Hikmet Çetinkaya

Apo, Şeyh Said’in mi Mahir Çayan’ın mı İzinde?

19 Ekim 2013 Cumartesi
Bayram sürecinde çok
konuşulan önemli konu
nedense medyada pek
tartışılmadı...
Gerçekten Kürt siyasetinde
neler olup bitiyor?
Bayramda İmralı’ya giden
BDP heyetinde BDP Eş
Genel Başkanı Selahattin
Demirtaş’ın bulunmaması
Öcalan’ın mı tercihiydi yoksa
hükümetin mi?
Kürt hareketinin içinde
olanlara göre Apo, Demirtaş’ın
heyette bulunmamasını
istedi.
Apo’nun bayram mesajında
zaten bunu gördük...
Öcalan açık açık
Diyarbakır’da “Demokratik
İslam Kongresi” çağrısında
bulunurken Şeyh Said’e de
övgüler yağdırdı.
Bu arada şunu da ekledi:
“Ben 40 yıldır Mahir Çayan
çizgisindeyim!”
***
Şeyh Said’i sürekli eleştiren
Apo’ya ne oldu?..
El Kaide ve El Nusra’nın
İslama ihanet ettiğini söylerken
Hizbullah’ı, Taliban’ı aradan
çıkartıp “ılımlı İslam”a göz
kırpmak niye?
Dahası var Apo’nun bayram
mesajında...
Yok Mahir’in emanetini
almış, bunca birikimi varmış;
HDP’nin çalışma biçimini
beğenmiyormuş, isyan partisi
olmaması gerekiyormuş...
Bunların tümü uyduruk
gerekçeler!
Apo’nun Kürt halkı adına
mücadele ettiğinin yalan
olduğu bir kez daha ortaya
çıktı bayram mesajında.
Hem Alevi hem de laik
Kürtlerin tepkisini çekti...
Apo, İmralı’dan çıkmak için
popülist bir siyasal yol izliyor,
AKP iktidarına yanaşıyor.
Başbakan, bakanlar,
hükümet sözcüleri de
Selahattin Demirtaş’ı yaylım
ateşine tutuyor.
***
İktidar BDP’yi ciddiye
almıyor...
Çünkü BDP-HDP başta
CHP olmak üzere öteki sol
partilerle yerel seçimlerde
AKP’ye karşı İstanbul’da
ortak bir aday üzerinde
buluşursa işler bozulacak.
Daha açıkçası büyükşehir
belediye başkanlığını
AKP adayı büyük olasılıkla
yitirecek.
BDP İstanbul Milletvekili
Sebahat Tuncel, arkadaşımız
Hatice Tuncer’le görüşmüştü.
Aynı zamanda
Halkların
Demokratik
Kongresi’nin
(HDP) yürütme
kurulu üyesi
olan Tuncer,
Cumhuriyet’te
yayımlanan
haberinde şöyle
demişti:
“Türkiye
sol sosyalist
hareketi,
demokrasi güçleri, Aleviler,
ekoloji güçleri, kadın
hareketleri, liberaller,
demokratlar... Bu sistemden
mağdur olan her kesimle yol
yürüyoruz... Türkiye’de uzun
vadeli bir siyaseti örmek
istiyoruz.”
Apo ise HDP’yi bu yüzden
bir başkaldırı partisi olarak
görüyor...
Öcalan’ın istediği ise AKP
çizgisidir:
“İslam Birliği Çatısı” altında,
kısaltılmış adıyla İBÇ’de
birleşmek...
Öcalan, Sünni ve Alevi
Kürtlere aynı çağrıyı yapıyor...
Demek ki Apo bugüne değin
tarihi ve sosyalizmi bilmiyor.
Bu konuları kapsayan
kitapları okumamış...
Apo’nun yaşadığı, çelişki
mi, yıllardır İmralı’da yatması
mı, kendisini kurtarmak için
popülizm yapmak mı, kararı
siz verin...
Bence hepsi iç içe!
Bir yanda Şeyh Said, diğer
yandan Mahir Çayan...
Alevi ve Sünni Kürtler!
İslam Birliği...
AKP’nin de istediği bu zaten!
***
Apo, din eksenli, AKP
çizgisinde bir parti istiyor işin
açıkçası...
Zaten Başbakan Yardımcısı
Beşir Atalay, MİT’in Apo’yla,
öteki aktörlerle, birbirinden
farklı kesimlerle görüştüğünü,
onların BDP’den daha
birikimli, bilgili, süreci
hızlandıracak makul kişiler
olduğunu açıkladı.
BDP, AKP iktidarının hedefi
halinde bugün!
Duyumlar farklı da olsa önce
Selahattin Demirtaş’ın kellesi
isteniyor...
Türk-İslam ve Kürt-İslam
sentezi...
İslam Birliği çatısı...
Kürt Aleviler tepkilerini
gösterdi.
Barış süreci gördüğüm
kadarıyla “oyalamaca
yöntemi”yle sürüyor...
Bir de Hizbullah’ın kurduğu
Hür Dava Partisi (HÜDA PAR)
var, sakın unutmayın...
Özellikle BDP tabanını ve
AKP’yi etkileyebilir...
Elbet Öcalan ve hükümet
bunun farkında...
Bir yanda Şeyh Said, öte
yanda Mahir Çayan...
HÜDA PAR...
Acaba Apo, Şeyh Said’in mi
izinde, yoksa Mahir Çayan’ın
mı?


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları