Hikmet Çetinkaya

İslam Şovenizmi: Öpme, Sansürle Biraz!

27 Şubat 2013 Çarşamba

\n

Bulanık akan bir ırmak düşünürüm, intikam duygusuyla yaşayan yaratıkları...

\n

Kendi halkını işkenceden geçiren canileri!

\n

Bombalı, mayınlı tuzaklarda ölen Mehmetlerimizi...

\n

Uçurumun kıyısına bırakılmış yarı uyanık çocuklar, faili meçhuller, kayıplar, PKK, Hizbullah.

\n

90lı yılları düşündüm yazıma başlarken...

\n

O kan, gözyaşı, ölümler!

\n

Bunları anımsadım...

\n

Karanlığın kapkara taneleriydi o yıllar...

\n

Yollar tutulmuş, kentler korkuya yenik düşmüştü!

\n

Kim kimi vuruyor, öldürüyordu?

\n

Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Boşnak, Süryani, Ermeni, Yahudi, Rum...

\n

Olup bitenleri Susurlukta kamyona çarpan Mercedesin içinden çıkanları görünce anladık.

\n

Çok şaşırdık, çok!

\n

Kelle avcısı, siyasetçi, polis bir aradaydı!

\n

Neler oluyordu?

\n

Adına ister devlet içinde örgütlü çete, ister gladyo, ne derseniz deyin, giz perdesi aralanmıştı.

\n

Sonrası malum!

\n

Bir kez daha anlatmaya gerek yok!

\n

Sadece iki ad vereyim yeter:

\n

Musa Anter ve Uğur Mumcu...

\n

Farklı ideolojilerin iki saygın insanı!

\n

Neden öldürüldüler?

\n

Bu sorunun yanıtını zaten biliyoruz...

\n

***

\n

Son 30-40 yıla baktığımızda, gelmiş geçmiş tüm iktidarlar, devlet içinde örgütlenen derin yapıyınedense ortaya çıkaramadılar.

\n

Daha açıkçası üstüne gidemediler.

\n

Sakın Ergenekon ve Balyozu gösterip cambaza bakdiye kimseyi kandırmasınlar.

\n

Birkaç kişi var, onlara da bu derin yapıpek sorulmadı.

\n

Sorulsa bile şu yanıtı verdiler:

\n

Her şey vatan için!

\n

Her gelen siyasi iktidar, o derin güçlerin tutsağı oldu.

\n

Bu güçlerin içinde sivil bürokrasinin ve askerlerin kolları vardı.

\n

Onlara hiç ama hiç dokunulmadı.

\n

Gelmiş geçmiş iktidarlar demokrasiyi, özgürlükleri, insan haklarını geliştirmedi...

\n

12 Eylülün getirdiği Seçim Yasası ve Partiler Yasası var olduğu sürece demokrasi ve özgürlükler yaşam biçimi olamaz.

\n

***

\n

Bakın, laik demokratik, özgürlükçü, çağdaş bir sivil anayasa yapamıyoruz...

\n

AKP iktidarının Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan ders kitabında, Cahit Külebinin Hikâyeadlı şiirinin dizelerindeki Öp birazsansürleniyor.

\n

Şiirin bir bölümünü aktarayım:

\n

Benim doğduğum köyleri / Akşamları eşkıyalar basardı. / Ben bu yüzden yalnızlığı hiç sevmem / Konuş biraz!

\n

Benim doğduğum köylerde / Kuzey rüzgârları eserdi. / Ve bu yüzden dudaklarım çatlaktır / Öp biraz!

\n

Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin! / Benim doğduğum köyler de güzeldi. / Sen de anlat doğduğun yerleri / Anlat biraz!

\n

Bu haber Cumhuriyette bir ay önce yayımlandı ama kimse önemsemedi...

\n

Ve ben şöyle dedim:

\n

Demokrasi ve özgürlükleri daha çok bekleriz...

\n

Zaten hayatımız beklemekle geçiyor...

\n

PKK tarafından kaçırılan Astsubay Abdullah Söpçeler, kaymakam adayı Kenan Erenoğlu, uzman çavuşlar Zihni Koç, Kemal Ekinci ve sağlık memuru Aytekin Turhan, terör örgütünün Kuzey Irakta bulunan kamplarında...

\n

Analar, babalar, eşler, çocuklar onları bekliyor!

\n

Hepsinin gözleri yaşlı!

\n

Kaçırılan 30 yaşındaki polis memuru Nadir Özgenin Sökeli babası ve annesi çığlık çığlığa:

\n

Barış gelsin, çocuğumuz dönsün... 18 aydır onun kokusu burnumuzda tütüyor...

\n

***

\n

Hayatlar yıkılmış 30 yıl boyunca!

\n

Son 10 yılda Aydınlanma Devriminin kökleri kurutulmuş.

\n

Yaşama hakkı elimizden alınmış...

\n

Halk sindirilmiş!

\n

İslam şovenizmi dal budak sarmış!

\n

Zaten altyapısı çoktan hazır, bekliyordu!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları