Cüneyt Arcayürek

Sorumlu Arayan Başbakan!..

14 Mayıs 2013 Salı

Nerede kalmıştık?

\n

Ha, evet evet!.. Cumhuriyet-i Recebbiyede, Başbakanın, adı da RTE; canciğer kuzu sarması olduğu \n

“kardeşi” Esad’ın iktidarını bir ayda sona erdireceğini ilan ettiği günden bugüne iki yıl geçti.

\n

Esad hâlâ Şam’daki sarayında… İktidarına bağlı askerlerle halkını öldürmeye devam ediyor.
RTE’nin, kıyı illerimizde dinlenmeye davet ettiği Esad’la öyle derin muhabbetti ki aralarındaki, çoluk çocuk, yemekler gırla.
Eşler de sarmaş dolaş.
Diz dize fotoğrafların gazeteleri, ekranları doldurduğu, iki ülkenin Bakanlar Kurulu’nun birlikte toplandığı bir sırada…
…Esad’a böylesine birden kin tutmasına ve intikam beslemesine kim neden oldu sorusunun perde gerisi hâlâ
“meçhul”!

\n

***

\n

Ama bir gerçek var ki, çatlasa da patlasa da gerçek!
RTE, kendini büyük gösteren aynalara bakmanın bedelini ödüyor şimdi.
Kendini Ortadoğu’nun aslanı, tek ve vazgeçilmez lideri gören, Batı ülkelerinde ve ABD’de de geçerli olduğuna inandığı bu kanının kurbanı oldu.
Oysa Batı da ABD de; RTE’lerin gelip geçici ama Ortadoğu’daki ulusal yararları doğrultusundaki politikalarının değişmeyeceğinin bilinciyle davrandılar, davranıyorlar.
RTE’yi de Ortadoğu politikalarında kullanılır bir araç gözüyle okşadılar, övdüler…
“Esad’ı yola getirecek tek lidersin” diye arkasını sıvazladılar.
Esad’la can ciğer dostluğu bir anda kan kırmızı ilişkilere dönüştürdüler ve.. kenara çekiliverdiler!

\n

***

\n

RTE de Batı’ya özgü bu politikayı kavrayamadı.
Sözüm ona Esad’ın demokratik yapılanma önerilerini kabul etmediğini öne sürerek saldırıya girişti...
Suriye’de iç savaş başladı.
Başbakan da bulunmaz Hint kumaşıymış gibi medyanın atandığı günlerde övdüğü Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu da “Suriyeli kardeşlerine” ekranlardan; “Gelin gelin!” diye seslendi.
Davutoğlu’na kalsa -TV’lerde açıkladığına göre- Suriye nüfusunun hemen hepsini ülkemize çağıracaklardı ama…
…ahh, gözü kör olası olanaklar. Buna elverişli değildi.
190 bin Suriyeli geldi ve birlikte Esad’ın kirli işlerini yürüten Muhaberat’ın gizli elleri de, kaçak yollardan patlayıcılar da teşrif etti Türkiye’ye.
ABD ile birlikte Şam’a sert çıkan RTE’ye, Esad’a ders vereyim derken Reyhanlı’da masum 50 cana kıydılar...

\n

***

\n

Bay Başbakan:
Reyhanlı’daki patlama olaylarıyla ilgili haber ve fotoğraf yayınını yasaklamakla Türk halkından, 76 milyondan gerçekleri saklamak istiyorsun.
50 cana mal olan son olayların, Hatay halkının
“sevgili Suriyeli kardeşlerinden” nasıl yaka silktiğini içeren açıklamaların yurt düzeyine yayılmasından…
…patlamaların senin Batı hizmetindeki Suriye politikalarının eseri ve ürünü olduğunun giderek Türk halkında yer etmesinden korkuyor; bu nedenle gerçeklerin yazılıp fotoğraflarla belgelenmesini engellemeye çalışıyorsun!

\n

***

\n

İki yıldır aynı masal:
Şehitlerin kanı yerde kalmayacak ve ardından
“Bunun cezasını misliyle vereceğiz”!
Dışişleri Bakanı geçen gün bir TV’de Türkiye’nin gücünü kimse
“test etmeye cüret etmesin” dedi.
Bir de iddiaları var Bakan’ın tabii Başbakan’ın da
“Kim dışarıdaki kaosu Türkiye’ye yansıtmak isterse karşılığını görür” diyorlar.
Öyle mi? Öyleyse buyurun efendiler, işte meydan sizin:
Mangalda kül bırakmayarak açıkladığınız vaatlerinizin arkasında durduğunuzu ispatlayın.
Oysa
“Sakin olacağız” diyor. “Gün suçlu arama günü değildir” diye kendi dışında suçlu, sorumlu arıyor ve böylece Esad’a “anında mukabele” edemeyeceğini itiraf ediyor.

\n

***

\n

Özde sorumlu olmadığını da içeren bu söylemlerini nasıl değerlendirsek?..
…sorumluluktan kaçınmak için, böylesi söylemlerini, önceki davranış ve söylemlerine kıvırmak, döneklik mi desek.. yoksa daha önce söylediklerini sonradan inkâr eden olaylar yaşadığımız için…
…RTE’nin son söylemlerine bir kez daha pes mi desek?

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları