Cüneyt Arcayürek

Yasağı Önceden Bilen Başbakan!

23 Mart 2014 Pazar

Pek çok kimsenin aklına mantığına sığdıramadığı kimi şeyler söylüyor ve... ... bu, artık kendi söylediklerine kendi inanan fakat söylediği “bu şeyleri”, toplumun doğru kabul ettiğine ve sindirdiğine kuşku duymayan, yıpranmış bir Başbakan olarak meydanlardan ayrılıyor.
Kapalı kapılar arkasında tezgâha koyulmasını görmezden gelerek, aslında hoşnutlukla izlediği kimi gelişmeler ve sonuçlar var ki, Doğulu kurnazlığının, korku imparatorluğunun, örneğin savcılar ve hâkimler arasında da dal budak saldığının sanki birer kanıtı.
Böyle bir kanıt olasılığını akla getirecek bilgileri de Başbakan verdi.
Şöyle: Başbakan RTE ülkeyi tek elden nasıl yönettiğini böbürlenerek Bursa’da toplama kalabalığa anlatırken hiç beklemedik “bir şey” açıkladı.
“Düşünebiliyor musunuz” diye başladı: “Bu Twitter’lar falan var ya, mahkeme kararı çıktı. Hepsinin kökünü kazıyacağız, evet evet hepsinin” dedi.
Saatler ancak öğle sonrasını henüz gösterir, meydanda bu açıklamayı yaparken RTE; hangi mahkemenin böyle bir karar verdiğini bilen muhalefet partilerinde ve medyada tek bir Allah’ın kulu yoktu.
Saatler saatleri kovaladı.
Gece saat 23.30.
Mahkeme, bütün bir gün kimlerle hukuksal istişare ederek ya da dost meclisindeki söyleşilerde mi bilinmez, Twitter’ın önceden herhalde inceden inceye düşünerek oluşturduğu Twitter’ı yasaklayan kararını açıkladı.
O zaman düşündüm ki ülkenin mahkemesinin 23.30’da açıkladığı yasak kararını en azından on saat önce bilen bir Başbakanımız var!
İtiraf edelim: Böylesine mahkeme kararlarını bile önceden bilen öngörüsü keskin mi keskin, mahkemenin olası yasak kararını on saat önceden bilip açıklayarak yargıya yol gösteren bir başbakanı, hangi Batı ülkesinde bulabilirsiniz?
Bu örnek demokrasi anlayış ve uygulamaları Batı ülkelerine fark attığımızı göstermiyor mu?..

***

Twitter’ı yasaklayan mahkeme kararını önceden açıklarken her zaman ki meydan tavrıyla iç ve dış dünyadaki olası tepkilere de önceden yanıt verdi.
Efendim uluslararası camia şöyle der, böyle der. Hiçbiri ilgilendirmez. Türkiye devletinin gücünü görecekler” diye dünyaya meydan okudu.
Twitter’ın yasaklanmasının “özgürlükle mözgürlükle ilgisi yok” diyor.
Adam kararın demokratik yaşama vereceği zararları hesaplamıyor.
Yasak kararına dayanarak uluslararası demokratik kuralları inkâr edebiliyor...
Aslında onun derdi tabii onu da içine çeken rüşvet bataklığıyla ilgili belgeleri içeren konuşma kayıtlarının Twitter’dan yayınlanması…
Ne yaptı? Devlet gücü elinde ya, rüşvet gerçeklerini saptayan savcıyı, polisi darmadağın etti
Fakat medyayı, Twitter’ı saldığı onca korkunun iç ve dış kamuoyunu yıldırmamasını bir türlü sineye çekemiyor.
Şimdi son hamlesi sus lan deyince korkup susmayan Twitter’ı mahkeme kararı ile susturmak ama Başbakan...
... bak devleti ne hale getirdin!..
Twitter’ı yasaklıyorsun ama mahkeme kararını, devletin bir numarası başta Cumhurbaşkanı A. Gül’ün de katkısıyla; normal günde 5.2 milyon Türkçe tweet, yasaktan sonra 7.5 milyona çıkıverdi.
Cumhurbaşkanı bile sürekli savunduğu bağımsız yargının akla mantığa tümüyle aykırı, özgürlüklerin kökünü kazıma güdüsünün ilk örneğini veren yasak kararına karşı, o gün Twitter’a mesaj yazarak sana karşı eylem yaptı...
Yumuşak ifadelerle hükümetin kamuoyunda tepkiyle karşılanan çoğu icraatını savunagelen AKP’li Cumhurbaşkanı da yasak kararını önceden açıklayan ve zaten takmadığı iç kamuoyunun yanı sıra uluslararası camianın ne söyleyeceğini umursamadığını açıkça ilan ederek...
... İç ve dış dünyadan Türkiye’yi kısır siyasal ve hatta kişisel amaçları uğruna tecrit eden AKP’li Başbakan’a karşı vaziyet almak zorunda kaldı...

***

“Elinde yok adalet, olsa da sen kim, adalet kim/ Kimi maznun görürsen her kabahat sendedir dersin” diyor Eşref bir dörtlüğünde.
Halkımız, acaba, 12 yıldır “kimi maznun görse kabahat sendedir” deyip adaleti, özgürlükleri, sosyal yaşamı kıyam eden...
... Emanet ettiğim ulusal iradeyi asıl anlamından uzak, kişisel, partisel ve siyasal amaçların uğruna kullanarak istismar ettin, diyerek...
... 30 Mart’taki yerel seçimde vereceği düşük oranda oylarla RTE’ye “artık yeter be!” diyebilecek mi?
Yoksa yine üç seçimdir olduğu gibi ülkeyi RTE’den Allah kurtarsın demekle mi yetineceğiz?..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları