Eski günlerde bütçe görüşmeleri radyodan naklen yayımlanırdı.

Meclis TV’si görüşmeleri

canlı veriyor.

Geçen gün başlayan 2013 devlet bütçesi görüşmelerinde, biri iktidarda diğeri iktidara seçenek olduğu iddiasındaki iki lider arasında yine “Ülkeyi ben, hayır ben daha iyi yönetirim” içeriğinde ağız dalaşı izlendi de…

…örneğin bu ülkenin ilk sıradaki iki konusu, terör ve PKK örgütü ile ilgili topluma acı veren gelişmelere ucundan, kenarından değinilmedi.

AB ile, ABD ile nereye, sorunsuz komşular politikası ile nereye diye yeni bir görüş açıklayan, sual eden olmadı.

Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı, partisindeki uzmanların hazırladığı tabloya göre, ekonomi batmış; ölmüşüz de haberimiz yok!

Ardından sazı eline aldı RTE, ülkenin 80 yıllık tarihinde her alanda en parlak dönemi yaşadığımızı içeren, kuşkusuz ekonomi bakanlarının hazırladığı rakamlarla yüklü bir konuşma metni okudu. Ana muhalefetin iddialarını çürütmüş olarak kürsüden indi.

***

Siyaset adeta tahterevalli. Karamsarlık (muhalefet) bir ucunda, diğer ucunda (iktidar) iyimserlik.

Karamsarlık çıkıyor yukarı, iyimserlik bastırıp indiriyor.

İyimserlik yukarı çıktı mı karamsarlık bastırıyor aşağıya.

Biri iktidar, diğeri iktidar seçeneği iki partinin liderinden ekonomik, sosyal sorunlarının, hatta terör sorununun çözümünde azıcık umut bahşedeceklerini bekleyenler, iyimserlikle karamsarlık arasında bocalayarak, Meclis’teki son tahterevalli oyununu izleyerek gece yarılarını buldular.

***

Yok hayır! Görüşmeler ilerledikçe bütçenin ilk gününe damgasını vuran olay birden patlayıverdi.

RTE, Kayseri Belediyesi’nin 3500 kişiye 3.5 ton sucuk dağıttığını ve sucukları Kılıçdaroğlu’na açılan tazminat davasından kazandığı 75 bin lirayla karşıladığını söyledi.

Kılıçdaroğlu’nun bir özelliği var; yaralayıcı eleştirileri fazla önemsemediğini göstermek için gülümsemeyle karşılıyor.

Sucuk suçlamasını yine öyle dinledi ama “çevre” hareketlendi. Kazanılan tazminatın 75 bin lira olmadığını kürsüden açıkladı.

Ne ki Kayseri Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin dün Milliyet’teki açıklamasına göre; Kılıçdaroğlu aleyhine açtığı 13 davadan sonuçlanan 4’ünden kazandığı toplam 80 bin lira tazminatın ilk etapta 20 bin lirası ödendi. Arkadaşları yatan 20 bin lirayı çekti ve sucukçuya peşinat olarak verdi. Paranın geri kalan 55-60 bin (milyar) lirası adliyede icra dairesinde bekliyor.

Öyle veya böyle. Bunu bilir, bunu söylerim.

Ana muhalefetin insanlarımıza doğrudan yardımcı olamadığı iddiası, Kayseri’de 3.500 insanımıza birer kilo sucuk sağlanmasıyla bir kalemde siliniyor ve bu başarı Kılıçdaroğlu’nun hanesine yazılıyor.

***

RTE’nin bütçe konuşmasında sık sık söylediği gibi iyi şeyler de oluyor bu ülkede...

Bu sözünü kanıtlayan haberi izleyiniz lütfen:

“Tüm binalarda birbirlerini görmelerine, açıkça görsel olarak etraflarını araştırabilmelerine ve doğal davranışlarına imkân tanıyacak yeterlikte aydınlatma seviyesi sağlanacak.

Doğal aydınlanmanın olması durumunda pencereler ışığın eşit şekilde dağılmasına imkân verecek biçimde düzenlenecek.

Ses seviyesi asgari düzeyde olacak. Havalandırma fanları en düşük seviyede ses yapacak şekilde yerleştirilecek.

Belirgin sağlık problemleri olanların derhal tedavisi yapılacak.”

***

Bu koşulları okudukça nerede ve kimlere uygulanacağını merak edebilirsiniz.

Açıklanan koşullar, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın hazırladığı yönetmelik taslağından.

Aman yanlış anlaşılmasın. Bu koşullar, “Çiftlik Hayvanlarının Refahına İlişkin Yönetmelik”ten!

Silivri zulümhanesinde yıllardır hücrede yatanların refahlarına, birbirini görmelerini sağlamaya ve doğal davranışlarına olanak tanımıyor..

…özellikle -çiftlik tavuklarının- refahını amaçlıyor.

RTE haklı. Bu iktidar sayesinde bu ülkede insanlar bir yana, hayvanlar için iyi şeyler oluyor!