Hikmet Çetinkaya

Faşizmin Çukuru...

10 Mayıs 2013 Cuma

Yazılanların, söylenenlerin hangisine inanalım...
Halkım soruyor:
“Çekildiler mi, çekiliyorlar mı?”
Yanıt:
“Çekiliyorlar gözüm aksın!”
Soru:
“Nasıl çekiliyorlar?”
Yanıt:
“Gerisin geri abi! Arkadan gördüm, sırt çantaları bile vardı!”
Çekildiler, çekilecekler!
Devlet biliyor...
Henüz açıklama yapıldığı falan yok!
Zaten yandaş medya
20 gün önce Karadeniz’den çekildiğini yazmıştı PKK’nin, şimdi Şemdinli’den çekilmenin başladığı manşetini atıyor.
10 kişilik silahlı PKK militanları Kuzey Irak’a geçmiş...
Sabah gazeteye geldiğimde Twitter’a göz atarken
Güneydoğu’yu çok iyi bilen deneyimli gazeteci Ferit Demir’in iki iletisi her şeyi açık açık gösteriyordu:
“Diyarbakır’da masa başında her hafta Dersim’de bir grubu yola çıkaran, en son 60 PKK’liyi Kuzey Irak’a gönderen gazeteci arkadaşa da günaydın!”
Ferit’in ikinci iletisi ise şuydu:
“Günaydın... Sıcak çekilme görüntüsü çekemeyen ve bugün çekme görüntüsü umudu taşıyan gazeteci arkadaşlara da günaydın!”
Ferit, ders niteliğinde
bir ironi yapıyor iletilerinde...
Kimi meslektaşlarımızın
“gerçek dışı haberler” yazdığını vurguluyor.

\n

***

\n

Televizyonlarda tartışma programları “kimlik” üzerinden yapılıyor...
Türk kimliği ve Kürt kimliği!
Yeni anayasa!
Bakıyorum
evrensel demokrasiden söz eden yok!
İnsan
hak ve özgürlüklerinin kutsallığı unutulmuş...
Demokrasiyi ve özgürlükleri yok sayan bir düşünce yapısı bir ülkede ancak
“kimlik” üzerinden tartışır...
Tüm üçüncü dünya ülkelerinde bu böyledir!
Eğer demokrasiyi, özgürlükleri genişletirseniz, hukukun üstünlüğü ilkesini yargının içine sokarsanız, bir toplumdaki
halklar ırk, din, dil, mezhep üzerinden bir kimlik arayışına girmez.
Çünkü onlar demokrasi ve özgürlükleri bir yaşam biçimi olarak görürler!
Bir ülkeyi yönetenler,
1 Mayıs kutlamalarında emekçilerin ve işçilerin arasına karışan az sayıda kışkırtıcıyı görüp, polisin acımasızlığı karşısında şu tepkiyi gösterirlerse Türkiye’ye demokrasi ve özgürlükler gelmez:
“Faşist olan polis değil, eylemcilerdi!”
Ne demişler?
Böyle başa böyle tarak!
Daha
çok tartışırız biz Türk ve Kürt kimliğini, “İslam kardeşliği”ni çok!..
AKP iktidarı toptancı bir siyaset anlayışının, küreselleşmenin, vahşi kapitalizmin ürünü olarak halka sunuldu.
Kabul gördü!
Şimdi
Ortadoğu’da bir oyun var...
Haçlı, siyonist ve cihatçı bir üçlü!
İsrail, bekledi bekledi ve önce Türkiye’den özür diledi, Şam’ı havadan vurmaya başladı.
Bunların tümünü
ABD ve AB medyası biliyor, bizim yandaş medya bilmiyor(!)...
Siz öyle sanın!

\n

***

\n

Bu arada “derin milliyetçilik” ivme kazanıyor...
CHP şaşkın, ne yapacağını bilmiyor!
Bir öğrenseler
yurtsever olmanın “derin milliyetçilik” olmadığını, rahatlayacaklar!
Derin milliyetçilik faşizmdir ve gideceği adres bellidir...
AKP ve MHP...
CHP değil...
AKP
muhafazakâr taban üzerinde gelişti, merkez sağ oyları kaptı, demokrasi ve özgürlük masallarıyla sözüm ona kimi liberalleri, aydınları, dönek solcuları yanına destekçi olarak aldı, Alevileri kucaklar gibi yaptı.
Şimdi takke düştü kel göründü!
Türkiye’de
sol toparlanır, CHP “derin milliyetçiliğin” çukuruna düşmezse, demokrasinin ve özgürlüklerin getirilmesi için çaba harcarsa, Türkiye’de dengeler değişebilir...
Onun için, PKK’nin çekilmesi, barışın gelmesinin bir sakıncası falan yoktur.
Sakıncalı olan
Ortadoğu yangınının içine Türklerin ve Kürtlerin düşmesidir.
Kürt siyasetçileri ne yazık ki bu gerçekleri görmezden gelip soldan,
sosyalistlerden yöneltilen tüm eleştirilere “faşistler” diye karşı çıkıyor.

\n

***

\n

Kim faşist kim değil bunu zaman gösterecek!
Yakın
tarihin sayfalarını karıştırsalar kanımca iyi olur!
Hem Türk hem de Kürt siyasetçiler aynı kafada...
Birileri
Türk-İslam sentezinin, ötekiler Kürt-İslam sentezinin kuyruğuna takılmışlar...
Takılmayanlar önümüzdeki seçimlerde Meclis’te olmayacaklar zaten!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları