Hikmet Çetinkaya

Bir Orman Gibi Kardeşçesine...

28 Şubat 2013 Perşembe

Sistem eziyor, yok ediyor...
Hayırlara vesile oluyor böylece!
Alkol veren
lokantalar, kafeler artık ülkenin pek çok yerinde yok.
Beş yıldızlı oteller var, orada...
Bu işler hep böyle olmuştur!
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden!
Önce yerel
yönetimlerin elinde bulundurduğu mekânlarda uygulayacaksın bu yasağı çaktırmadan, sonra düğünlerde ve nişanlarda...
Futbolcu
Arda evleniyor ya!
Başbakan
düğüne geliyor, nikâh şahidi olacak...
Alkol yasağı konmuş!
Sanırım düğünde
“gül şerbeti” verilecek...
Sistem insanın ruhunu kavrar önce, ondan sonrası kolaydır.
10 yılı aşkın
süre iktidarda olduğuna göre, ağır ağır çıkacağın merdivenlerin sonuna gelmişsindir!
Birkaç basamak daha var!
Yorulmaz zirveye çıkar oturursan, dilediğini yaparsın...
Ama dikkat edin, sizi sistem izliyor yakından!

\n

***

\n

Göz renginiz, ayakkabı numaranız, parmak iziniz...
Alnınıza
“terörist damgasını” vurup, boynunuza “terör örgütü üyesi” yaftasını asmak artık çok kolaydır.
Zamanında
“yetmez ama evet” dediniz, şimdilerde muhalifsiniz.
Utanmadan sıkılmadan
“Ben sosyalistim” deyip “Kemalist solcular”a yükleniyorsunuz.
Hedefiniz bile yanlış...
Saldıracaksanız şu şovenistlere saldırın...
Özgürlük beklerken,
bir baktınız ki sizi zımbalamışlar, düşüncelerinizi tutkallaştırmışlar, çalıştığınız gazeteden atmışlar.
Öfkelenme,
kızma, bağırıp çağırma.
Otur bir köşeye, uzun uzun düşün!

\n

***

\n

Bu ülkede yurtsever olanlar bölünüp parçalanmayacak gün geldiğinde.
Gözlerini kapa, bir süre sonra aç!
Sosyalistler,
sosyal demokratlar güçlenecek, göreceksin...
Sancılı bir dönemden geçiyor Türkiye...
Şovenizm kuşatıyor ülkeyi...
O yüzden
at iziyle it izi karışıyor, ben bu konuyu daha önceleri çok yazdım.
Ahmed Arif’in dediği gibi bir gün dağlarımıza mutlaka bahar gelecek, etnik milliyetçilik, ırkçılık, din ve mezhep ayrımcılığı yapılmayacak.
Kimse
Mustafa Kemal Atatürk’ün, laik demokratik cumhuriyetin arkasına gizlenerek “Vatan elden gidiyor” diye düşünüp darbe planları yapmayacak.
Kurunun
yanında yaş yanmayacak!
Sınır boylarında çocuklarımız ölmeyecek, şehit cenazeleri kalkmayacak...
Ne Türk anaları ağlayacak ne de Kürt anaları...

\n

***

\n

Çocuklarımızın gözlerinde çiçekler açacak!
Dağlarımız,
ormanlarımız, ovalarımız, koylarımız, büklerimiz çokuluslu şirketler ve altın avcılarınca yağmalanmayacak.
Ben de
çiçekler, böcekler, kelebekler, ceylanlar, kırlangıçlar üzerine yazılar yazacağım...
Çocuklarımıza
“süt fetvası” verilmeyecek, şiirler, romanlar, öyküler sansürlenmeyecek.
Hakkâri’de, Bingöl’de, Şemdinli’de, Şırnak’ta çöplükten atık yemek, ekmek toplamayacak çocuklarımız.
Buldukları
bombayla oynarken paramparça olmayacak bedenleri...
Sevdamız çoğalacak, şarkılarımız hiç bitmeyecek...
Bir orman gibi kardeşçesine!

\n

***

\n

Ülkemin kimi aydınları “din eksenine” oturmuş siyasal hareketlerin ne olduğunun farkına varacaklar.
Demokrasi ve özgürlüklerin ancak laiklik temelinde yükseleceğini savunacaklar.
Sermaye-emek çelişkisini, emperyalizmle sömürgecilik arasındaki ayrımı, finans kapitali anlayacaklar.
Türkiye
bugün ezen ve ezilenlerin ülkesidir!
Türkiye yağmalanmaktadır!
Türkiye’de demokrasi ve özgürlüklerin geliştiğine inanmak körlüktür.
HES ve çevre eylemleri dalga dalga yayılacaktır...
Sosyal demokrasiye güven,
sosyalistlere yakınlaşma, yurtseverlerin kıpır kıpır atan yürekleri kucaklayacaktır halkımızı...
Ne kadar umutsuz olsam da o kadar umutluyum!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları