Hikmet Çetinkaya

Hayat, Umut ve Hüzün...

17 Şubat 2013 Pazar

Yaşam... Şafak vakti uzaklaşan bir treni anımsamaktır, hüzünlü bir uyanışı... Dışarıda ölgün ışığı görmüş olmaktır...

\n

Sandro Pennanın dizeleridir yukarıda yazdıklarım...

\n

Uzak bir göğün altında, şiirlerle oyalanmak, Ataol Behramoğlunun dizelerinde gençlik ve sürgün yıllarına gitmek.

\n

Zindanları ve uzak kıyıları düşünmek.

\n

Sonra Ataol gibi Bir Gün Mutlakademek, soğuk rüzgârlarda sırılsıklam ıslanmak...

\n

Haykırmak Behramoğlunun dizelerini yeni bir gün başlarken:

\n

... Çiçekler açıyor durmadan, savaşlar oluyor, her şey nasıl bitebilir bir bombayla, nasıl kazanabilir o kirli adamlar...

\n

Uzun uzun düşünüyor, sularla yıkıyorum yüzümü, temiz bir gömlek giyiyorum...

\n

Bitecek bir gün bu zulüm, bitecek bu han-i yağma...

\n

Gelişigüzel yağmurlarda uyur sular hâlâ, ben bunu biliyorum.

\n

Şubat göğü altında biraz hüzünleniyorum.

\n

Urla İskelesinde Tayyar Eraslanla birlikte uzak kışlara doğru yolculuğa çıkıyorum...

\n

Soruyorum kendi kendime:

\n

Yaşam nedir, ölüm nedir, kuşları, çiçekleri, böcekleri sevmek nedir?”

\n

***

\n

Ben, bunları Tayyar Amcamdan öğrendim...

\n

Kıpır kıpır bir yürek, sevgi, dostluk, insan olmanın onuru!

\n

İlhan Selçukun, Oktay Akbalın Muğla Akyakada tatil arkadaşı Devrimci Tayyardan söz ediyorum.

\n

Sabah telefonla aradım, İzmirde bir hastanede tedavi görüyordu...

\n

Sordum:

\n

Nasılsın, iyi misin?

\n

Tayyar Eraslan, Günde iki kez serum veriyorlar, yaşlandım artıkdiye yanıtladı.

\n

Ben, şaka yollu Kaç yaşında oldundediğimde, biraz düşünüp “86” karşılığını verince dayanamadım:

\n

Sen, bana iki yıl önce de 86 yaşındayım dediğini unuttun mu?

\n

Çok kızdı Tayyar Amca:

\n

Yahu benim yaşım, sana ne!

\n

Konuyu hemen kapattım.

\n

Günlük olaylardan söz ettik...

\n

Uzun yıllar Cumhuriyet İzmir Bürosunda çalışmıştı...

\n

Sıkı bir Cumhuriyet okuruydu.

\n

Siyaseti, sanatı severdi...

\n

İkinci kadehten sonra şiirler okur ve ardından Bu kimin şiiri?diye sorardı.

\n

Ben yaşamın ne anlama geldiğini Tayyar Amcadan öğrendim...

\n

Genç yaşımda yitirdiğim babam gibiydi.

\n

Mert, dürüst, arkadaş, ağabey, baba, dede...

\n

Tayyar Amcanın tek özelliği canı sıkıldığı zaman hastaneye gider o kadar...

\n

***

\n

Hayat böyle işte...

\n

Şafağın sesi olmak, dağları, ovaları, çiçekleri, böcekleri sevmek, ülkeyi talan edenleri ortaya çıkarmak her bireyin görevi değil midir?

\n

Hayat denilen şey aslında resim, şiir, yontu, öykü ve romandır.

\n

Kanatlı bir kuştur.

\n

Turgut Uyar, Kurtarmak Bütün Kaygılarıderken, hayatın anlamını anlatır, anlayanlara elbet.

\n

Sularsa akmak birgün birgün \t\t birgün

\n

Birgün dağlara çıkmak birer birer dağlara çıkmak birgün

\n

Birgün birer birer dağlara

\n

Ah nasıl dağlara birgün

\n

Ey birgün

\n

Çiçek açmak birgün

\n

Dağlara dağlara birer birer

\n

dağlara

\n

***

\n

Ataol Behramoğlunun Uzun kış gecelerinden sonra, masallarda anlatılan/ Durup durup bunları düşünüyorum, bir sevinci bir hüzün/ izliyor arkadan/ Yüreğim ipe sapa gelmez bir bahar göğüdizelerindeki gibi yaşamak istiyorum.

\n

Belki o yılları özlüyorum...

\n

Askeri darbelerle büyümüş bir kuşağın acısı yüreğimi acıtırken, Turgut Uyarın çığlığı içimi dolduruyor.

\n

Ey yorgun atlar, sayı bilmeyen

\n

çocuklar

\n

Ey bütün hazır elbiseciler ey,

\n

Birgün olmak, küskün

\n

keşişlerden olmamak birgün

\n

Dağlara dağlara çıkmak sular

\n

köprüler sular birgün çıkmak

\n

Eski kaba arabalardan inip

\n

birgün çıkmak

\n

Dağlara dağlara dağlara başka

\n

hiç

\n

Birgün dağlara

\n

Evet dağlara çocuklar, kadınlar, gençler, yaşlılar dağlara...

\n

Dağlara çocuklar dağlara, Toros Dağlarında kardelen toplamaya!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları