Hikmet Çetinkaya

Akiller, CHP'liler, Taşeronlar...

26 Nisan 2013 Cuma

Üç gündür İzmir’deyim...
Ege, siyasetle soluk alıp veren bir bölgemizdir.
Tüm siyasal hareketler,
1950’den bu yana hep Ege’de filizlenmiştir.
Gündem elbette çözüm süreci,
akan kanın durması, barışın gerçekleşmesi.
Acaba İzmir ve Ege
“çözüm süreci”ne nasıl bakıyor, gelişmeleri nasıl değerlendiriyor, “akil insanlar”a ilişkin neler düşünüyor?
Önce şunun altını çizeyim:
İzmir ve bütünüyle Ege Bölgesi akan kanın durmasına karşı değil!
Demokrasi, özgürlük ve barış istiyor!
Şehit cenazelerinin gelmemesini!
Konuştuğum
sanayiciler, iş insanları, emek örgütleri temsilcileri, sıradan yurttaşlar, şu soruyu soruyor sık sık:
Bir ülkede demokrasi ve özgürlükler olmadan barış nasıl gelebilir?”
İzmir’de
TÜYAP Kitap Fuarı’nın etkinlikleri sürüyor...
Fuarda karşılaştığım kişiler ise “
akil”lere takmışlar:
Türk Kürt’e, Kürt Türk’e ne gözle bakıyor, orası önemli... Akil insanlar bunu nasıl değerlendiriyorlar? Buraya İzmir’i, faşist, ırkçı olarak gösterenler geldi üstelik... İzmir’de Türkler, Kürtler, Boşnaklar, Lazlar, Arnavutlar hem sağ hem sol partilerde siyaset yapıyorlar... İzmir’de böyle bir sıkıntı yok... Ama AKP iktidarı İzmir’de yerel seçimleri kazanıp laikliğin ve demokrasinin kalesini ele geçirmek istiyor...

\n

***

\n

Kürt sorununun dinselleşmeyle, yani “İslam kardeşliği”yle çözüleceğine, böylece barışın gerçekleşeceğine inananlar, sadece BDP, AKP ve bazı solcu gruplar...
Kendilerini
“solcu” olarak gören bu kesim aslında AKP’ye 11 yıldır destek veren, az sayıda “yetmez ama evetçi” takımı. Aman ben onlara “rüzgârgülleri” diyorum.
Barış gelecek,
“Sünni İslam” ve “sermaye” sarmaş dolaş olup kuşlar gibi kanatlanıp paraya para demeyecek.
Milliyetçiliğin ivme kazanması, sermayenin azgınlaşması ve dinselleşmeyle sözüm ona sıkıntılar önlenecek.
Laik demokratik Cumhuriyet, tarihin çöplüğüne atılacak, sosyalistler daha da bölünecek!
Piyasa ekonomisi alıp başını gidecek!
Ezilen daha çok ezilecek!
Taşeronlaşma yıldızlaşacak...
CHP,
Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde “Demokrasi Manifestosu” hazırlayıp demokrasi ve özgürlük, “yasaksız Türkiye” isterken doğru bir yolda yürüyor.
CHP bu yolda yürürken dikkat etmesi gereken önemli bir konu var...
İzmir’de Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan
650 kişi, taşeronlaşma yüzünden işini yitirmek üzereydi.
Ankaralı, sahibi CHP’li olan bir taşeron şirket, belediyenin hizmet alım ihalesini kazandı. Üstelik
kapalı yapılan ihalede, belediyenin şirketi İZELMAN’dan 221 lira fazla teklif vererek.
650 kişi taşerona geçmezse 1 Mayıs’tan itibaren işsiz kalacaktı.
Bugün İzmir’de
DİSK üyesi tüm belediye işçileri yaşamı durduracaktı.
CHP’nin ilçe belediyelerinde ise taşeronlaşma tüm hızıyla sürüyor.

\n

***

\n

Klıçdaroğlu, 2011 seçimleri öncesi, dönemin DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’yle birlikte söz vermişti:
CHP’li belediyelerde taşeron işçi kalmayacak!
Peki
650 işçi nasıl olur da belediyenin şirketinden, CHP’li Ankaralı şirketin taşeron kadrosuna geçirilecekti, 221 lira fazla para verdiği için...
Neyse ki yargıya götürülen ihalede Ankara İdare Mahkemesi, işçiler lehine yürütmeyi durdurdu.
Bakalım yeni ihaleyi belediye şirketi mi, yoksa taşeron mu kazanacak?
Bir yandan
“akillerimiz”, aslan sosyal demokrat CHP’miz...
Onlar hâlâ gelenekçi ve yenilikçi kavgasındalar.
Kılıçdaroğlu ve yönetimini devirme yöntemi, özellikle Ege’de kendini gösteriyor.
Özgürlükleri savunmasını gereken bir partide, yerel yönetimler, bağnaz, birikimsiz kadrolarca yönetiliyor.
Şimdiden söyleyeyim, CHP İzmir
Buca’da yerel seçimleri kaybederse hiç şaşırmayın...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları