Hikmet Çetinkaya

Derin Devlet ve Osmanım...

08 Ağustos 2013 Perşembe

Hem sanık, hem tanık, üstelik gizli tanık...
Osman Yıldırım Ergenekon davasında az bir ceza alarak özgürlüğüne kavuştu...
Vay benim
Osmanım vay!
Osmanım yaman adam!
Onu tanıyan var, tanımayan var!
Ablasını öldürmek, yeğenine fuhuş yaptırmak, hırsızlık ve gasp suçlarından ayrı ayrı ceza yiyen Osman...
Tanıtayım istedim...
Susurluk Komisyonu üyesi eski Kültür Bakanı ve şimdilerde CHP Parti Meclisi üyesi
Fikri Sağlar, Ergenekon davasının kararından sonra İlhan Taşcı’ya şöyle diyor:
“AKP cambaza bak anlayışıyla kendi derin devletini kurdu!”
Doğru söze ne denir!
Osmanım, yani Osman Yıldırım,
Danıştay saldırısı davasında bir kez müebbet hapis cezasına mahkûm edildi.
Tetikçi
Alparslan Arslan iki kez ağırlaştırılmış müebbet cezası aldı.
Süleyman Esen 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Kararı Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi verdi.

\n

***

\n

Mahkeme heyeti, bu kararı alırken suçun kuşkuya yer vermeyecek biçimde ortaya çıktığı sonucuna vardığını ayrıca açıkladı.
Sonra ne olduysa oldu, Danıştay katliamı ve
Cumhuriyet’i bombalama davası Ergenekon’la birleştirildi.
Osman Yıldırım’ı tanıyanlar, onun hayal dünyasında yaşayan, karışık ilişkileri bulunan,
yalan söyleyen birisi olduğunu anlatıyor.
İfadelerini uzun uzun anlatmaya gerek yok...
Ergenekon’da
“gizli tanıklar” dinlenirken savcının “Osmanım sen misin” demesiyle tanığın Osman Yıldırım olduğu, öteki sanıklar ve avukatları tarafından anlaşıldı.
İşte o zaman salonda bulunanlar mırıldandılar
Fikri Sağlar gibi:
“Cambaza bak cambaza!”

\n

***

\n

Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin eski başkanı Köksal Şengün, Odatv’den Barış Pehlivan’a yaptığı açıklamada oldukçu önemli şeyler söyledi.
Şengün açık açık şöyle diyor:
“Nerede derin devlet?”
Burada Şengün, adına ister derin devlet, ister
Türk Gladyosu deyin, devlet içindeki “örgütlü silahlı gücün” ortaya çıkarılmadığını vurguluyor.
37 yıldır yargıçlık yapan Şengün, pek çok dürüst, onurlu gazetecinin yazdıklarını yineliyor...
Türkiye’nin yakın tarihinde işlenen
cinayetlerde, katliamlarda işaret fişeğini yakan büyük patron ve yardımcılarının ortaya çıkmadığının, hani Uğur Mumcu cinayetinde olduğu gibi duvardan bir tuğlanın bile çekilmediğinin altını çiziyor.

\n

***

\n

Ergenekon yargılaması süresince hiçbir sanığa faili meçhul cinayetlerle ve katliamlarla ilgili soru sorulmadığını vurguluyor.
Şengün, bakın Osman Yıldırım’la ilgili neler söylüyor:
“Danıştay cinayeti davasında Osman Yıldırım’la Ankara’da kimler, neden görüştü?
Bu dava neden Yargıtay tarafından Ergenekon davasıyla birleştirildi?”
Şengün’ün sorularının yanıtını bilmeden, bunları
görmezden gelerek Ergenekon kararlarından sonra ahkâm kesenlere ben de bir soru yöneltiyorum:
Behçet Cantürk, Savaş Buldan ve diğer faili meçhul cinayetleri işleyenler kimlerdi?
Uyuşturucu işi yapan ve ortaya çıkarılan Yüksekova çetesinin arkasında asker ve sivil bürokrasi, siyasetçiler var mıydı?
Uyuşturucular Yüksekova’dan Diyarbakır Pirinçlik’e askeri helikopterlerle nasıl getiriliyordu?”

\n

***

\n

Osmanım, yani Osman Yıldırım dışarıda...
Susurluk Çetesi’ni ortaya çıkaran, tüm belgelerini bir kitapta toplayan Doğu Perinçek, Balbay, Tuncay Özkan içeride...
Gazeteci dostum, Yurt Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Merdan Yanardağ ve Ulusal Kanal Yayın Yönetmeni Adnan Türkkan için yakalama kararı çıktı...
Neden ve niçin?
Osmanım dışarıda, özgür!
Balbay’ın annesi
Melek Balbay’ın çığlığı ise kulaklarımda:
“Adam öldürenler dışarıda geziyor. Benim oğlum ise zindanda yatıyor!”

\n\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları