Gülengül Altınsay

Rio’dan İstanbul’a

11 Ağustos 2016 Perşembe

Mali kriz öylesine büyümüş ve insanlar yaşamak için o kadar zorlanıyor ki, polisler bile “Burası güvenli bir ülke değil” pankartıyla karşıladı turistleri. Brezilya bu kadar zor koşullarda Rio Olimpiyatları’na hazırlanırken günlük acil ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale gelen halk da doğal olarak tepkili. Kendi memurlarının; öğretmeninin, polisinin bile maaşını ödeyemeyen hükümetin halkın üzerinden olimpiyatlara para akıtmasına duyulan tepki bu.
Tüm bunları unutmadan Rio Oyunları’nın açılışına bakalım. Seyrettiğim en iyi açılış töreniydi; insaniydi, şendi, coşku doluydu. Önceki, insanı ezen devasa gösterileri hatırladığımda şaşırmadım desem yalan olur.
Tören demeye dilim varmıyor, Rio’daki ‘açılış şenliği’ni düzenleyebilmek zengin bir kültürün göstergesi çünkü. Brezilya’nın kuruluş döneminde yerli halkla sonradan gelenler arasındaki çatışmaların daha sonra nasıl birbirlerini büyüten bir çeşitliliğe ve çeşitlilik birlikteliğine dönüştüğünü özellikle vurgulamak istediler. Ve tabii insanla doğa arasındaki vazgeçilmez ilişkiye değinilmeden olmazdı. Her sporcunun bir tohum ektiği sırada bizim Kaz dağlarındaki orman yangını haberini almamız ise tek kelimeyle üzücüydü.
Sonuçta Olimpiyatlar gibi büyük uluslararası organizasyonlar büyük yatırımlar gerektiriyor. Artık öyle bir noktaya gelindi ki madalya alırsan varsın, madalya alamazsan yoksun. O zaman gelsin başka ülkelerden yetişmiş sporcu transferleri, gelsin performans artırıcı dopingler…
Fakat her şeye rağmen hâlâ uzun vadeli yatırım yapan, uzun vadeli çalışma planı yapan ülkeler kazanmaya devam ediyor.
Biz ise şaşmaz bir şekilde altyapı kurmadan, emek vermeden nasıl madalya sayımızı yükseltiriz derdindeyiz. Basketbol, tenis, okçuluk gibi bazı istisnalar hariç. Bir de üstüne üstlük bu gibi organizasyonları milliyetçi ve ayrımcı mesajlar vermek için fırsat olarak görenler var. Yine açılış törenine dönersek; olimpiyata aday olmuş bir ülke olarak kafilemizin bayrağını taşıma onurunu ırkçılıktan ceza almış ve özeleştiri yapmak yerine tavrında ısrar etmiş bir sporcuya vermek niye? Yine de mutlu değil o sporcu. Alacağı madalyayla ırkçılık ithamları yapanlara en güzel cevabı verecekmiş.
Aslında sorun bu sporcuda değil. Çeşitlilikten bir güç çıkarmaktan korkan ve gücü madalya sayısıyla ölçen kafada. Böyle düşününce sonuç madalya sayısında değil ama doping cezasında rekor oluyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umudun meydanı 2 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları