İktidarın Beden Dili...

05 Ağustos 2013 Pazartesi

İktidar sözcülerini görüyorsunuz.

\n

Yüzler asık, kaşlar çatık, bakışlar öfkeyle dolu, beden gergin, hareketler meydan okuyucu.
Uzun süre saklanmış öfkelerin, biriktirilmiş kinlerin, artık dışa vurulan intikamın beden dili.
Bu dil, öfkeyi, şiddeti, intikamı yansıtıyor.
Beden dili bilinçdışını yansıtır.
İnsan sözlerini istediği gibi söyleyebilir, dil yalan da söyler ama
“beden yalan söylemez”.
Bir süredir, iktidar sözcülerinin beden dilleri ile söylemleri buluştu. Artık söylemler de, yapılanlar da, yapılmak istenenler de birbirini tamamlıyor:
Öfke, şiddet, intikam.
Türkiye doğal bir siyasal mücadele ortamından çıktı, yaşananlar
“intikam alanlar ile intikam alınanlar” arasındaki adaletsiz bir mücadeleye dönüştü.
Ortam giderek sertleşiyor. İktidar elindeki gücü her yolla kullanarak kendi dışında gördüğü her kesime saldırıyor, hiçbir ölçü gözetmeksizin iki seçenek sunuyor:
Ya benimle olacaksın, bana itaat edeceksin,
Ya da seni yok edeceğim.
Bu yok etme işsiz bırakma, parasız bırakma, suçlama, dövme, tutuklama, sonra da hapisten çıkarmadan cezalandırma olabilir. Burada işin en önemli yanı, hiç kimsenin
“Ben bir şey yapmadım, bana bir şey olmaz” diyememesidir.
Toplumda hiç kimse güven içinde değildir.
Güvencesi olanlar iktidara sığınanlar, onu kayıtsız şartsız destekleyenlerdir.
Bu durumun demokrasiyle uzaktan yakından ilişkisi olmadığını herkes biliyor.
Ama iktidar, bunu çok iyi bildiği için, demokratik kalıpları kendi amacı doğrultusunda kullanarak istediğini yapıyor. Görünüşte her şey yasalara uygun. Uymazsa da tasa değil elbette.
Ama muhalefet neden bunu gördüğü halde, -görmemesi imkânsız- bu
“sanki demokrasi varmış oyunu”nu oynamayı sürdürüyor? Bunu anlamak çok zor.

\n

***

\n

Bugün 5 Ağustos. Silivri’de karar günü.
Silivri yasaklanıyor. Mahkeme salonuna dinleyici alınmıyor. Salon dışında toplanmak yasaklanıyor. Silivri’ye gidenler açıkça tehdit ediliyor.
Önümüzdeki dönem maçlarının oynanacağı statlarda davul çalmak yasaklanıyor, pankart açmak, slogan atmak yasaklanıyor. Toplanmak yasak. Konuşmak yasak. Pankart taşımak yasak.
Tencere tava bile suçlanıyor.
Sokaklara
“ihbar kutuları” konuyor ki konu komşu birbirini ihbar etsin de iktidara karşı olanlar günlerini görsünler.
İktidarın beden dili öfke.
İktidarın konuşan dili şiddet.
İktidarın uzanan eli dehşet.
Muhalefet bu saldırıya enerjik bir karşılık veremiyor.
CHP, iktidarın yaptıklarına karşı çıkmakla yetiniyor.
MHP, söylemleri sert ama iktidar sıkıştığında yanında.
BDP, Kürdistan’ı kurma yolunda iktidarla uzlaşarak yürüyor.
Böyle nasıl devam edecek? Böyle nereye varılacak?
Bilmiyorum.

\n

***

\n

Görünen şudur:
İktidardan düşmesi AKP için bir şanstır.
AKP bu tutumuyla yeni bir dönem iktidara gelirse ülkenin geleceği karanlıktır.
Türkiye’nin geleceğine çökecek karanlık Ortadoğu için de, dünya için de bilinmezlerle doludur.
Korkarım.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çalınan gelecek!... 29 Nisan 2024
Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları