Gülengül Altınsay

İlklerin derbisi

22 Eylül 2016 Perşembe

22 Ağustos 1924’te Taksim Stadı’nda Beşiktaş’ın Galatasaray’ı 2-0 yenmesiyle başlayan serüven cumartesi akşamı 342. randevusuyla sürecek. Turgay Şeren Sezonu’nda ilk derbisi olacak bu aynı zamanda. Ama daha 5. haftadayız.
Yani köprülerin altından çok sular akacak. Gazozuna bile olsa her derbi üç puanın çok ötesinde anlamlar içerir hep.
Bu yüzden her iki taraf da aşırı motive olmuş durumda. Tabii taraftarlar da. Taraftar demişken bu derbi bir ilke daha neden olabilir. Uzun bir aradan sonra üç büyüklerin birbirleriyle yaptıkları maçlarda rakip taraftarları da görebileceğiz büyük olasılıkla. Bir başka deyişle bu İstanbul derbilerinde taraftarlar deplasmana gidebilecek demek.
Yıllardır taraftar yasağının kalkması için mücadele vermiş biri olarak mutluyum. Çünkü belirtiler yasağın kalkacağı yönünde. Yani yıllar önce yok ettiğimiz, birlikte maç izleme kültürüne yeniden kavuşacağız. Bugün İl Güvenlik Kurulu’ndan çıkacak kararın olumlu yönde olacağını düşünüyorum. Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’ın çağrısıyla başlayan süreçte başta Spor Bakanı sonra Kulüpler Birliği, üç büyüklerin temsilcileri ve en son İstanbul Valisi duruma yeşil ışık yaktı zaten.

Saygıyı öğrenmeliyiz
Ama korkmuyor da değilim. İnsan yapımız, futbola bakışımız dahası ülkenin içinde bulunduğu koşullar göz önüne alındığında. Ne var ki bunları bahane edip işin kolayına kaçmak ve futbolseverin en tabii hakkını elinden almak da bana hiç adil gelmiyor. Yeniden denememiz lazım. Yeniden bir arada olmayı farklı taraflarda olsak da birbirimize saygı göstermeyi öğrenmemiz lazım. Üstelik Passolig uygulamasının gerekçelerinden en önemlisi uygunsuz davranan seyircileri yerinde tespit etme ve engelleme değil miydi? Yapın o zaman. Ama ilk olayda yeniden yasak konmasını önleyecek düzenleyici tedbirleri de alın. Bu yüzden eğer yasak kalkarsa Beşiktaş-Galatasaray maçı futbolumuzda bir milat olacak. Umarım bu milat futbol kültürünün gelişmesine, tribünlerin daha çekici olmasına da vesile olur.

Arayış sürüyor
Biz deplasman yasağına odaklanmışken derbinin baş aktörleri harıl harıl bu büyük maça hazırlanıyor. Aslında Şenol Güneş de Riekerink de benzer problemlere sahip. Yeni transferleri takıma adapte etmeye çalışıyorlar. Ve çeşitli denemeler yapıyorlar. Güneş kaybettiği iki önemli oyuncusu Gomez ve Sosa’nın açığını kapatma derdinde. Bu yüzden geçen sezon oturmuş taşlarla bile oynuyor. Farklı oyun tarzlarına yöneliyor. Oğuzhan’ı oraya buraya sürmesinin nedeni de bu mesela. Ve müzmin savunma sorunu da devam ediyor Beşiktaş’ta. Stoperler değişmedi. Kale henüz istikrara ulaşmadı. Defansın kanatları da istenilen düzeyde değil henüz. Santrfor olarak son dakika alınan Aboubakar ise Cenk’ten formayı alabilecek gibi gözükmüyor.

Manevi önemi büyük
Cumartesi akşamı Beşiktaş Vodafone Arena’da oynanacak maç manevi pek çok şeyi ifade ediyor, üç puan da önemli ama futbol açısında baktığımızda Lig’e henüz hazırlanamamış iki teknik adamın takımlarının mücadelesi olarak görünüyor. Bu arada Beşiktaş’ın her derbi maçının öncesinde gündem değiştiren kafaları karıştırmaya yönelik demeçlere alışmıştık. Fakat bu kez rakipten değil bir Fenerbahçe yöneticisinden geldi bu demeç; “Beşiktaş TFF ve hakemlerce korunuyor” şeklinde. Buna da alıştık; başarısızlık durumunda kimse kusuru kendinde bulmuyor, ucuz bahanelerin arkasına saklanıyor. Derbide kazananın da kaybedenin da gururla sahadan çıkması dileğiyle.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umudun meydanı 2 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları