Hikmet Çetinkaya

Hükümdarım Sen Çok Yaşa!

11 Ekim 2013 Cuma
Demokratik düzen, hukuk
devleti, bağımsız yargı,
adalette eşitlik!
Bu demokratik düzen nasıl
işliyor, özgürlükler için ne gibi
adımlar atılıyor...
Kamuda kadınlara başörtüsü
yani sıkmabaş...
Yetmez ama evet!
Ardından çarşaf ve peçe
gelirse tadından yenmez.
Demokrasi ve özgürlük bu
değil mi?
Kamuda sıkmabaşa özgürlük
bununla kalmamalı...
Kadın askerler, polisler,
yargıçlar, savcılar da payını
almalı...
Nasıl olsa TSK’nin, polisin,
yargının iç düzenlemeleri var.
Yargıçlar ve savcılar
cüppe giydiklerine göre yeni
düzenlemeyle çarşaf giyip
peçe takabilir.
Demokrasi ve özgürlük budur
işte...
Bağırıp çağırmayın sakın...
***
Türkiye İslam ülkelerine bir
model...
Adı üstünde laik demokratik
Türkiye Cumhuriyeti...
Üstelik bir hukuk devleti.
Bakmayın siz çapulculara,
biz halkın istediklerini
yapıyoruz, gerisi fasa fiso!
Onlar istedikleri kadar bağırıp
çağırsınlar.
Balyoz’u kafalarına vurduk!
Yargı bağımsız, Yargıtay
9. Dairesi, Silivri’nin kararına
uydu, gerekeni yaptı.
Komutanların rütbeleri
sökülecek, askeri tesislerden
hiçbirisi yararlanmayacak.
Demokrasi böyle bir
şeydir, beğenen beğenir
beğenmeyen anasını, babasını,
karısını, çoluğunu çocuğunu
alıp gider.
***
Öteden beri söylerim, en
kötü demokrasi en iyi askeri
rejimden iyidir.
Yaşamım boyunca,
demokrasiyi, temel hak ve
özgürlükleri savundum.
Evrensel hukuku...
Düşünceyi ifade
özgürlüğünü...
Laik demokratik devleti...
Emeğin örgütlü gücünü...
Egemenlerin değil ezilenlerin
yanında olmayı...
Sermaye-emek çelişkisini dile
getirdim, gelir dağılımındaki o
büyük uçurumu.
Çevreyi...
Bugün
Türkiye’nin
geldiği durum
apaçık ortada...
Köktendinci
örgütler benim
ülkemin
topraklarında
cirit atıyor.
Buna göz mü
yumacağım!
Vurgun,
soygun, talan...
Adaletsizlik!
Sahte kanıt
raporlarını, usul hatalarını
görmezden mi geleceğim!
Asla!
Benim ülkemde giydiği
dekolte elbisesi nedeniyle
atv’deki yarışma programını
sunan kadın sanatçı Gözde
Kansu’nun işten çıkarılmasına
gözümü mü kapatacağım...
Asla!
Gözde Kansu, Ayşe
Arman’a ne diyor:
Olay gülünç ve içler acısı.
Ben böyle giyiniyorum ve
giyinmeye devam edeceğim.
Bana yapılanlar hem
kariyerime hem de kadınlığıma
haksızlık.
Tartışmaların kadın bedeni
üzerinden yapılmasından ötürü
sıkıldım.
En kolayı beni kurban
etmekti, ettiler!
Yine bir kadını...”
Türkiye’de böyle bir dönem
hiç yaşanmadı...
Bunca yıl siyaset yapan,
CHP’yle, DYP’yle hükümet
ortaklığı kuran Necmettin
Erbakan ve iktidar olan tüm
sağ partiler döneminde bile.
***
Kadın üzerinden siyaset
yapıp okul yönetmeliklerinin
değiştirilmesi, öğretmenlerin
sıkmabaşla derslere girmesi,
okullardaki kız çocuklarına bir
baskıdır.
Dışarıda kimsenin kılık
kıyafetine karışan yok!
Yok ama Gözde Kansu
işinden atılıyor...
Başı açık-başı kapalı hiçbir
kadın örgütü ayağa kalkmıyor.
Bunun adına sözde
demokrasi, sözde özgürlük
denir...
İşin içine bir de sözde yargı
girerse hukuk guguk oluverir.
Siirt’te 12 yaşındaki kız
çocuğuna 40 kişi cinsel
saldırıda bulunuyor.
Bu ilk kez olmuyor
Türkiye’de.
Böyle olaylarda hep seyirci
kalınıyor...
Bir utanç davası ortada.
Hukuk, demokrasi, laiklik,
özgürlük.
Hepsi sözde, hepsi
kandırmaca.
Siyasal erkin eli yargının
üzerinde...
Haydi gelin birlikte
haykıralım:
“Darbeler dönemi bitti;
hükümdarım sen çok yaşa!”


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları