Cüneyt Arcayürek

Şam'dan Londra'ya...

23 Kasım 2011 Çarşamba
\n

Arap dünyasının yeni Nasırı, Batı dünyasında yıldızı parlayan lider, RTE; Arapların da, Batılıların da hüsrana kapılmamalarını sağlamaya çalışıyor.

\n

Esadı, Suriyedeki kanlı olayları

\n\n\n

aralıksız, ağır eleştirilerle gündemde tutarken Atlantik ötesinin, Avrupa başkentlerinin aşırılıktan kaçınan açıklamaları dikkat çekici değil mi?

\n

Bu durum RTEyi Beşşar Esada bu denli saldırgan bir tutum izlemeye kışkırtan kimi dostlar var mı acaba sorusunun akla takılmasına neden oluyor.

\n

Soruya yanıt ararken ABD kaynaklı iki resmi açıklama dikkat çekiyor.

\n

Birinci açıklama: Esad rejimine müdahalenin tartışıldığı günlerde ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton; Suriyeye baskının artması gerektiğini söyledi ve Biz uzaktayız, Suriyeye baskı Türkiye ve Arap Birliğinin öncülüğünde yapılmalıdır dedi. (20.11.2011)

\n

İkinci açıklama: Başkan Obamanın İstihbarat Danışma Kurulu Eşbaşkanı Chuck Hagen; ABDnin Irak işgalinden dersler çıkardığını, doğrudan silah zoruyla Ortadoğuda Amerikan yararlarını korumaktan vazgeçtiklerini açıkladı. (21.11.2011)

\n

Sözü Türkiyeye, (bir vesile baş başa görüştüğü) RTEye getirdi. Başbakanın Suriye sorununda güçlü bir tutum sergilediğini söyledi.

\n

***

\n

Bayan Clintonın sözleriyle, istihbarat danışmanı Chuck Hagenin, artık Ortadoğuda Amerikan yararlarını işgalle korumaktan vazgeçtiklerini açıklayan demeci...

\n

...Bir süre önce Şamda ziyaretine gelen CHP heyetine Esadın; Buraya gelen Türk Dışişleri Bakanı bana Obama şöyle dedi, böyle dedi diyor. Oysa ABD Büyükelçisi bana Obamanın söylediklerini zaten aktarıyoriçeriğindeki yakınması bir araya gelince...

\n

...ABDnin, Esadı yola getirme, üzerine baskı yapma görevini RTEye ihale ettiği, Türkiyenin Suriye sorununda ABDnin taşeronluğunu yaptığı gibi bir sonuç ortaya çıkıyor...

\n

***

\n

Medyamız bugünlerde böyle konularla ilgili değil.

\n

Çankayadaki AKPlinin İngiltere gezisini parlatmakla meşgul.

\n

Refakatteki gazetecilerden Sedat Ergin, dün köşesinde Londra günlerini gecelerini ballandıra ballandıra anlatıyor.

\n

Çankayadakiyle eşine tarihi Royal Albert Halldeki Classical Spectacular isimli klasik konseri izlemeleri için Kraliçenin locasını açmış İngilizler.

\n

Schubert desen şeker diyecek kadar Batı musikisine aşinadır Çankayanın sakinleri.

\n

İngiliz protokolü veya nezaketi, böyle resmi ziyaretlerde konukları dansa kaldıracak bir program uygulamıyor. Böyle bir davete katılmak zorunda kalsa Çankayalı ne yapar acaba diye düşünürken Org. Yaşar Büyükanıtın Genelkurmay Başkanı olarak son 30 Ağustos resmi kabulünde eşiyle dans etmesini dileyen gazeteciye; Çankayalının, Biz öyle şeyler bilmeyizyanıtı aklıma geldi.

\n

Sedat Ergin Çankayalı çiftin oteli bırakıp iki gece Buckingham Sarayında yatmalarını, tarihte görülmemiş bir olay gibi anlatıyor. Oysa bu; konuk devlet başkanlarına uygulanan bir İngiliz protokol gereği. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay; ziyaretinde sarayda yattı. Beraberinden Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil, bana anılarını anlatırken; ilk gün saray koridorunda karşılaştığı ev sahibi Kraliçe Elizabethin kendine ziyafet masasını denetlemeye gidiyorum dediğini nakletmişti.

\n

***

\n

Ama Çankayalının hakkı Çankayalıya. Devlet için smokin giydi. Şimdi de frak! Saraydaki yemekte giyeceği frakı, İstanbulda frak konusunda uzmanlığı ile tanınan Ermeni Nevon Kordosciyana diktirdi.

\n

Ne var ki Sedatın yazısında; Bayan Hayrünnisanın düttürü Leyla izlenimi veren gece gündüz giydiği elbiseleri kime diktirdiğine değinen tek satır yok.

\n

Kocayı öv, eşten hiç söz etme. Yooo! Bu kadarı düpedüz haksızlık!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları