Hikmet Çetinkaya

Kıymayın Çocuklara, Çocuklarımıza...

23 Mayıs 2013 Perşembe

Tüm çocuklar yaşamın kaynağıdır, geleceğin ışığı...
Umuttur!
Sevgidir!
Aydınlıktır!
Hayatımızın her sayfasında onların düşleri çoğalır...
Kör bir karanlığın içinde parlayan
yıldızların güzelliği, çocukların gözlerinde görülür.
Türkiye’deki yatılı bölge okullarının kapatılacağını, bu yönde çalışmalar yapıldığını duyduğumda irkildim.
Özellikle
Güneydoğu ve Doğu’da çok sayıda yatılı bölge okulu vardı.
Çocuklar o okullarda okuyorlardı...
Yoksul ailelerin çocuklarıydı!
Şimdi
ne yapacak onlar, nerede okuyacaklar?
Yatılı bölge okullarının kapatılmasının gerekçesi hazır:
“Çocuklar ailelerinin yanlarında okumalı... Anne ve baba sevgisinden uzak kalmamalı... Çocuklar bu okullarda örgütlenmeye çalışılıyor ve propaganda yapılıyor...”

\n

***

\n

Böyle bir gerekçe olur mu?
Oturup uzun uzun düşündüm...
Türkiye’nin dört bir yanında
gözden ırakta yatılı Kuran kursları vardı...
Küçük yaştaki kız ve erkek çocukları bu kurslarda kalıyordu.
Onlara dokunulmuyor ama
devletin yatılı bölge okulları kapatılıyor.
Neden ve niçin?
Uyduruk bir gerekçeyle...
Dışarıda mayıs sıcağı...
Kafam allak bullak!
Geleceğimizin ışığı olan
çocuklar karanlığa gömülmek isteniyor.
Her şey açık seçik ortada!
Yaşananlar
ilkellik, bir başka deyişle yobazlık...
Saf bir boşluğun içine düşmüş olan
halkımızın olup bitenlere izleyici kalmasına aklım ermiyor.
Oysa toplum olarak, yaz şenlikleriyle,
ateşböcekleriyle gülüp oynayan, kimi zaman sevinen, kimi zaman hüzünlenen bir halk olmalıydık.
Okuyan, yazan!
Tüm bunları yaparken
umut toplamayı becerebilen, çocuklarını seven, onları zindanlarda çürütmeyen.
Çağdaş olmak,
insan sevgisiyle çoğalmak, çocukları korumak.
Ne yazık ki olamadık...
Bu yüzden yatılı bölge okullarını kapatıyoruz...
Çağdaş eğitime değil, dinsel eğitime yöneliyoruz...

\n

***

\n

Reyhanlı katliamında ölenlerin çoğunluğu çocuklardı.
Anneleriyle, teyzeleriyle, babalarıyla birlikte öldüler!
Hakkâri’de çöplükte yiyecek ararken buldukları el bombasının patlamasıyla, kırsalda mayına basmasıyla kız ve erkek çocuklarının bedeni paramparça oldu...
Uğur Kaymaz babasıyla birlikte evinin kapısı önünde delik deşik edilerek öldürüldü.
Ceylan öldü, Naciye öldü!
Gençler öldü sınır boylarında, Türk ve Kürt...
Yıllarca
kan gölünde yaşadık, terörü gördük, cinayetleri, çocuk gelinleri...
Eğitimi hep gözardı ettik!
Irak’ta ve Suriye’de de çocuklar öldü...
Sünni
İslam eksenli demokrasi kurmak istiyoruz şimdilerde...
O zaman demokrasi ve özgürlük içinde yaşayacakmış
Ortadoğu coğrafyasında yaşayan halklar!
Kim kimi kandırıyor söyler misiniz?
Eğitimsiz bir toplum yetiştirmek, en az üç çocuk yapıp onları yatılı Kuran kursuna götürmek neyin nesidir bu bilgi çağında?
200 kişi daha öldürüldü birkaç gün önce Irak’ta...
Çoğunluğu yine çocuk!
Sevginin tomurcukları olan çocuklar ölürken biz nelerle uğraşıyoruz.
Akıl alacak şeyler değil bunlar!
Hayat bu değil!
Çocuk sevgisi bu değil!
Ölümsüz
güneşin binbir renginde kayıp giderken olan, umutlarımız olan çocuklara, çocuklarımıza oluyor, farkında mısınız?

\n

***

\n

Çocuklar ölmesin!
İyi eğitim görsün hepsi...
Türkiye’de, Irak’ta, Libya’da
tüm dünyada...
Afrika’da açlıktan ölen çocuklar!
Sönmüş gözlerinde
tomurcuklar açsın, çiçeklensin, umut olsun onlar.
Bilindik
kıyılara o zaman ulaşır mavilik...
Gün ışır, hayat güzelleşir!
Bir kez
bakın çocukların gözlerine, onları anlayın, sevin, kucaklayın...
Kıymayın
çocuklara, kıymayın!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları