Cüneyt Arcayürek

Söz-Düşünce ÖzgürlüğüGerektirince...

30 Aralık 2011 Cuma
\n

Her hafta yeni bir konuyu tartışma tezgâhına koymaya alıştık.

\n

Oysa tartışmalı sorunlar çözümlenmedi.

\n\n\n

Örneğin TBMMde dört partinin el ele verip yükselttikleri emekli milletvekili maaşları sorunu hâlâ gündemde.

\n

Muhalefet veto yemesini bekledikleri yasaya merhem olalım diye Çankayaya mektup gönderip, açıklamalar yaparken, iktidar susuyor...

\n

Elbette susacak. Yağlı ballı yardımlar, olanaklar sağlayarak yandaş yazar, çizer, bürokrat, medya vs. yaratmış bir iktidar bu... Çifte maaşı hak ettiğine inandığı emekli arkadaşlarının; en az 8, en çok 19 milyarcık kıyak maaşı almalarına neden karşı çıksın?

\n

Bakınız şu gelişmelere: Stardaki habere göre; o gün Meclisi yöneten Başkanvekili Meral Akşener; Toplantıda grup başkanvekillerine Meclis Başkanlık Divanından gelen (kıyak emeklilik) önergesine destek verip vermediklerini sordum. CHP adına o sırada grup başkanvekili olarak Emine Ülker Tarhan bulunuyordu. Bana Sayın Başkan, biz de katılıyoruzdiyerek destek verdidiyor. Tutanakları da tanık gösteriyor.

\n

Ne var bunda? Söz ve düşünce özgürlüğünün yaşamı boyu yılmaz savunucusu olduğunu açıklayan Emine Hanım, o sırada; kıyak maaş emekli milletvekillerinin söz ve düşünce özgürlüğünü güvenceye alabiliriz diye düşünmüş; hatta partisinin de aynı amacın savunucusu olduğuna veya olması gerektiğine inanarak önergeyi onaylamış olabilir.

\n

Ha diyeceksiniz ki şimdi Genel Başkan Kılıçdaroğlu Çankayayı yasayı vetoya çağırıyor. Bu davranışıyla Emine Tarhana ters mi düşüyor? Yooo, hayır.

\n

Bu partiye söz ve düşünce özgürlüğünü bir kural olarak getiren Genel Başkan inandığı doğrultuda davranıyor.

\n

Partideki söz ve düşünce özgürlüğünü her kafadan bir ses çıkıyor diye yazmanın, yorumlamanın ne âlemi var?

\n

***

\n

Ülkemizde söz ve düşünce özgürlüğü o denli gelişti, hatta AB ölçeklerini öylesine aştı ki, lider sultasından şikâyet edilen partilerde artık sorumlu olsun olmasın milletvekilleri birbirine ters düşen düşünceler ve söylemler açıklayabiliyorlar.

\n

Söz ve düşünce özgürlüğü -düşünebiliyor musunuz- AKPyi bile sardı.

\n

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç; bütçeyle ilgili eleştirileri yanıtlarken; Kürtlere, Dil, kimlik, ne varsa, ne istiyorsa vereceğizdedi. Üstelik daha ne verebileceklerinin ucunu açık bırakan bir konuşma yaptı.

\n

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, aynı gün Başbakan Yardımcısına karşı açıklamasında; Masum bir dernek, bir kooperatifle (PKK), karşı karşıya değiliz. Masum bir siyasi parti (BDP) ile mücadele etmiyoruz Masum olmadıklarını, illegal bir partinin uzantısı olduklarını söyleyeceğiz deyiverdi.

\n

AKP yalakalığıyla ünlü bir gazetenin yazarları, yazı ve yorumlarında sınırsız söz ve düşünce özgürlüğünün AKPye bulaşmasına tahammül edemiyorlar.

\n

***

\n

Söz ve düşünce özgürlüğüne bir başka örnek: Aponun siyasetteki kadın uzantısı Leyla Zana; Bugün Kürtler işin başında istedikleri özerkliği artık yetersiz buluyor, kendi kaderlerini kendileri tayin etmeli diyor. Bağımsız bir Kürt devleti istediklerini açıklıyor.

\n

Muhalefet eleştiriyor. Arınçtan tık yok.

\n

Oysa; ülkenin bölünmez bütünlüğü üzerine eylem ve açıklamaları suç sayan TCYdeki maddeler yerli yerinde duruyor.

\n

Cumhuriyetin savcıları harekete geçmeden önce, herhalde, Zananın bölücülüğün dik âlâsı açıklamasını söz ve düşünce özgürlüğü açısından inceliyorlar.

\n

Devletin ve ülkenin bölünmez bütünlüğünün simgesi, Meclisimizin Başkanı Cemil Çiçek, söz ve düşünce özgürlüğünü Zana pek güzel kullandı, maşallah, bravo bu milletvekilime diye hükmederek mi görüş beyan buyurmuyor acaba?

\n

Bu olaylara, gelişmelere bakıyor, bakıyorum da; ne haddime:

\n

Söylenecek söz ve açıklanabilecek düşünce bulamıyorum!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları