Hikmet Çetinkaya

Kanlı Kördüğüm...

10 Nisan 2013 Çarşamba

Bırakın kendi düşlerimiz bize kalsın, boşuna geleceğe ilişkin konuşmayalım...
Düşler
güzeldir!
Hayat derin sulardır!
Barış ortak bir sevinçtir!
Savaş kandır, savaş ölüm!
Türk, Kürt, Arap, Ermeni, Laz, Süryani, Çerkez...
Binlerce yıllık tarih ve kültürün boy verdiği topraklar artık kanla sulanmasın...
Yıllardır
“akan kan durmalı” diyerek “barış düşleri” kuranlar emperyalizmin kucağına oturmuş...
Acaba, Türkiye sınırları içinden silahlarını bırakarak
Kuzey Irak’a gidecek olan PKK’liler orada ne yapacak?
Her şey açık seçik ortada.
ABD Dışişleri Bakanı pazar günü İstanbul’da Başbakan Erdoğan’la görüştükten sonra ne demişti:
“Suriye’de Esad rejimiyle ilgili son gelişmeler bir hafta içinde aydınlığa kavuşur...”
Evet, aynen böyle söyledi!
Suriye ve Kürtler...
Böyle bir
pazarlıkta Kürtlere biçilen rol nedir Suriye konusunda?
Bunu bilen var mı?
Var!
Türkiye’de bunu bilen kişi sayısı
5-6, o kadar...
Hükümet üyelerinin çoğu bilmiyor, Meclis’teki partiler bilmiyor...
AKP
milletvekillerinin olup bitenlerden haberi olmadığı Ankara’da konuşuluyor.
Konuştuğum kişiler, Esad’ın defteri yakında dürülecek, diyor; ama nasıl?

\n

***

\n

Daha önce yazdım bir kez daha yineleyeyim...
Suriye’de Kürtlerin muhaliflere katılıp
Esad güçlerine karşı savaşması isteniyor.
Şu ana dek
Suriye’nin kuzeyinde yaşayan Kürtler muhaliflere katılmadı.
Kürtler,
muhalif hareketin köktendinci örgütlerin denetiminde olduğunu gördüler.
ABD,
İsrail, İngiltere ve Fransa bu konuda arayış içindeydi...
Almanya ise beklemede...
Tam bu sırada
Obama Filistin’e geldi...
Amacı neydi?
Suriye’yi çözmek, Kürtleri savaşın içine sokmak...
Ortaya önceden
“Kürt sorunu” için İmralı ve Ankara “Müslüman kardeşliği”ni gündeme getirerek işaret fişeği atmıştı.
Özellikle
ABD, Türkiye’nin “ılımlı İslam” adı verilen modelini benimsemişti.
Apo’nun ağzı bunu gösteriyordu aslında...
Türkiye’
deki “kirli iç savaş” hem Türkler hem de Kürtler için tehlikeli bir oyundu.
Daha açıkçası kanlı bir kördüğümdü!
Suriye’den sonra
BOP’un öteki ayağı olan İran’da yine Kürtler öne sürülecekti.
Unutmayın,
Kuzey Irak’tan ABD’ye götürülen “CIA Kürtleri” görevlerinin başına dönmüş, bu arada Barzani’nin “Büyük Kürdistan” hayali tartışılmaya başlanmıştı.

\n

***

\n

Parçalanmış halkların sonunun ne olduğunu daha önce Çekoslovakya ve Yugoslavya’da yaşadık.
Anımsayın
nasıl kan gölüne dönmüş, halklar birbirini boğazlamıştı.
Onun için gerçekleri göz ardı etmemeliyiz...
Ortadoğu’da
“Arap Baharı”nın o ülkeleri bugün ne duruma getirdiğini hep birlikte görüyoruz ama nedense ders almıyoruz.
Önce
Saddam, yıllar sonra Kaddafi...
Irak’a ve Libya’ya demokrasi geldi mi?
Oralarda halklar birbirini boğazlıyor...
Mısır’ın, Tunus’un, Afganistan ve Pakistan’ın ne halde olduğunu anlatmaya gerek yok!
Ortadoğu’da sahneye konulan BOP’tur ve emperyalizmin bölgede egemenliğe giden yolunun açılmasıdır.
Bu gerçeği görmeyenlere ise
“ahmak” denir...
Türkiye,
İngiltere ve diğer AB ülkeleriyle arasını düzeltmek için “demokrasicilik” oyunu altında “Müslüman kardeşliği”ni, Kürtleri Suriye’de savaşa sürüklüyor.
Halkımızın büyük çoğunluğu iş, aş, ekmek derdine
düştüğü için emperyalizmin oyunundan haberi yok!
Türkiye’de
akan kanın durmasını ve barışın gelmesini herkes istiyor.
Tek koşul şu:
“Başkanlık sistemine, savaşa hayır; barışa evet!”

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları