Dış Politika-İç Politika

26 Ağustos 2013 Pazartesi

- Türkiye dış ilişkilerinde bu duruma hiç gelmemişti. Ankara hükümeti hem Batı’da, hem Asya’da hem de Ortadoğu’da yalnızlığa itilmiş bulunuyor.
- Irak Kürdistan’ı Ankara’nın iyi ilişkileri olan tek yönetim. Böyle bir sonucu
“baştan planlayarak bile elde etme olanağı çok zordur”!
- Peki, nasıl oldu da hükümet,
“aralarında birbirlerine karşı olan birçok ülke ve yönetimler ile karşı karşıya geldi”? Sünni cephe olarak Ortadoğu’da egemenlik kurmak için “aşırı girişimlerde bulunmak mı”? İçerdeki yeniden yapılanma için, “dış ilişkilerde her şeyin feda edilmesi mi”? Batı ile 10-15 yıl önce sağlanan mutabakatın bugün yine Batı tarafından devre dışı bırakılması mı?
- Çünkü bugün yaşanan
“yalnızlaşma ve soyutlanma sonuçlarını sadece yanlış ve beceriksiz dış politika ile açıklamak zordur”.
Bu durumda bile 10 hedef belirlersiniz ama ikisine, üçüne ulaşırsınız. Her başarısızlıkta bile başarılı bazı noktalar kendiliğinden ortaya çıkar.
İşin ilginç yanı, Türkiye’nin bugün getirildiği noktada, 10 kalem içinde bir iki tanesi bile bulunmuyor. Bütün komşularla barış sloganından, tüm komşularla çatışma ve savaş noktasına geldik.
- Hükümet, en iyi ilişkiler oluşturduğu Suriye, Mısır, Lübnan gibi komşu ülkelerle çatışma noktasında. Mısır ve Suriye’den elçilerimizi çektik. Suriye’de fiili çatışmanın parçası olduk.
- Şirketlerimiz Suriye, Mısır, Lübnan başta olmak üzere Arap dünyasından dışlanmaya başladılar. Ortadoğu’nun 2013 yılında Türkiye’ye maliyetini, 35-40 milyar dolar olarak tahmin eden araştırma grupları var.
Artan dış açıkla birlikte Türkiye’den ayrılmayı düşünen yabancı firmalar da devreye girerse dış politikadaki başarısızlığın ekonomik faturası çok daha ileri boyutlar
a ulaşır.

\n

Fatura hükümete çıkarsa?

\n

Evet, Ankara yalnızlaştırılmıştır? Neden?
- Hükümetin önüne Suriye, Irak ve İran konularında daha büyük bir fatura mı getirilecektir? Özellikle de Irak-Suriye koridoru ve İran konusunda? Kürdistan meselesinde yeni bir hamle mi yapılacaktır?
- Yoksa Batı Türkiye’de başka ortaklarla çalışmayı mı istemektedir?
Bu olasılıklar birbirlerinin alternatifi gibi görülmekle birlikte birbirlerinin tamamlayıcısı da olabilirler.
Her durumda dış politikada ve ilişkilerde yaşanan yalnızlık ve geldiğimiz nokta Türkiye’de yarın önemli değişiklikleri getirecek niteliktedir.
Bu değişiklikler iktisadi ve siyasi olduğu kadar demokratikleşmemiz bakımından da sonuçlar doğuracaktır.
ABD ve AB’nin Ortadoğu politikalarında başlayan kimi değişiklikler Türkiye’nin iç dinamiklerinde önemli etkiler yaratmaya başladı.
- Türkiye’de demokratikleşme konusunda başlayan gelişmeler,
- Ergenekon ve Balyoz senaryolarında amacın kısmen tamamlanmış olması,
- Arap dünyasında ABD ve AB’yi ürküten şeriatçı radikal gelişmeler
“yeni hesapların yapılmasına yol açıyor”.
Türkiye’de iç politik, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmeler bundan çok etkilenecektir. Toplum ve bireyler dünyada var olan çağdaş, uygar ve demokratik gelişmelerden daha fazla yararlanacaklar. Türkiye’nin iç dinamikleri bu yönde dönüşmeye başladı bile.
İlkellik, kaba kuvvet ve antidemokratik öğeler varlıklarını sürdürme olanağına sahip olamayacaklar.
Dış politika ile iç politikanın bu kadar iç içe sokulması hem içerde hem dış ilişkilerde, hükümete çok büyük bir fatura çıkarmış bulunuyor.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları