Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yanıt Bekleyen Sorular...
Yurtdışına silahlarıyla çekilme sürecinde teröristlerden “tek birinin burnu kanarsa” hesap soracaklarını ilan eden BDP yetkililerine, örneğin\n
eşbaşkan Gültan Kışanak’a, hükümet, tabii başındaki RTE ve partisinden tek bir Allah’ın kulu, “Devleti tehdit etmek ne haddinize” diyemedi.
Kandil ile İmralı’nın Meclis’teki hizmetkârı BD (Kürt) Partisi’nin eşbaşkanlarından Selahattin Demirtaş daha başka bir tehdit savurdu.
Teröriste -tabii güvenlik güçleri, yani asker- “dokunacak” olursa, olayın geçtiği yere yüz binlerle birlikte (herhalde askerin üzerine) yürüyeceklerini söyledi. Hükümet bu tehdidi de sineye çekti.
Zaten RTE, yani Başbakan; hâlâ teröristlerin silahları bırakarak çıkıp gitmelerini içeren Kandil’in hadi canım sen de diye terslediği masalı yineleyip duruyor.
Aklı fikri 2014 yılı seçimlerinde. Çözüm sürecinin partisine sağlayacağı oyları hesap ediyor.
Boş laf değil bu kanı.
Zira RTE, son grup konuşmasında, süreç başlayalı beri AKP oylarının yüzde 53’e yükseldiğini söyledi ve arkadan “Süreç başarıyla sonuçlanırsa oylarımız daha da artacak” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli; partisinin inancını özetleyen, adındaki “milliyetçi” sözcüğünün hakkını veren, üstelik oy tabanında ses getiren, çözüm sürecine günübirlik sert eleştiriler yapıyor.
Tabii arada “CHP ne yapıyor” sorusu gündeme geliyor.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu, bir yandan RTE’ye, uyguladığı karanlık rejime karşı her alanda her vesile mücadele veriyor. Öte yandan parti içindeki kaynaşmaları dengelemeye çalışıyor.
Örneğin anayasanın ilk 4 maddesinde yer alan, kırmızı çizgimiz diye nitelediği devletin temel öğelerini tek bir CHP’li kalıncaya kadar savunacaklarını, Türk ve Türk milleti kavramlarının, RTE ne yaparsa yapsın asla yeni anayasadan da dışlanamayacağını -nihayet- ve CHP’den beklendiği gibi, altını çizerek yineliyor.
Son MYK’de parti içindeki kargaşayı yansıtan medya haberlerini anımsatarak; kimi üyelere, “Bu haberlere siz sebep oluyorsunuz. Buna bir daha alet olursanız sizi CHP’li saymayacağım” dedi ama…
…partinin onurlu tarihsel geçmişini, önderlerini toptan inkâr eden, suçlayan Hüseyin Aygün ile yardımcılık görevi verdiği Sezgin Tanrıkulu, bildiklerini okumayı, partide tartışmalara yol açacak yeni davranışlarını sürdürüyorlar.
Aygün, Tunceli adının Dersim’e dönüştürülmesi için yasa öneriyor. Tanrıkulu da Hürriyet’te 2 Mayıs’ta yayımlanan habere göre “Öcalan’ın istediği gibi AB Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na Türkiye’nin koyduğu çekincelerin ne zaman kaldırılacağını” bir önerge ile Başbakan’a soruyor.
Bu son örnek olaylar ve önceki gelişmeler arasında; Tanrıkulu’na CIA ajanı dediği için genel başkanın da suçladığı Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, medyada yer almayan açıklamasında, “Parti hukukuna ve kamuoyu vicdanına aykırı olarak beni Disiplin Kurulu’na verenler şu sorulara cevap vermelidir” diye yazdı ve sordu:
“(1)- Cumhuriyetimizin ve partimizin kurucusu Atatürk için ‘Soykırım yapılmasına izin verdi’ diyen, ‘Kurtuluş Savaşı’nda Ege’de Rumlara etnik temizlik yapılmıştır’ diyen, PKK’li teröristlere ‘iyi çocuklar’ demesine tepki gösteren milletvekili arkadaşlarına ‘ulusalcı, kafatasçı, kafasız’ gibi basın önünde hakaret eden Hüseyin Aygün...
(2)- Basın önünde ‘CHP’li değilim, CHP milletvekiliyim’ diyen, Fethullah Gülen’e ve Said Nursi’ye övgüler düzen, milletvekillerine Risale-i Nur okumalarını ve feyz almalarını öneren Faik Tunay…
(3)- WikiLeaks belgelerinde ‘gölge CIA’ olarak adlandırılan Stratfor’a ilişkin belgelerde Tr 705 koduyla ‘PKK ateşkesleri hakkında bilgi veren’ ama ‘Kürt kaynağı’ olarak nitelendirilen, yine WikiLeaks belgelerinde, Amerikan konsolosluğu tarafından ‘Uzun zamandır konsolosluk irtibatı’ olarak bilgi aktardığı belirtilen, ABD’ye gittiğini ve ABD’nin Kürt sorununun çözümlenmesi için hazırladığı A, B, C, D planlarını bildiğini açıkça ifade den Sezgin Tanrıkulu...
…neden Disiplin Kurulu’na sevk edilmemiştir? Bu söz ve eylemler parti programına ve ilkelerine aykırı değil midir?”
Şimdi parti içinde ve dışında Genel Başkan’a sorulacaktır elbette:
Sayın Kılıçdaroğlu: Yukarıda adı geçen üç milletvekilinizin sözleriyle eylemlerini parti hukukuna, programına aykırı buluyor musuz ve...
…bu milletvekillerinizi hâlâ CHP’li sayıyor musunuz, saymıyor musunuz?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Kendisini canlı canlı dev yılana yutturdu!
- Cumhuriyet Savcısı açığa alındı!
- Ankara’da konuşulan iddianame
- Erdoğan'dan RTÜK'e 'hızla tedbir' talimatı
- ORC'den çarpıcı 'Karadeniz' anketi
- İYİ Parti'de Akşener krizi
- Real Madrid Arda Güler için son noktayı koydu!
- Bahçeli'nin çağrısıyla ilk adım
- 'LBGT faaliyeti içinde olan bir derneğin...'
- Ali Koç, Türkiye’ye neden yatırım gelmediğini yorumladı