Hikmet Çetinkaya

Makyaj Yapıyor mu, Mayo Giyiyor mu?..

29 Mart 2013 Cuma

AKP iktidarı toplumsal değişim sürecini nasıl algılıyor, neler yapmak istiyor?
Toplumsal değişimin
demokrasilerde olmazsa olmaz bir çizgisi vardır.
Özgürlük!
Çağdaş eğitim!
Bağımsız yargı!
Emeğin örgütlü gücü!
2011 seçimlerinde oy patlaması yaşayan AKP, halkın bu desteğini yanlış algıladı.
O yüzden kendini AKP’ye yakın görenler,
2010’da yapılan halkoylamasında yetmez ama evet” diyenlerin çoğu, şimdilerde AKP’yi açıktan ya da dolaylı olarak eleştirmeye başladı.
Çünkü AKP,
oylarını dindar kesimden aldığını sanıyor...
Oysa öyle değil!
Halkın büyük kesimi laikliği benimsemiştir Türkiye’de...
Din temeline dayalı bir sistemi dindarların çoğunluğu desteklemez.

\n

***

\n

Türkiye’de yaşayan herkes özgür bir yaşam biçimi istiyor.
Türkiye ne
Mısır olur, ne Libya ne de başka bir İslam ülkesi.
Bunu ne
Türkler ister, ne Kürtler, ne Lazlar, Çerkezler ne de Süryaniler.
Hele eğitimin din eksenli bir yapıya dönüşmesi ters teper Türkiye’de...
Dinci fanatizmin bir ürünü olan eğitim sisteminin ne olup olmadığını uzun uzun anlatmaya gerek yok.
Kadına yönelik şiddet toplumda
nefret uyandırıyor...
Kadının görevinin evde oturup yemek yapıp çamaşır yıkamak olduğunu sanan düşünce...
En az üç çocuk kandırmacası...
2013 Türkiyesi’nde pek tutmuyor!
Kadınlar seslerini her alanda duyurup, söz sahibi olmak istiyor.
Kadınlar sesleniyor:
“Biz sadece doğurgan değiliz, üretimin içindeyiz!
Onun için kaba, ilkel,
dinci faşizm Türkiye için geçerli olamaz...
İzmir’e
“irfan” geleneğinden müftü atansa bile.

\n

***

\n

Önceki akşam eski solcu, şimdilerde AKP yandaşlığına soyunan birisi televizyonda Türkiye’nin 12 yıl içinde ekonomisinin nasıl geliştiğini anlatıyordu.
Vahşi kapitalizme teslim olmuş, küreselleşmeyi yeğlemiş, egemen güçlerin hep yanında olmuş bu kişi,
Türkiye’deki dinci faşizmi, ırkçılığı nedense es geçiyordu.
AKP, derin bir ekonomik çöküşün, bunalımın olduğu
2002 yılında iktidara gelmişti, Kemal Derviş’in çizdiği yol haritasını uygulamıştı.
Zaten
ABD’nin istediği buydu...
Elinde BOP planı vardı, bunu AKP döneminde rahatlıkla uyguladı.
Geçelim ve bugüne bakalım... Televizyondaki
konuşmacıya dönelim...
Kamu kuruluşlarında işe girmek için nelerin gerekli olduğundan elbet haberi vardı
AKP’ye övgüler döktüren kişinin.
Mayo giymiş, makyaj yapmış kadınlar araştırılıyordu önceden.
Başvurular didik didik inceleniyor,
alkol kullanan, cuma namazına gitmeyen erkekler özellikle sosyal medyada izleniyordu.
Kam
uda çalışanların da durumu aynıydı...
28 Şubat sürecinde paşalarla rakı kadehi tokuşturan valiler, şimdi “gül şerbeti” içip “Bizim buralarda süt, cennetin ırmakları gibi akıyor” diyor, beş vakit namaz kılıyordu...
Bu ikiyüzlülük bürokrasisinin asil kanında vardır...
Bunları
12 Eylül’de de gördük...

\n

***

\n

AKP ne istiyor?
Her şey artık açık seçik ortada...
Bana
muhalefet etmeyeceksin, susacaksın, konuşmayacaksın, dindar olacaksın...
Güçlü bir muhalefet, sol birliktelik,
11 yıllık AKP iktidarını alaşağı edebilir seçim sandığında.
Demokratik toplumlarda
birey dini bir araç olarak görmez, dinci faşizme asla boyun eğmez.
AKP’nin oy tabanında
“dinci” oy yüzde 12-13’tür...
Merkez sağda doğru dürüst bir parti olmadığı için oylar AKP’ye gidiyor.
Sol birliktelik kurulursa, önümüzdeki seçimlerde çok farklı ve şaşırtıcı sonuçlar alınabilir.
Tüm sosyalist sol, sosyal demokratlar, yurtseverlere bu nedenle görev düşüyor.
Daha
demokratik ve özgür bir Türkiye için... Savaş değil, barış için...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları