Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
AKP rejimi, ülkeyi çöküşe mi sürüklüyor?
Bilgisayarımdaki eski dosyaları, güvenceye almak için “buluta” transfer ediyordum, 8 Nisan 2005 yılında Yıldız Üniversitesi’nde sunduğum “Küreselleşmeden Sonra” konulu bir seminerin notlarıyla karşılaştım. Seminerin ana savı, “Bu küreselleşme de kendi çelişkileri (ekonomik, ekolojik, jeopolitik) altında ve büyük olasılıkla bir finansal krizle çökecektir” idi. Henüz tarihin en büyük finansal krizi patlak vermemişti, küresel ısınmanın bir iklim krizine bu kadar kısa sürede dönüşmesi beklenmiyordu. Çin, henüz hegemonya merkezi, teknolojik lider olma iddiasını açıklamamıştı.
O sunuşumda, Jared Diamond’un toplumların çöküş nedenlerini araştıran ve Janet Jacopson’un kentlerdeki çürümeyi tartışan yapıtlarından da yararlanmıştım. Şimdi, kendimi tebrik ederken, toplumların çöküş nedenlerinin listesi aklımda, korkutucu biçimde, siyasal İslamın AKP rejiminin o seminerden bu yana tanık olduğumuz uygulamalarıyla örtüşmeye başladı.
Kapitalist toplumlar, ekonomik kriz eğilimleriyle boğuşurken, tüketebileceklerinden daha fazlasını piyasaya sürerler, aradaki talep eksikliğini kredi ve spekülasyonla kapatmaya çalışırken finansal krizlere yol açarlar. Bu süreçte, ürettikçe doğal çevre “yaşam dünyası” yıkıma sürüklenir. Sonuç, iklim krizi, kimi ekolojik ortamların çöküşü, gıda ve su krizi, kaynak savaşları, göçler... Bu toplumların uygarlığı şimdi derinleşen, zaman zaman kaotik biçimler sergileyen bir istikrasızlıklar süreci içinde debeleniyor. Bu uygarlığa bir düzen verebilecek, sorunların çözümünde liderlik edecek bir merkez de artık yok. Ancak, kapitalist uygarlığın tarihi bize hegemonya boşluğunun “bağımsız ulus devletlerin” cennetine değil, büyük savaşlara yol açtığını gösteriyor.
VE AKP TÜRKİYESİ
Bu “büyük resim” ve “uzun dönem” içinde, AKP Türkiyesi’nin durumu “kısa dönemde” daha da vahimdir. Jared Diamond’un büyük ilgi çeken Collapse: How Societies Choose to Fail or Succeed (Çöküş: Toplumlar Başarılı ya da Başarısız Olmayı Nasıl Seçiyorlar) başlıklı kitabındakiler, çöküşlerin, toplumun kendi varlığını sürdürmesini sağlayan doğal koşulları tüketmesiyle (ormanları kesmesi, su kaynaklarını kirletmesi, kurutması, gıda üretim alanlarını ihmal etmesi vb.) yönetici sınıfın toplumun sıkıntılarını yadsımasıyla başladığını gösteriyor.
“O toplumun egemen sınıfları, yöneticileri neden tehlikeyi göremiyor, gereken tedbirleri alamıyorlar” sorusunun cevabı çok tanıdık, o nedenle de çok korkutucu: Yönetici sınıfın üyeleri, dikkatlerini zenginleşmek, birbirleriyle rekabet etmek, yüceliklerini kanıtlamak için anıtlar dikmek, saraylar yapmak üzerinde yoğunlaştırıyorlar. Tüm bu etkinlikleri desteklemek için köylüyü, üreticiyi, doğal çevreyi tüketene kadar sömürüyor; iktidarda kalmak adına kısa dönemli, göz boyayıcı hedeflere öncelik veriyorlar. Bu yolda sürdürülemez bir noktaya ulaşan toplumlar, geri dönemezlerse, çoğu zaman 10-20 yıl gibi çok kısa bir sürede çökebiliyor.
Kent yaşamı araştırmacısı Janet Jacopson (Dark Ages Ahead, 2005), kapitalist toplumun kendisini destekleyen ve yeniden üreten kurumları hızla yıprattığına dikkat çekiyor.
Devlet yönetimi (kamu alanları -vergi sistemi- para sistemleri, demokrasi, adalet) hızla aşınıyor, verimliliğini kaybediyor. Aile, kişisel özel alanlar hızla zayıflıyor hatta yok olmaya başlıyor. Kentler betonlaşmaktan, tarım çökerken kente sığınanların getirdiği aşırı (belediye hizmetlerinin kapasitesini aşan) nüfus yoğunluğundan, trafikten ve gelir dağılımındaki hızlı bozulmadan (lümpenleşmeden, mafyalaşmadan) dolayı yaşanmaz hale geliyor. Eğitim -özellikle akademik eğitim-, ticarileşerek dejenere oluyor, okuma alışkanlığı geriliyor; bilimsel metodoloji, akılcılığa yönelik saldırılar, teolojik baskı altında sulanıyor, zayıflıyor. Tarih bilinci zayıflarken, “gelecek” kavramının içi boşalıyor. Jacopson, kapitalist toplumun bir karanlık çağa girmekte olduğunu düşünüyor.
Diamond’u ve Jacopson’u kaygılandıran tüm gelişmeleri, AKP Türkiyesi’nde, siyasal İslamın rejimin uygulamalarında, kadınlar üzerindeki baskıları da ekledik mi, kolaylıkla ve fazlasıyla görebiliyoruz. Diğer bir deyişle siyasal İslamın rejimi toplumu, hızla bir çöküşe doğru sürüklüyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
- FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen öldü
En Çok Okunan Haberler
- Lütfü Savaş kesin ihraç talebiyle disipline sevk edildi
- Apocularla ülkücüleri kucaklaştıran adam!
- Hayatını kaybetti!
- Mansur Yavaş'tan TBMM'ye flaş çağrı!
- Avukat İrem Çiçek'e tutuklama talebi
- TÜİK ekim ayı enflasyon verilerini açıkladı
- 'Şerefsizlere mağlup olduk'
- Mardin, Batman ve Halfeti'ye kayyum atandı!
- İşte Belediye Başkanı'nı öldüren saldırganın ifadesi!
- AKP'den kayyum için ilk açıklama