirirken MİT’in Suriye Muhaberatı’nın oltasına takıldığını yazıyor:
“Emniyet: MİT bizi uyardı, ama başka yere yönlendirdi...”
Yönlendirilen yer
muhaliflerin elinde olduğu bilinen Rakka kenti... Ancak bomba yüklü araçlar, Lazkiye’den deniz yoluyla gelmiş Türkiye’ye...
Neresi olabilir?
Emre Uslu’nun deyişiyle
“tufaya” düşmüş MİT...
Uslu, yazısını şöyle bitiriyor:
“Bu durumda yeni bombalar patlar mı, siz karar verin...”
Ben de size sorayım:
“Yeni bombalar patlar mı?”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları