Hikmet Çetinkaya

F Tipi Muhtıra (!)

15 Ağustos 2013 Perşembe

Nereden başlasam, diye düşünüyorum yazı masamın başında...
Cemaatin deyişiyle
“Hizmet Hareketi”nin, yani Fethullahçıların, AKP iktidarıyla olan kapışmalarının, “F muhtıra(!)”yla iyice açığa çıkmasını mı yazsam?
Aslında, uzun süredir bilinen bu
hesaplaşma köşelere çoktan yansımıştı.
Kılıçlar çekilmiş,
“hodri meydan” denilmişti...
Kapalı kapılar ardında konuşulanların ne denli doğru olduğunun elimizde kanıtı yoktu ama
polisin istihbarat birimlerinde kamuoyunun “Fethullahçı” olarak tanımladığı etkin adlar görevlerinden el çektirilince kıyamet kopmuştu.
Dedikodular giderek artarken
AKP yanlısı kalemlerle “Hocaefendi”nin yanında yer alanlar köşelerden atışmaya başlamışlardı.
Tartışma
“F tipi(!)” muhtırayla bardağı taşıran son damla oldu.

\n

***

\n

İki taraf birbirlerini kırmamak için çaba gösteriyorlardı...
Bir yandan
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın bildirisi (muhtıra gibi) ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın açıklaması...
Arınç, bir gazetecinin sorusu üzerine lafı gediğine koyarken,
“Hizmet Hareketi”nin AKP seçmen tabanında etkisinin ağır olacağını bildiğinden şöyle diyordu:
“Bu camianın katkısını yüzyıllar boyu unutmayız...”
Zaman gazetesi, dün “Bu iftira ve suçlamaları hiçbir vicdan asla kabul etmez” diyerek “F tipi muhtıra(!)”manşetten verirken, haberin üzerine Arınç’ın konuşmasından en önemli bölümü koymuş, dokundurmaları hiçe saymıştı.

\n

***

\n

Bu tartışmalar zaten vardı.
Cemaat iktidar erkinde çoktan etkiliydi...
Önemli
bürokratik kadroları doldurmuştu!
Ancak, özellikle AKP kulislerinde
“cemaatin” AKP’nin kuyusunu kazdığı, Başbakan’ın çalışma odasına böcek koyup dinlediği, hareketin kendi çıkarları için herkesle işbirliği yapabileceği öne sürülüyordu...
İddialar
özellikle AKP’nin “Milli Görüş” ve “Muhafazakâr Milliyetçi” kanadında ağırlıktaydı ve şöyle deniliyordu:
“Gülen Hareketi kendi ekonomik gücünü, çıkarlarını korumak amacıyla her yola başvurur. 1982 Anayasası oylaması öncesi Kenan Evren’le işbirliği yaptı, 28 Şubat döneminde Çevik Bir Paşa’ya okullarının anahtarlarını teslim etmek için Genelkurmay Karargâhı’na gitti... 1999 seçimlerinde ise Bülent Ecevit’in DSP’sini destekledi... Türkiye’de cemaatin 2 bin 500 dolayında dershanesi var... Büyük para kaynağı bu... Ellerinden gidecek diye Başbakan Erdoğan’a ve hükümete tavır aldılar...”

\n

***

\n

Bunların hepsi doğru!
Bugün
“F tipi hareketin” hem ekonomik, hem de siyasal etkinliği olduğu kesin.
Eğitimli, bir iki dil bilen kadroları ABD, İngiltere ve Almanya’da...
İhtiyarların çoğunluğu bir kenara çekildi.
Bugün
30-40 yaş arasında olan yoksul Anadolu çocukları Türkiye’de üniversite bitirip ABD’de eğitildi.
Cemaatin ABD’de
ilişkileri çok iyi götürdüğü bilinen bir gerçek.
Cemaatin bir korkusu daha var:
“Hükümet, çözüm sürecini barışla sonlandırıp Güneydoğu’da beni etkisiz hale getirir mi?”
Yazı masamın başında nereden başlasam derken Zaman’ın kardeş gazetesi
Taraf’ın cemaat-iktidar hesaplaşmasını apaçık ortaya koyan manşetine takıldı gözüm. TV’de ise Mısır’daki darbe katliamı haberleri geçiyordu.
200 kişi öldü, 2 bin kişi yaralandı Kahire’de.
Demek ki çözümün yolu askeri darbeler değil,
laiklik temelinde demokrasinin ve özgürlüklerin geliştirilmesi.

\n

***

\n

Bir iç savaşın eşiğinde mi Mısır?
Onu bir başka gün yazarım...
Sahi Taraf’ın manşeti neydi?
“Cemaat hükümete ‘One Minute’ dedi...”
Aynı gün, Milli Eğitim Bakanı
Nabi Avcı, “cemaate” el uzattı:
“Dershaneler bir yıl sonra kapatılmayacak, okula dönüştürülecek!”
Merak etmeyin,
o da olmaz!
Dedim ya bu
siyasal ve ideolojik bir hesaplaşma falan değil, çıkar çatışması...
Aynen böyle!
Bir kenara yazın ve unutmayın!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları