Seçim Nasıl Kazanılır?.. (1)

22 Temmuz 2013 Pazartesi

Sürekli kazanmak tehlikeli bir alışkanlık yaratır.
Sürekli kaybetmek daha tehlikeli bir alışkanlık yaratır.
Bunu bilmemek daha da tehlikelidir.

\n

***

\n

AKP için seçimi kazanmak “mahkûmiyettir.”
CHP için seçimi kazanmak “mecburiyettir.”
MHP için seçimi kazanmak “niyettir.”
AKP, öyle yanlış işlere girişti, öyle hesabını veremez işler yaptı ki, artık seçimi kazanmaya “kendini mahkûm” görmektedir. Bu durumun yol açtığı “her şeyi göze alma” riskini bilmek gerekmektedir.
CHP için önümüzdeki seçimleri kazanmak
“mecburiyettir”, çünkü bu seçimler ülkenin kader dönemecidir. Eğer bu seçimleri CHP kazanamaz ise ülkenin nerelere sürükleneceği belli değildir.
MHP, iktidar olamayacağını bilmektedir ama sıkıştığı zaman iktidarın yedek ortağı gibi davrandığı için pek de sorunu yoktur.
BDP için kendi özerk bölgelerinin iktidarı olmak yeterlidir. Zaten bölünmüş olan Türkiye’de adı bile dillere yerleştirilmeye çalışılan
“Kürdistan”da iktidar olmak BDP’nin hedefidir, uğraşı da budur.

\n

***

\n

Bu nedenlerle CHP’nin “kazanma mecburiyeti” vardır ama toplumsal algı böyle değildir.
“Toplumsal algı”, oy oranları değişse de AKP’nin seçimi gene kazanacağı yolundadır.
“Toplumsal algı” çok önemlidir ve seçimlerde toplulukların tutumlarını değiştirebilir.
“Toplumsal algı”, ne olduğunuzla değil, nasıl göründüğünüzle, nasıl izlenim yarattığınızla, nasıl etkileştiğinizle oluşur. Bu nedenle de olduğunuzdan çok farklı algı yaratabilirsiniz. Bu da sizin kazanma ya da kaybetmenize neden olabilir.
Şu anda;
AKP algısı, din esaslı bir toplum kurma kararı içinde, sert ve ödün vermez bir kararlı tutumda, yaptıklarında hiçbir yanlışı kabul etmeyerek programlarını uyguladıkları yolundadır. Tutumlarında beğenilmeyen, yaptıklarında beğenilen işlerle de seçmenleri farklı etkilemektedir. Nasıl etkilediklerini irdeleyeceğiz.
CHP algısı, laik bir tutumu benimsedikleri görülmekte, ancak muhalefeti Başbakan’ın rotasında, ona yanıt vermekle sınırlı tuttukları için pasif bir izlenim vermekte, iyi niyetli, uygar ama yeteri kadar güçlü olmayan, söylediklerini iktidara kabul ettiremeyen bir izlenim olmaktadır.
MHP algısı, sert milliyetçi söylemleri olan ama AKP sıkıştığında ona yardım etmeyi görevi bilen bir çerçevede kalmaktadır.
BDP algısı, en başarılı siyasal hareket olarak Kürdistan’ı adı konmasa bile AKP’nin açık desteğiyle adım adım kurdukları görülmekte, ülkenin artık fiilen bölündüğü, bölgenin ülkeden ayrı bir iktidara devredildiği izlenimindedir.
Bu algıların, özellikle siyasal iktidar yolunda nasıl oluştuğu, değişip değişmeyeceği, değişirse nasıl değişeceği en önemli konulardan birisidir. Bunu irdeleyeceğiz.
Çok önemli bir konu da siyasal partilerin
“kendi hakkındaki algıları”dır ki ne ele alınmakta ne de incelenmektedir.
Oysa, kişilerin de kurumların da
“kendi hakkındaki algıları” son derece önemlidir.
Bütün kazanma istekleri (motivasyon), bütün kazanma güçleri (performans), bütün ortak enerji yaratma yetenekleri (sinerji) buna bağlıdır.
“Ben kazanırım ve kazanacağım” diyenin enerji seferberliği ile,“Ne yapsam kazanamam” diyenin düşük enerjisi bütün yaşam dengelerinin can alıcı noktasıdır.
Seçmen halkalarının tutum ve davranışlarını belirleyen en önemli etken de
“toplumsal algı” ile kuruluşların “kendi hakkındaki algıları”dır ki bu durumun sonuçları seçim sandıklarının sonucunu etkileyecektir.
Seçimi kazanmak istiyor musunuz?
Gerçekten kazanmak istiyor musunuz?
Öyleyse, iş başına!...
Haftaya
“seçmen halkaları” ne demek?

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çalınan gelecek!... 29 Nisan 2024
Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları