Hikmet Çetinkaya

Cadı Avı...

19 Haziran 2013 Çarşamba

Polisin sert tutumu, biber gazı, renkli tazyikli su, gaz bombası...
Acımasızlık!
TOMA bombalarının kavşakları, alanları, caddeleri kuşatması.
Yükselen
çığlıklar, sırılsıklam olmuş kadınlar, erkekler...
Gençler, yaşlılar!
Cumartesi başlayan o
kuşatma... Dün sabaha karşı İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok kentte, ev baskınları.
Adına ister
gözaltı ister cadı avı deyin!
Amacı nedir bunun?
Pazartesi günü
DİSK, KESK, TMMOB, Türk Tabipleri Birliği ve Türk Diş Hekimleri Birliği’nin tüm yurtta meydanlara çıkmasının engellenmesi.
On binlerce işçinin kortejinin TOMA’larla kurulan barikatlarla kesilmesi hangi demokratik hukuk devletinde olur?
Hele hele Başbakan
Erdoğan’ın dün AKP grup toplantısında yaptığı konuşma!
Başbakan ortalığı sakinleştireceği yerde ayrışmayı körüklüyor!

\n

***

\n

Gerçekten bu olup bitenler beni kaygılandırıyor.
Erdoğan’ın dilinde varsa yoksa
“törer örgütü” hedefinde ise CHP ve lideri Kemal Kılıçdaroğlu.
Ortalık tüm baskı ve şiddete karşın sakinleşirken bu kışkırtma yöntemini bırakmıyor, AKP tabanını diri tutmak istiyor.
Peki
AKP’ye oy vermiş seçmenler acaba bu konuda ne düşünüyor, milletvekilleri ne diyor?
Burası önemli bir nokta...
Kaygılanıyorlar ama parti içi demokrasi olmadığı için bazı bakanlar, milletvekilleri
Erdoğan’dan çekiniyor, korkuyor.
Toplumu ayrıştıran iktidarlar bir süre daha ayakta kalabilir.
Ve sonra sandıkta o
“milli irade” kendini gösterir...
Çünkü AKP’ye oy verenler salt
“milli görüş” seçmeni değildir.
Bu
korku imparatorluğu demokratik seçimlerde hiç beklemediğiniz anda çöker!
Adnan Menderes ve Turgut Özal’ın arkasına sığınarak, caka satarak, korku salarak bu halkı yok sayamazsınız.

\n

***

\n

Büyüyen ekonomi, ileri demokrasi, şu bu!..
Ekonomi bir anda tepetaklak giderse, bir dönem çok güvendiğin o faiz lobisi duruma el koyarsa, piyasaların Vandal mı mandal mı olduğunu görürsünüz.
Kin, intikam, öç alma!
Halk huzur istiyor huzur!
Her şeye karışacaksın, özel hayatı sen düzenleyeceksin, on binlerce işçinin yolunu TOMA’larla kesip, sonra kürsüye çıkıp demokrasi ve özgürlük masalı anlatacaksın!
Yok artık yok bunlar!
O
Gezi Parkı eylemcilerini bir tanı!
Ankara’ya,
İzmir’e, Adana’ya, Antalya’ya, Eskişehir’e bak!
Eylemlerden Cumhurbaşkanı
Gül ders çıkarır gibi göründü ama nedense “U” dönüşü yaptı...
Erdoğan ise önemsemiyor:
“Polis kurşun sıkmadı, gaz sıktı!”
Üstelik hâlâ kendisini ve partisini ötekileştirilmiş sanıyor!
İktidarsın, istediğini yapıyorsun, Gezi eylemine karşı Ankara ve İstanbul’da mitingler düzenliyorsun.
Belediyenin tüm araçları o gün para almıyor yolculardan!
Kimi kandırıyorsun?

\n

***

\n

Bu halkın vergileriyle alındı o araçlar...
Benzinini, elektriğini halk ödüyor...
Medya senin elinde,
günde neredeyse altı saat ekranlardasın.
Konuşuyorsun... Konuşuyorsun!..
Aklına gelen her şeyi söylüyorsun!
Demokrasi ve
özgürlük isteyen o gençlere “terörist” yaftası yapıştırıyorsun.
Evlerin balkonlarından her gece tencere, tava sesleri yükseliyor.
Bunları görmüyorsun!
Neden, niçin oluyor bunlar?
Bir
düşün, dinle, sakinleş!
Bu ülke hepimize yeter de artar!
Ayrışmayla bir yere varılmaz!
Kardeşlik, tümlük, sevgi!
Dinin, dilin, ırkın, mezhebin, inancın ne olursa olsun bu
coğrafya hepimize yeter!
Çevreci gençler ne istiyor,
90 kuşağı niçin anayasal haklarını kullanmayı akıllarına getirdi bir anda?
Bunu düşün, yeter!

\n

***

\n

Bir ışık, bir yol gösterici olacak onların düşünceleri...
Yeter artık, esme, gürleme, ayrıştırma toplumu!
Askeri vesayete karşı çıkan
bu halk, gün gelir sivil faşizme karşı çıkmasını da bilir sandık önüne konulduğunda...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları